Astsubaylar Birliği
Caner
Pazar, 04 Ağustos 2013 21:25
Ziyaretçi Defteri
DEĞERLİ MESLEKTAŞLARIM
TEMAD'da Olumsuz yönetim anlayışı mevcut yönetimin duyuruları ile tescillenmiştir.
TEMAD'a emek vermiş arkadaşlar gelişmelere duyarsız kalmıyacaktır.
Saygılarımla
TEMAD'da Olumsuz yönetim anlayışı mevcut yönetimin duyuruları ile tescillenmiştir.
TEMAD'a emek vermiş arkadaşlar gelişmelere duyarsız kalmıyacaktır.
Saygılarımla
MUHARREM
Pazar, 04 Ağustos 2013 20:03
Ziyaretçi Defteri
TAMAD A ZARAR VERMEK HİÇ KİMSENİN HAKKI DEĞİLDİR. YOLSUZLUKLARI AÇIKLAYANLARI KIZMAK ONLAR SUSTURMAYA ÇALIŞMAK BAZILARININ HAKKIDIR.
24 HAZİRANDA VERİLEN ÖNERGE İLE YAPILAN UYARILARA UYMADAN YÖNETİM KURULUNU TERK EDEREK KAÇAN GENEL BAŞKANIN KAÇMAK HAKKIDIR. BUNU ÜYELERE DUYURMAK KİMSENİN HAKKI DEĞİLDİR.
HARCAMA KONUSUNDA KİMSEYE BİLGİ VERMEDEN MİLYONLARI YÖNETİM KURULUNUN KARARI OLMADAN HARCAMAK GENEL BAŞKANIN HAKKIDIR. BUNA KARŞI ÇIKMAK KİMSENİN HAKKIDEĞİLDİR. DİLİ KESİLİR ELİ YANAR
DİKKATLİ OLUN. ÇALIŞAN ARKADAŞLARI KIŞKIRTARAK ŞUÇ İŞLEMEK, YEMEK HANEYE GİRMEYİN DİYEREK ORDU EVLERİNE GİRMEYİN DİYEREK ÇALIŞANLARA KIŞKIRTMAK GENEL BAŞKANIN HAKKIDIR. SONRADA KIZINI DEVAMLI ORDU EVİNDE YATIRMAK GENEL BAŞKANIN HAKKIDIR. CEZA ALAN ÇALIŞANLARA SAHİP OLALIM DİYEREK BAŞKANA TEKLİFTE BULUNMAK YÖNETİM KURULUNDA OLANLARIN HAKKI DEĞİLDİR.
NE AKIL. NA İZAN. NE VİCDAN. NE HAK VE HAKKANİYET VE NE ADALETLE ZİHNİYET. SAHİBİNE HAYIRLI OLSUN AMA TEMAD DAN UZAK OLSUN DİYENLER VARDIR AMA BİR TÜRLÜ UZAK DURAMIYORLAR
İYİ AKŞAMLAR
24 HAZİRANDA VERİLEN ÖNERGE İLE YAPILAN UYARILARA UYMADAN YÖNETİM KURULUNU TERK EDEREK KAÇAN GENEL BAŞKANIN KAÇMAK HAKKIDIR. BUNU ÜYELERE DUYURMAK KİMSENİN HAKKI DEĞİLDİR.
HARCAMA KONUSUNDA KİMSEYE BİLGİ VERMEDEN MİLYONLARI YÖNETİM KURULUNUN KARARI OLMADAN HARCAMAK GENEL BAŞKANIN HAKKIDIR. BUNA KARŞI ÇIKMAK KİMSENİN HAKKIDEĞİLDİR. DİLİ KESİLİR ELİ YANAR
DİKKATLİ OLUN. ÇALIŞAN ARKADAŞLARI KIŞKIRTARAK ŞUÇ İŞLEMEK, YEMEK HANEYE GİRMEYİN DİYEREK ORDU EVLERİNE GİRMEYİN DİYEREK ÇALIŞANLARA KIŞKIRTMAK GENEL BAŞKANIN HAKKIDIR. SONRADA KIZINI DEVAMLI ORDU EVİNDE YATIRMAK GENEL BAŞKANIN HAKKIDIR. CEZA ALAN ÇALIŞANLARA SAHİP OLALIM DİYEREK BAŞKANA TEKLİFTE BULUNMAK YÖNETİM KURULUNDA OLANLARIN HAKKI DEĞİLDİR.
NE AKIL. NA İZAN. NE VİCDAN. NE HAK VE HAKKANİYET VE NE ADALETLE ZİHNİYET. SAHİBİNE HAYIRLI OLSUN AMA TEMAD DAN UZAK OLSUN DİYENLER VARDIR AMA BİR TÜRLÜ UZAK DURAMIYORLAR
İYİ AKŞAMLAR
Oguz
Pazar, 04 Ağustos 2013 19:28
Ziyaretçi Defteri
Temad'ı Olağanüstü genel kurula götüren Yönetim Kurulu Üyelerinin açıklamalarından
alıntıdır:
a. Denetleme Kurulu Raporlarının Yönetim Kurulunda görüşülmemesi,
b. Bilanço ve harcamaların yönetim kurulunun bilgisine sunulmaması
(Tüzük Md.61)
c. Gayrimenkullerin kullanımı konusunda sosyal medyada bu konulardaki sorulara cevap verilmemesi, bir kısmının depo olarak kullanıldığı iddialarına sessiz kalınması, ç. Yapılan harcamaların usule uygun olarak heyetçe alınacak teklif mektupları ile yapılması,
d. Tur ve gezilerden elde edilen gelirlerde yapılan masraflar, gezi
ücretlerinin ne şekilde karşılandığı, elde edilen gelirlerin miktarları ve kasaya alınması ile ilgili bilgi verilmemesi herhangi bir kayıdın tutulmaması,
e. Dernek faaliyetleri adına yapılan seyahatlerde yapılan harcamaların
makul ölçülerin üstünde olması
f. 10.000 adet olarak bastırılan derginin büyük bir kısmının neden hala
depoda beklediği anlaşılamamakta, elde edilen gelir hakkında bilgi verilmemektedir. TEMAD tabanı maddi desteğini esirgemekten çekinmez iken, daha önceleri ücretsiz dağıtıldığı halde gelir elde etmek adına ücretli dergi yayınlanması hususu tabanımızın ortak eleştirilerindendir.
g. Yapılan ve satılan ajandalardan elde edilen gelirlerin ve masrafların
aylarca hesabının yapılmaması ve bilgi verilmemesi,
h. Kendi bilançomuzu kendi yönetim kurulumuza dahi açıklamazken, bir
önceki yönetimin harcamalarını, faturalarını kamuoyuna sızdırarak Genel Kurulda ibra edilmiş yönetimin etik dışı davranışla zan altında bırakılmaya çalışılması,
ı. Gezileri tertip ettiği bilinen ve yoğun eleştiri konusu olan bayan ile ilgili
dedikodulara ve Genel Merkezi yıpratacak haberlere cevap verilmemesi; hatta bayanın “ben gidersem Ahmet KESER buralarda duramaz” gibi sözlerinin açıklanamaması; Kartalkaya, Ilgaz benzeri gezi ve kutlamalarla ilgili yoğun eleştirilere maruz kalınmasına rağmen açıklama yapılmaması,
j. Özellikle muvazzaf arkadaşlarımızın otomatik ödeme talimatlarıyla
desteklerini esirgemediği yardımlarından elde edilen gelirlerin miktarının açıklanmaması ve gelinen güvensizlik ortamında bir kısım muvazzafların “hakkımı helal etmiyorum” tarzındaki beyanlarının vebali altında olmamak adına açıklama yapılmaması,"
Mali konularda açıklaması yapılmış olan yukarıdaki bazı hususlar bile bu
yönetimin (benim açımdan)güvenini sarsmıştır,tekrar yönetime aday olmamaları en doğrusudur.
Yukarıdakiler genel merkez yönetim kurulundan ayrılan onurlu arkadaşlarımızın yazdıkları hasiyetli bir açıklamadır. TEMAD a gönül vermiş olanlar onurlu davranarak gereğini yaparlar arkadaşlarımız da geç olmasına rağmen gereğini yapmışlardır. Bu arkadaşlarımızı kutlamak lazım. Zararın neresinden dönersen kardır.
Yayımlanan deklarasyonda çok daha önemli çalışan arkadaşlarımızın hayatıyla ilgili bir konu vardır. Duyarlı olan bu arkadaşlarımız. Ahmet başkana “çalışan arkadaşlarımızı kışkırtıcı bir üslup takınma, konuşmalarını ona göre yap. Bizlere intikal eden konulara göre, sizi dinleyerek hareket eden arkadaşlarımızdan; mahkemeye düşenler oldu, soruşturma geçirenler oldu, ceza alanlar oldu, zorlayarak ayrılanlar oldu ve bizlere haklarını haram edenler oldu onlar arayıp soruşturalım. Zor durumda kalmamaları için arkadaşlarımızı uyaralım.” Dediğimizde Ahmet Keser aynen” YAPSINLAR İYİ OLUR, ONLARA BİR ŞEY OLMAZ NE YAPALIM.” GİBİ VURDUM DUYMAZLIK YAPMAKSI TEMADA MENSUPLARA VE ÇALIŞAN ARKADAŞLARA VE DAVAMIZA HAİNLİKTİR, İHANETTİR. BÖYLE BİR RUH YAPISININ BU GÜNE KADAR TEMAD’IN BAŞINDA BULUNMASI DA TALİHSİZLİKTİR. Mübarek ramazan günü bunları yazmamak için kendimi zorladım ama duramadım. Hoş görünüze sığınıyorum
alıntıdır:
a. Denetleme Kurulu Raporlarının Yönetim Kurulunda görüşülmemesi,
b. Bilanço ve harcamaların yönetim kurulunun bilgisine sunulmaması
(Tüzük Md.61)
c. Gayrimenkullerin kullanımı konusunda sosyal medyada bu konulardaki sorulara cevap verilmemesi, bir kısmının depo olarak kullanıldığı iddialarına sessiz kalınması, ç. Yapılan harcamaların usule uygun olarak heyetçe alınacak teklif mektupları ile yapılması,
d. Tur ve gezilerden elde edilen gelirlerde yapılan masraflar, gezi
ücretlerinin ne şekilde karşılandığı, elde edilen gelirlerin miktarları ve kasaya alınması ile ilgili bilgi verilmemesi herhangi bir kayıdın tutulmaması,
e. Dernek faaliyetleri adına yapılan seyahatlerde yapılan harcamaların
makul ölçülerin üstünde olması
f. 10.000 adet olarak bastırılan derginin büyük bir kısmının neden hala
depoda beklediği anlaşılamamakta, elde edilen gelir hakkında bilgi verilmemektedir. TEMAD tabanı maddi desteğini esirgemekten çekinmez iken, daha önceleri ücretsiz dağıtıldığı halde gelir elde etmek adına ücretli dergi yayınlanması hususu tabanımızın ortak eleştirilerindendir.
g. Yapılan ve satılan ajandalardan elde edilen gelirlerin ve masrafların
aylarca hesabının yapılmaması ve bilgi verilmemesi,
h. Kendi bilançomuzu kendi yönetim kurulumuza dahi açıklamazken, bir
önceki yönetimin harcamalarını, faturalarını kamuoyuna sızdırarak Genel Kurulda ibra edilmiş yönetimin etik dışı davranışla zan altında bırakılmaya çalışılması,
ı. Gezileri tertip ettiği bilinen ve yoğun eleştiri konusu olan bayan ile ilgili
dedikodulara ve Genel Merkezi yıpratacak haberlere cevap verilmemesi; hatta bayanın “ben gidersem Ahmet KESER buralarda duramaz” gibi sözlerinin açıklanamaması; Kartalkaya, Ilgaz benzeri gezi ve kutlamalarla ilgili yoğun eleştirilere maruz kalınmasına rağmen açıklama yapılmaması,
j. Özellikle muvazzaf arkadaşlarımızın otomatik ödeme talimatlarıyla
desteklerini esirgemediği yardımlarından elde edilen gelirlerin miktarının açıklanmaması ve gelinen güvensizlik ortamında bir kısım muvazzafların “hakkımı helal etmiyorum” tarzındaki beyanlarının vebali altında olmamak adına açıklama yapılmaması,"
Mali konularda açıklaması yapılmış olan yukarıdaki bazı hususlar bile bu
yönetimin (benim açımdan)güvenini sarsmıştır,tekrar yönetime aday olmamaları en doğrusudur.
Yukarıdakiler genel merkez yönetim kurulundan ayrılan onurlu arkadaşlarımızın yazdıkları hasiyetli bir açıklamadır. TEMAD a gönül vermiş olanlar onurlu davranarak gereğini yaparlar arkadaşlarımız da geç olmasına rağmen gereğini yapmışlardır. Bu arkadaşlarımızı kutlamak lazım. Zararın neresinden dönersen kardır.
Yayımlanan deklarasyonda çok daha önemli çalışan arkadaşlarımızın hayatıyla ilgili bir konu vardır. Duyarlı olan bu arkadaşlarımız. Ahmet başkana “çalışan arkadaşlarımızı kışkırtıcı bir üslup takınma, konuşmalarını ona göre yap. Bizlere intikal eden konulara göre, sizi dinleyerek hareket eden arkadaşlarımızdan; mahkemeye düşenler oldu, soruşturma geçirenler oldu, ceza alanlar oldu, zorlayarak ayrılanlar oldu ve bizlere haklarını haram edenler oldu onlar arayıp soruşturalım. Zor durumda kalmamaları için arkadaşlarımızı uyaralım.” Dediğimizde Ahmet Keser aynen” YAPSINLAR İYİ OLUR, ONLARA BİR ŞEY OLMAZ NE YAPALIM.” GİBİ VURDUM DUYMAZLIK YAPMAKSI TEMADA MENSUPLARA VE ÇALIŞAN ARKADAŞLARA VE DAVAMIZA HAİNLİKTİR, İHANETTİR. BÖYLE BİR RUH YAPISININ BU GÜNE KADAR TEMAD’IN BAŞINDA BULUNMASI DA TALİHSİZLİKTİR. Mübarek ramazan günü bunları yazmamak için kendimi zorladım ama duramadım. Hoş görünüze sığınıyorum
Osman CİVEK
Pazar, 04 Ağustos 2013 17:31
Ziyaretçi Defteri
İstifa gerekçesinin bildirildiği duyuruda deniliyor ki;
"seçimle iş başına gelmiş olan Yönetim Kurulu Üyeleri ile istişare edilmeden bir kısım kararların alındığı...."diye devam ediyor,
Önceki Temad Yönetiminden ağabeylerimizden duyardık, Eski Başkanım Sn Mustafa EROL, bu konulara çok dikkat edermiş, kendi fikri olmasa bile çoğunluğun fikirlerine uyar o doğrultuda hareket edermiş,
Gel artık Sn.Mustafa EROL Başkanım, dernek içi birleştirici uygulamalarınızla yönetimi devral artık...
"seçimle iş başına gelmiş olan Yönetim Kurulu Üyeleri ile istişare edilmeden bir kısım kararların alındığı...."diye devam ediyor,
Önceki Temad Yönetiminden ağabeylerimizden duyardık, Eski Başkanım Sn Mustafa EROL, bu konulara çok dikkat edermiş, kendi fikri olmasa bile çoğunluğun fikirlerine uyar o doğrultuda hareket edermiş,
Gel artık Sn.Mustafa EROL Başkanım, dernek içi birleştirici uygulamalarınızla yönetimi devral artık...
Caner
Pazar, 04 Ağustos 2013 14:09
Ziyaretçi Defteri
Saygıdeğer Meslektaşlarım
Bütün Camiamızı saygı ile selamlarım.
Mevcut yönetimdeki arkadaşların duyurusunu esefle okudum.
Yeni yönetimi oluşturacak Sn.delegelerinde duyurudaki hususları iyi analiz etmeleri gerekir.Duyurudan haberi olmayan delegeler haberdar edilmelidir.
Hükümet ,Genelkurmay,MSB ile geçmiş yönetimlerin büyük özveriyle çalışıp mesafe aldıkları haklı taleplerin önünün tıkandığı başka TEMAD'ın başka mecralara çekildiği anlaşılmaktadır.
TEMAD kişilerin tek başına karar vereceği yer değildir.
Saçlarına ak düşmüş sn.Büyüklerimin engin tecrübesi,Yeni emekli olmuş arkadaşların enerjisi ve donanımı ile TEMAD'a sahip çıkılmalıdır.
Demokratik bir ortamda olmasını ümit ettiğim Seçimlerin şimdiden hayırlı olmasını diler Saygılar sunarım.
Bütün Camiamızı saygı ile selamlarım.
Mevcut yönetimdeki arkadaşların duyurusunu esefle okudum.
Yeni yönetimi oluşturacak Sn.delegelerinde duyurudaki hususları iyi analiz etmeleri gerekir.Duyurudan haberi olmayan delegeler haberdar edilmelidir.
Hükümet ,Genelkurmay,MSB ile geçmiş yönetimlerin büyük özveriyle çalışıp mesafe aldıkları haklı taleplerin önünün tıkandığı başka TEMAD'ın başka mecralara çekildiği anlaşılmaktadır.
TEMAD kişilerin tek başına karar vereceği yer değildir.
Saçlarına ak düşmüş sn.Büyüklerimin engin tecrübesi,Yeni emekli olmuş arkadaşların enerjisi ve donanımı ile TEMAD'a sahip çıkılmalıdır.
Demokratik bir ortamda olmasını ümit ettiğim Seçimlerin şimdiden hayırlı olmasını diler Saygılar sunarım.
muzaffer öçal
Pazar, 04 Ağustos 2013 12:03 | Ankara
Ziyaretçi Defteri
Temad yönetiminin bu güne kadar yaptığı en iyi şey televizyonlarda çığırtkanlık yapıp maalesef adeta bile bile bizlere uzatılan ellerin kapılarının kapatılmasına neden olmuştur. Soruyorum bu güne kadar hangi vaat yerine getirilmiştir. Temad hepimizin Umarım aklı selim düşünüp yeniden Temadı olması geren yere getirmek için gerekli adımlar atılır. Unutmayın Temad kişi bazında yada başkalarının güdümünde yönetilecek bir dernek değildir.
muzaffer öçal
Pazar, 04 Ağustos 2013 11:51
Ziyaretçi Defteri
Çok kıymetli arkadaşlarım. Kendi eliyle kurmuş olduğu bir yönetimi hiçe sayarak sonunda istifaya kadar götüren bir başkanın peşinden koşmak pek akıl işi gibi durmuyor. Lütfen temad sayfasından istifa eden arkadaşların istifa öncesi yönetime vermiş oldukları ültimatomu okuyalım.
mert barış
Pazar, 04 Ağustos 2013 09:52 | ankara
Ziyaretçi Defteri
TÜRKİYE EMEKLİ ASTSUBAYLAR DERNEĞİ GENEL BAŞKANLIĞI
GENEL MERKEZ YÖNETİM KURULUNA
Özellikle son zamanlarda, üye olan veya olmayan meslektaşlarımızın Genel Merkez Yönetimine olan güveninin önemli ölçüde sarsıldığını ortaya koyan açıklamalar yapılmaktadır.
Genel Merkez Yönetiminin şeffaf ve katılımcı, etkin bir resmi yayın organı oluşturamamış olması sebebiyle, bahsedilen açıklamalar tamamen sosyal medyada yer almakta ve bilgi kirliliğinin de etkisiyle meydana gelen güven bunalımının çığ gibi büyümesine neden olunmaktadır.
Meslektaşlarımızın büyük teveccühü ile göreve gelirken ortaya koyduğumuz vizyonumuza uygun düşmeyen somut durumun, aynı zamanda misyonumuzu yerine getirmediğimiz ve bu aşamadan sonra da getirmeyeceğimiz algısına yol açtığı ve hepsinden önemlisi Genel Merkez Yönetiminde olan bizlerinde aynı algıya neden olduğumuzu açıklamak zorundayız.
İçinde bulunduğumuz bu olumsuz durumu aşağıda kategoriler halinde sıraladığımız sebeplere dayandığını düşündüğümüzden, bu hususların Genel Merkez Yönetim Kurulunda tartışılması, sosyal medyada dile getirilen hususların öncelikle Yönetim Kurulunda açıklanarak, Yönetim Kurulu üyelerinin bilgilendirilmesi ve ardından yeniden güven tazeleme yönünde atılacak adımların belirlenmesi maksadıyla Genel merkez yönetim kuruluna sunulmasına ihtiyaç duyduk.
Tespit ettiğimiz ve giderilmesini talep ettiğimiz aksaklıklar, çözüm önerileri ve açıklanmasına ihtiyaç duyduğumuz hususlar aşağıda arz ve izah olunmuştur.
A.TEŞKİLAT VE YÖNETİM :
1. Genel Merkez Yönetim Kurulu, Derneğin yakın, orta ve uzak vadede yapacaklarının tespit edildiği ve uygulama aşamalarının da tartışıldığı bir organdır. Buna rağmen, her biri seçimle işbaşına gelmiş olan Yönetim Kurulu Üyeleri ile istişare edilmeden bir kısım kararların alındığı ve uygulamaya konulduğu anlaşılmaktadır.
İstişare, görevin yerine getirilmesi aşamasında meydana gelebilecek aksaklıkların önceden tespiti ve önlenmesi ile üst düzeyde verim alınmasını sağlayan önemli bir yönetim ilkesidir. Buna karşın, şu an Genel Merkez yönetimine hakim olan anlayışın, yönetim kurulu ile tartışmaya gerek görülmeksizin kararların alınması ve uygulamaya geçirilmesinden ibaret olduğunu, aksi yönde görüş beyan eden yönetim kurulu üyelerin fikirlerine değer verilip tartışmaya açılmak yerine, fikir sahiplerinin sindirilmesi ve bu maksatla her türlü tedbire başvurulduğunu ve yönetim kurulu üyelerinin etkisizleştirilmeye çalışıldığını, bu doğrultuda yönetim kurulu üyeleri arasında da birlik ve beraberliğin yok edilerek, iç çatışmanın artırıldığını üzülerek gözlemlemekteyiz. Nitekim; bu dilekçemiz de, aslen Yönetim Kurulu üyesi olmamıza rağmen fikirlerimizin dikkate alınmadığı ve yönetim kurulunda tartışılamadığından kaleme alınmak zorunda kalınmıştır.
Bu olumsuz yönetim anlayışının sona erdirilmesi ve kararların daha etkin ve anında uygulamaya konulabilmesi, aidiyet duygusunun artırılması maksadıyla yönetim kurulu üyelerine aynı düzeyde değer verilmesi gerekliliğin dikkate alınması zorunluluğunu belirtmek istiyoruz.
2. Genel Merkez tüm üyeleri ile şube, il / ilçe başkanlıklarını ayrım yapmadan kucaklayan, kapsayan bir anlayışa sahip olmak zorundadır. Buna rağmen, bir kısım şube, il / ilçe başkanlarının, tamamen temsil ettiği üyelerinin ve camiamızın çıkarlarının savunulmasına yönelik talep ve düşüncelerine değer verilmediğini ve aksine Genel Merkez yönetimini eleştiren tarzda beyanları olanların ise etkisizleştirilmesi maksadıyla her türlü kulis faaliyetlerinden de geri kalınmadığını üzülerek gözlemliyoruz. Bu durumun camiamıza hizmet etmeyeceğinin bilinmesi gerekmektedir.
3. Aynı olumsuz düşüncelerle bir kısım Şube, il / İlçe Başkanlarının taleplerinin değerlendirilmediği, çağrılarına hiçbir cevap verilmediği veya dikkate alınmadığı dikkat çekmektedir. Bu durumda ilgili şube il / ilçe başkanları kendi bölgelerinde etkin bir yönetim oluşturmayacağı ve üyeleri nezdinde de etkinliğini ve saygınlığını kaybedeceği dikkate alınmamaktadır.
4. Şube Genel Kurullarına katılınmadığı, İl toplantılarına katılım kararı alınmadığı, katılımı düşünülen toplantılara ise yönetimde olmayan bir kısım kişiler ile katılım yapıldığı görülmektedir. 17 Ekim etkinliği gibi önemli planlamalarda İl Başkanlarının görüşlerine başvurulmaması, teşkilatların ziyaretinde ayrım yapılması, ziyaret planlarında oy katkısının ve son dönemde verilen oyların dikkate alınarak ziyaret planlarına alınmaması gibi hususlar yönetime gelirken vaad ettiğimiz söylemlerle çelişmektedir.
Nitekim; yönetime gelirken dile getirdiğimiz hususlardan özellikle;
“TEMAD, İl, İlçe Başkanlıkları ve üyelerinin de katılımını sağlayacak demokratik bir yönetim anlayışıyla yeniden yapılandırılacaktır.
İl ve İlçe Başkanlıkları ile TEMAD yönetimi “Telekonferans sistemi” ile ortak toplantılar düzenleyerek “Katılımcı Yönetim” uygulaması yapılacaktır.
TEMAD yönetimi de yeniden yapılandırılacak, öncelikle danışma kurulu sistemi oluşturulacaktır…”
Şeklinde dile getirdiğimiz önceliklerimiz, bu güne kadar hiçbir şekilde sağlanmamış, bırakın geniş katılımı Yönetim Kurulunun dahi karar mekanizmasına dahil edilmeyip etkisizleştirildiği bir aşamaya gelinmiştir.
5. Hiçbir alanda Danışma Komisyonları kurulmamış, dernek yönetimi ve toplulukların yönetimi, derneğimizin temel amaçları ile ilgili çalışma biçimi hususlarında hiçbir profesyoneleğitim kurumlarından destek alınmaksızın kara düzen faaliyetlere girişilmiştir. Ancak hiçbir şekilde yönetim kurulunda karar alınmadan kadınlar kolu kurulmuş, başkanlık ataması yapılmış, sonradan fahri üye olan bir bayan kadınlar kolu başkan yardımcısı diye görevlendirilmiştir.
6. Vaat ettiğimiz tüzük çalışmasında bir belirlenememiştir. Tabanımızın bu konudaki eleştirel yaklaşımları da doğrudur. Bu kapsamda yapılan hazırlık çalışması bırakın ilk altı ayda bu çalışmanın sona ereceği vaadini, halen sümen altında beklemektedir.
7. Etkin ve katılımcı bir iletişim ağı kurulamamış, İnternet sitemiz sadece bir kişinin tekelinde ve kimsenin görüşüne yer vermeyecek şekilde planlanmış ve neticede aksi görüşlerin sosyal medyada yer almasına ve bu sebeple de bilgi kirliliğinin artarak güven bunalımı yaşanmasına sebebiyet verilmiştir.
8. Dernek iç işleyişinde bile üye kayıtları, evrak akışı, kayıt sistemi, raporlama ve tasnif gibi hususlarda düzen sağlanamamış, bu anlamda görev ve sorumluluklar belirlenememiştir.
9. Seyahatlerde şov yapıldığından sıklıkla bahsedilmektedir, bu seyahatlerle ulaşılmak istenen amaç anlaşılamamıştır. Seyahatlerde yapılan konuşma ve görüşmeler, fikir alışverişleri ve elde edilen sonuçlar kayıt altına alınıp resmi internet sitemizde paylaşılmadığından bu tür haberler artmaya devam edecektir. Açıklamaların facebook adlı sosyal medyadan yapıldığı beyan edilmesine rağmen, bu ortamda da beş aydır hiçbir yorum olmadığı anlaşılmakta, zaten resmi internet sayfamız da sadece resimlerden ve vefat haberlerinden başka bir amaca hizmet edememektedir. Bu sebeple sadece şov olduğu değerlendirmelerinin haklı olduğu sonucuna ulaşılmakta, zaman, emek ve sermayeyi daha etkili kullanılması gerektiği sorgulanmaktadır.
10. Şube kapanmalarının önüne geçilmeli ve özellikle maddi imkansızlıklar sebebiyle kapanma durumuna gelmiş şubelere destek olunmalıdır.
11. TEMAD genel merkezi içinde bir fikir ve görüş ayrılığının olduğu, yönetim kurulunda ciddi uyumsuzluk olduğu dile getirilmekte, iki istifanın gerekçesi açıklanamadığından, hatta hainlik suçlamasına kadar ağır değerlendirmelerin önüne geçilememesinden dolayı bu tür yorumlara sebebiyet verildiği anlaşılmaktadır. Evet, yönetimde uyumsuzluk ve yukarıda belirtilen hususlar sebebiyle etkisizleştirme mevcuttur. Bunun giderilmesine çalışılmak ve açıklamalarda bulunmak yerine tüm söylemlerde “yönetim kurulu arkamda” şeklindeki beyan inandırıcı olmamaktadır.
12. İstifalardan sonra istifaların nedenleri konuşulmamış, bu konuda konuşma ve görüşme taleplerine cevap verilmemiştir. İstifalardan sonra yapılacak görevlendirmelerin bile yönetim kurulunda görüşülme gereği duyulmamıştır, görevlendirmelerin mevcut yönetim içinden değerlendirilmesi bile düşünülmemiştir. Bu konuyla ilgili bilgi talep eden il / İlçe başkanlarına bile doğrular söylenmemiştir.
13. Özlük hakları konusundaki çalışmalarda, Genelkurmay ile yapılan görüşmede kullanılan yöntemden kaynaklı olarak şu an kapıların TEMAD’ a kapalı olduğu, Genelkurmay ile iletişim kurma imkânımızın kalmadığı söylemleri ağırlıkla dile getirilmektedir. Bu hususta ivedi çalışma yapılarak tabanımız bilgilendirilmelidir.
14. Üyelerimizi ve meslektaşlarımızı ilgilendiren mevzuat değişikliği kapsamında yapılan çalışmalarda, ne Genelkurmay aşaması ve ne de komisyonlarda görüşülme ve genel kurul aşamasında taraf olunamamıştır. Bu husus en çok eleştirilen hususlardandır. Bu konularda sadece sosyal medyada örgütlendiğimizden bahsedilmekte ve fakat bunun hiçbir sonuç vermediği herkesin ortak değerlendirmesi olmasına rağmen, kanunların yapım aşamalarında hiçbir etkisi olmayan ve hatta kendisinin bu hususta taraf olduğunu dahi kabul ettiremeyen TEMAD yönetiminin varlık sebebi sorgulanmaya başlanmıştır.
15. Ziyaret edilmesi gereken birçok kurum ve kuruluşa gidilmezken TEMAD yönetim kurulu sıfatı ile TSK’dan ayırılanların kurduğu derneğin ziyaretine neden gidildiği anlaşılamamıştır.
16. Genel Merkezde çalışan personel arasında bile ayrımcılık yapılmaktadır.
17. Genel Merkezde çalışanların derneğe geliş ve gidişlerde sağlanan servis imkanları hususunda dahi ayrımcılık yapılmıştır. Araçların yol kayıtların tutulmadığı, üye dahi olmayan kişilere araçların tahsis edildiği, araçların hizmet maksadı dışında kullanılmıştır.
18. OYAK ile ilgili çalışma yapılmamış, OYAK Yönetim Kuruluna yıllarca meslektaşlarımızdan da atanması gerektiğini dile getirmemize rağmen, yönetim kuruluna seçilmiş meslektaşlarımız ile ilgili tanışma ve fikir alışverişi hususlarında hiçbir çalışma yapılmamış olması kabul edilemez bir davranıştır.
19. Sonuç olarak; mevcut yönetimin tabanını, üyelerini, üye olmayan meslektaşlarının söylemlerini ve hepsinden önemlisi Yönetim Kurulu üyelerini dahi dikkate almayan bir yapı içerisinde olduğu düşünülmektedir.
Bu sebeple, katılımcı ve özgürlükçü düşünce yapısına değer verilerek, yönetim kurulu üyelerinin fikirleri ve tabanın düşünceleri dikkate alınmalıdır. Tabanını ve yönetimi kurulu üyelerini yok saymak, etkisizleştirmek çağdaş yönetim anlayışı değildir ve yıkılmaya mahkûmdur.
Arz ve izah edilen hususlarda ivedilikle yönetim anlayışının değiştirilmesi, tabana gerekli ve doyurucu açıklamaların yapılması bizlere geleceğini emanet eden üyelerimizin güveninin tekrar kazanılması sağlanmalıdır.
B. MALİ HUSUSLAR :
1. Sosyal Medyada dile getirilen birçok husus, Yönetim Kurulunda dahi tartışılamadığından ve hatta yönetim kurulunun bilgisine dahi sunulmadığından, suiistimale açık konular olarak sürekli eleştiri almaya devam etmiş, güvenin zayıflamasında önemli etkiye sahip olmuştur. Bu kapsamda özellikle;
a. Denetleme Kurulu Raporlarının Yönetim Kurulunda görüşülmemesi,
b. Bilanço ve harcamaların yönetim kurulunun bilgisine sunulmaması (Tüzük Md.61)
c. Gayrimenkullerin kullanımı konusunda sosyal medyada bu konulardaki sorulara cevap verilmemesi, bir kısmının depo olarak kullanıldığı iddialarına sessiz kalınması,
ç. Yapılan harcamaların usule uygun olarak heyetçe alınacak teklif mektupları ile yapılması,
d. Tur ve gezilerden elde edilen gelirlerde yapılan masraflar, gezi ücretlerinin ne şekilde karşılandığı, elde edilen gelirlerin miktarları ve kasaya alınması ile ilgili bilgi verilmemesi herhangi bir kayıdın tutulmaması,
e. Dernek faaliyetleri adına yapılan seyahatlerde yapılan harcamaların makul ölçülerin üstünde olması
f. 10.000 adet olarak bastırılan derginin büyük bir kısmının neden hala depoda beklediği anlaşılamamakta, elde edilen gelir hakkında bilgi verilmemektedir. TEMAD tabanı maddi desteğini esirgemekten çekinmez iken, daha önceleri ücretsiz dağıtıldığı halde gelir elde etmek adına ücretli dergi yayınlanması hususu tabanımızın ortak eleştirilerindendir.
g. Yapılan ve satılan ajandalardan elde edilen gelirlerin ve masrafların aylarca hesabının yapılmaması ve bilgi verilmemesi,
h. Kendi bilançomuzu kendi yönetim kurulumuza dahi açıklamazken, bir önceki yönetimin harcamalarını, faturalarını kamuoyuna sızdırarak Genel Kurulda ibra edilmiş yönetimin etik dışı davranışla zan altında bırakılmaya çalışılması,
ı. Gezileri tertip ettiği bilinen ve yoğun eleştiri konusu olan bayan ile ilgili dedikodulara ve Genel Merkezi yıpratacak haberlere cevap verilmemesi; hatta bayanın “ben gidersem Ahmet KESER buralarda duramaz” gibi sözlerinin açıklanamaması; Kartalkaya, Ilgaz benzeri gezi ve kutlamalarla ilgili yoğun eleştirilere maruz kalınmasına rağmen açıklama yapılmaması,
j. Özellikle muvazzaf arkadaşlarımızın otomatik ödeme talimatlarıyla desteklerini esirgemediği yardımlarından elde edilen gelirlerin miktarının açıklanmaması ve gelinen güvensizlik ortamında bir kısım muvazzafların “hakkımı helal etmiyorum” tarzındaki beyanlarının vebali altında olmamak adına açıklama yapılmaması,
C. MUVAZZAFLAR :
1. Muvazzafların özlük hakları konusunda yapılan çalışmalar, tamamen çatışmacı ve subay-astsubay ayrımını çağrıştıran söylemlerle dile getirilmeye çalışılmıştır. Hukuksal düzlemde haklılığın anlatılmasından ve haksızlıkların yine genel hukuk ilkelerine aykırılığından mukayeseli olarak bahsedilmesi yerine çatışmacı ve ötekileştirici zihniyet körüklenmiş, yangına hortumla gidilmiştir. Bu amaçla yazılı ve görsel medyada yapılan açıklamalar ile muvazzaf arkadaşlarımız tahrik edilmiş ve birçoğunun küfür ve hakaretlerle hak aramaya çalışmasına sessiz kalınmıştır. Neticede, zarar görenler muvazzaf meslektaşlarımız olmuş, şu an kıt’ a ve kurumlarda ayrımcılık had safhaya ulaşmış ve muvazzaf meslektaşlarımıza karşı yoğun bir baskı yapılmaya başlanmıştır.
2. Sosyal medyada muvazzafların sıkıntıları ve özlük hakları ile ilgili olarak medyada dile getirilecek ve kullanılması gereken dil ve iletişim araçları gibi hususlar yönetim kurulunda hiçbir zaman görüşülmemiştir.
3. Yönetim kurulunda, bu yöntemin hak arama mücadelesinde yanlış olduğu muvazzafları galeyana getirecek açıklamaların yapılmaması ve kendilerine yöntemle ilgili açıklayıcı bilgi verilerek frenlenmesinin sağlanması ve neticede Askeri mevzuat karşısında zor durumda kalmamaları için yapılan uyarılara “yapsınlar, iyi olur, bir şey olmaz..” gibisinden cevaplar verilmiştir. Gelinen aşamada onlarca personel sosyal medyada yaptıkları açıklamalar nedeniyle mahkemelik duruma düşmüş, yargılanmışlar, tutuklanmışlar, hüküm giymişler, mesleki ve ailevi huzurlarını kaybetmişlerdir. Bu olumsuz durumun tespiti dahi yapılmamış, büyük birliklere gidilmek suretiyle meslektaşlarımızın durumları araştırılmamış, kendilerine destek olunmamış, mücadele yolunda atmamız gereken adımlar, halen meslekte olan arkadaşlarımız galeyana getirilerek atılmaya çalışılmakla gelinen noktada askeri birliklerde çalışma barış ve huzurunun bozulmasına sebebiyet verilmiştir.
2. Mevcut durum; sosyal medyada örgütlenmenin tek ve en etkili yöntem olduğunu düşünmektedir. Ne yazık ki; bu alanı da iyi yönetemediğinden, bunun sonucunda kişilerin ve kurumların zarar görmesine sebebiyet verilmektedir. Halbuki; iletişim çağının en önemli araçlarından olan medyanın çatışmasız ve kişiler ile kurumlara zarar vermeksizin kullanılmasının mümkün olacağı anlaşılmamış, örneğin bir radyo kanalı tesis ederek geniş katılımlı ve herkese seslenebilecek sistemler geliştirilmemiş, çok geniş kitlelere ulaşma imkanı araştırılmamış, halen kara düzen gezilerle kitlelere ulaşılmaya çalışılmıştır.
SONUÇ :
Yukarıda arz ve izah ettiğimiz hususlar, tamamen yönetim anlayışından kaynaklanan sebeplerle, güvensizlik ortamına gelinmesine sebebiyet veren hususların sadece ön plana çıkanlarından ibarettir.
Tamamen gönüllülük esasına dayalı olan Yönetim Kurulu üyelerinin tek amacı somut, haklı davamıza sahip çıkmaktan başka bir şey olmamalı ve her biri seçimle işbaşına gelen ve kendilerinden hizmet beklenen kişilerin fikirlerine önem verilerek, ortak amaç uğrunda çalışma barışı sağlanarak, meslektaşlarımızın emanetine sahip çıkılmalıdır.
Bu kapsamda; yukarıda belirtilen aksaklıkların giderilmesi, açıklanması gereken hususların yönetim kurulu üyelerine ve tabanımıza açıklanması ivedilik arz etmektedir.
Aksi takdirde mevcut yönetime duyulan güvensizlik artarak devam edecek ve neticede vebal altında kalınacağından bizler bu vebale ortak olmak istemiyoruz, Bu maksatla sorunların ivedi çözülmesi için bu mevcud konuların yönetim kurulunda tartışılarak ortak noktaların ivedi bulunup uygulamaya başlanması ve gereğini arz ve talep ederiz.
Ayhan YILDIRIM M.Ali SARIKAYA Av.Fevzi AKSOY Yunus EKİNCİ Yaşar CENGİZ
Ayhan BAŞÇILAR Muharrem BASKAK
adres:
http://www.emekliassubaylar.org/component/k2/item/587-erken-se%C3%A7im-kararinin-gerek%C3%A7eleri
Sayın Mehmet Tuncer'in yazısına tutanaklı bir cevap olur düşüncesi ile paylaşmak istedim.
seçimden bu yana yaklaşık iki yıl sürecinde yapılanların!!!! bir belgesi olarak karşımızdadır. değerlendirmeyi buna göre yapmakta fayda var.
GENEL MERKEZ YÖNETİM KURULUNA
Özellikle son zamanlarda, üye olan veya olmayan meslektaşlarımızın Genel Merkez Yönetimine olan güveninin önemli ölçüde sarsıldığını ortaya koyan açıklamalar yapılmaktadır.
Genel Merkez Yönetiminin şeffaf ve katılımcı, etkin bir resmi yayın organı oluşturamamış olması sebebiyle, bahsedilen açıklamalar tamamen sosyal medyada yer almakta ve bilgi kirliliğinin de etkisiyle meydana gelen güven bunalımının çığ gibi büyümesine neden olunmaktadır.
Meslektaşlarımızın büyük teveccühü ile göreve gelirken ortaya koyduğumuz vizyonumuza uygun düşmeyen somut durumun, aynı zamanda misyonumuzu yerine getirmediğimiz ve bu aşamadan sonra da getirmeyeceğimiz algısına yol açtığı ve hepsinden önemlisi Genel Merkez Yönetiminde olan bizlerinde aynı algıya neden olduğumuzu açıklamak zorundayız.
İçinde bulunduğumuz bu olumsuz durumu aşağıda kategoriler halinde sıraladığımız sebeplere dayandığını düşündüğümüzden, bu hususların Genel Merkez Yönetim Kurulunda tartışılması, sosyal medyada dile getirilen hususların öncelikle Yönetim Kurulunda açıklanarak, Yönetim Kurulu üyelerinin bilgilendirilmesi ve ardından yeniden güven tazeleme yönünde atılacak adımların belirlenmesi maksadıyla Genel merkez yönetim kuruluna sunulmasına ihtiyaç duyduk.
Tespit ettiğimiz ve giderilmesini talep ettiğimiz aksaklıklar, çözüm önerileri ve açıklanmasına ihtiyaç duyduğumuz hususlar aşağıda arz ve izah olunmuştur.
A.TEŞKİLAT VE YÖNETİM :
1. Genel Merkez Yönetim Kurulu, Derneğin yakın, orta ve uzak vadede yapacaklarının tespit edildiği ve uygulama aşamalarının da tartışıldığı bir organdır. Buna rağmen, her biri seçimle işbaşına gelmiş olan Yönetim Kurulu Üyeleri ile istişare edilmeden bir kısım kararların alındığı ve uygulamaya konulduğu anlaşılmaktadır.
İstişare, görevin yerine getirilmesi aşamasında meydana gelebilecek aksaklıkların önceden tespiti ve önlenmesi ile üst düzeyde verim alınmasını sağlayan önemli bir yönetim ilkesidir. Buna karşın, şu an Genel Merkez yönetimine hakim olan anlayışın, yönetim kurulu ile tartışmaya gerek görülmeksizin kararların alınması ve uygulamaya geçirilmesinden ibaret olduğunu, aksi yönde görüş beyan eden yönetim kurulu üyelerin fikirlerine değer verilip tartışmaya açılmak yerine, fikir sahiplerinin sindirilmesi ve bu maksatla her türlü tedbire başvurulduğunu ve yönetim kurulu üyelerinin etkisizleştirilmeye çalışıldığını, bu doğrultuda yönetim kurulu üyeleri arasında da birlik ve beraberliğin yok edilerek, iç çatışmanın artırıldığını üzülerek gözlemlemekteyiz. Nitekim; bu dilekçemiz de, aslen Yönetim Kurulu üyesi olmamıza rağmen fikirlerimizin dikkate alınmadığı ve yönetim kurulunda tartışılamadığından kaleme alınmak zorunda kalınmıştır.
Bu olumsuz yönetim anlayışının sona erdirilmesi ve kararların daha etkin ve anında uygulamaya konulabilmesi, aidiyet duygusunun artırılması maksadıyla yönetim kurulu üyelerine aynı düzeyde değer verilmesi gerekliliğin dikkate alınması zorunluluğunu belirtmek istiyoruz.
2. Genel Merkez tüm üyeleri ile şube, il / ilçe başkanlıklarını ayrım yapmadan kucaklayan, kapsayan bir anlayışa sahip olmak zorundadır. Buna rağmen, bir kısım şube, il / ilçe başkanlarının, tamamen temsil ettiği üyelerinin ve camiamızın çıkarlarının savunulmasına yönelik talep ve düşüncelerine değer verilmediğini ve aksine Genel Merkez yönetimini eleştiren tarzda beyanları olanların ise etkisizleştirilmesi maksadıyla her türlü kulis faaliyetlerinden de geri kalınmadığını üzülerek gözlemliyoruz. Bu durumun camiamıza hizmet etmeyeceğinin bilinmesi gerekmektedir.
3. Aynı olumsuz düşüncelerle bir kısım Şube, il / İlçe Başkanlarının taleplerinin değerlendirilmediği, çağrılarına hiçbir cevap verilmediği veya dikkate alınmadığı dikkat çekmektedir. Bu durumda ilgili şube il / ilçe başkanları kendi bölgelerinde etkin bir yönetim oluşturmayacağı ve üyeleri nezdinde de etkinliğini ve saygınlığını kaybedeceği dikkate alınmamaktadır.
4. Şube Genel Kurullarına katılınmadığı, İl toplantılarına katılım kararı alınmadığı, katılımı düşünülen toplantılara ise yönetimde olmayan bir kısım kişiler ile katılım yapıldığı görülmektedir. 17 Ekim etkinliği gibi önemli planlamalarda İl Başkanlarının görüşlerine başvurulmaması, teşkilatların ziyaretinde ayrım yapılması, ziyaret planlarında oy katkısının ve son dönemde verilen oyların dikkate alınarak ziyaret planlarına alınmaması gibi hususlar yönetime gelirken vaad ettiğimiz söylemlerle çelişmektedir.
Nitekim; yönetime gelirken dile getirdiğimiz hususlardan özellikle;
“TEMAD, İl, İlçe Başkanlıkları ve üyelerinin de katılımını sağlayacak demokratik bir yönetim anlayışıyla yeniden yapılandırılacaktır.
İl ve İlçe Başkanlıkları ile TEMAD yönetimi “Telekonferans sistemi” ile ortak toplantılar düzenleyerek “Katılımcı Yönetim” uygulaması yapılacaktır.
TEMAD yönetimi de yeniden yapılandırılacak, öncelikle danışma kurulu sistemi oluşturulacaktır…”
Şeklinde dile getirdiğimiz önceliklerimiz, bu güne kadar hiçbir şekilde sağlanmamış, bırakın geniş katılımı Yönetim Kurulunun dahi karar mekanizmasına dahil edilmeyip etkisizleştirildiği bir aşamaya gelinmiştir.
5. Hiçbir alanda Danışma Komisyonları kurulmamış, dernek yönetimi ve toplulukların yönetimi, derneğimizin temel amaçları ile ilgili çalışma biçimi hususlarında hiçbir profesyoneleğitim kurumlarından destek alınmaksızın kara düzen faaliyetlere girişilmiştir. Ancak hiçbir şekilde yönetim kurulunda karar alınmadan kadınlar kolu kurulmuş, başkanlık ataması yapılmış, sonradan fahri üye olan bir bayan kadınlar kolu başkan yardımcısı diye görevlendirilmiştir.
6. Vaat ettiğimiz tüzük çalışmasında bir belirlenememiştir. Tabanımızın bu konudaki eleştirel yaklaşımları da doğrudur. Bu kapsamda yapılan hazırlık çalışması bırakın ilk altı ayda bu çalışmanın sona ereceği vaadini, halen sümen altında beklemektedir.
7. Etkin ve katılımcı bir iletişim ağı kurulamamış, İnternet sitemiz sadece bir kişinin tekelinde ve kimsenin görüşüne yer vermeyecek şekilde planlanmış ve neticede aksi görüşlerin sosyal medyada yer almasına ve bu sebeple de bilgi kirliliğinin artarak güven bunalımı yaşanmasına sebebiyet verilmiştir.
8. Dernek iç işleyişinde bile üye kayıtları, evrak akışı, kayıt sistemi, raporlama ve tasnif gibi hususlarda düzen sağlanamamış, bu anlamda görev ve sorumluluklar belirlenememiştir.
9. Seyahatlerde şov yapıldığından sıklıkla bahsedilmektedir, bu seyahatlerle ulaşılmak istenen amaç anlaşılamamıştır. Seyahatlerde yapılan konuşma ve görüşmeler, fikir alışverişleri ve elde edilen sonuçlar kayıt altına alınıp resmi internet sitemizde paylaşılmadığından bu tür haberler artmaya devam edecektir. Açıklamaların facebook adlı sosyal medyadan yapıldığı beyan edilmesine rağmen, bu ortamda da beş aydır hiçbir yorum olmadığı anlaşılmakta, zaten resmi internet sayfamız da sadece resimlerden ve vefat haberlerinden başka bir amaca hizmet edememektedir. Bu sebeple sadece şov olduğu değerlendirmelerinin haklı olduğu sonucuna ulaşılmakta, zaman, emek ve sermayeyi daha etkili kullanılması gerektiği sorgulanmaktadır.
10. Şube kapanmalarının önüne geçilmeli ve özellikle maddi imkansızlıklar sebebiyle kapanma durumuna gelmiş şubelere destek olunmalıdır.
11. TEMAD genel merkezi içinde bir fikir ve görüş ayrılığının olduğu, yönetim kurulunda ciddi uyumsuzluk olduğu dile getirilmekte, iki istifanın gerekçesi açıklanamadığından, hatta hainlik suçlamasına kadar ağır değerlendirmelerin önüne geçilememesinden dolayı bu tür yorumlara sebebiyet verildiği anlaşılmaktadır. Evet, yönetimde uyumsuzluk ve yukarıda belirtilen hususlar sebebiyle etkisizleştirme mevcuttur. Bunun giderilmesine çalışılmak ve açıklamalarda bulunmak yerine tüm söylemlerde “yönetim kurulu arkamda” şeklindeki beyan inandırıcı olmamaktadır.
12. İstifalardan sonra istifaların nedenleri konuşulmamış, bu konuda konuşma ve görüşme taleplerine cevap verilmemiştir. İstifalardan sonra yapılacak görevlendirmelerin bile yönetim kurulunda görüşülme gereği duyulmamıştır, görevlendirmelerin mevcut yönetim içinden değerlendirilmesi bile düşünülmemiştir. Bu konuyla ilgili bilgi talep eden il / İlçe başkanlarına bile doğrular söylenmemiştir.
13. Özlük hakları konusundaki çalışmalarda, Genelkurmay ile yapılan görüşmede kullanılan yöntemden kaynaklı olarak şu an kapıların TEMAD’ a kapalı olduğu, Genelkurmay ile iletişim kurma imkânımızın kalmadığı söylemleri ağırlıkla dile getirilmektedir. Bu hususta ivedi çalışma yapılarak tabanımız bilgilendirilmelidir.
14. Üyelerimizi ve meslektaşlarımızı ilgilendiren mevzuat değişikliği kapsamında yapılan çalışmalarda, ne Genelkurmay aşaması ve ne de komisyonlarda görüşülme ve genel kurul aşamasında taraf olunamamıştır. Bu husus en çok eleştirilen hususlardandır. Bu konularda sadece sosyal medyada örgütlendiğimizden bahsedilmekte ve fakat bunun hiçbir sonuç vermediği herkesin ortak değerlendirmesi olmasına rağmen, kanunların yapım aşamalarında hiçbir etkisi olmayan ve hatta kendisinin bu hususta taraf olduğunu dahi kabul ettiremeyen TEMAD yönetiminin varlık sebebi sorgulanmaya başlanmıştır.
15. Ziyaret edilmesi gereken birçok kurum ve kuruluşa gidilmezken TEMAD yönetim kurulu sıfatı ile TSK’dan ayırılanların kurduğu derneğin ziyaretine neden gidildiği anlaşılamamıştır.
16. Genel Merkezde çalışan personel arasında bile ayrımcılık yapılmaktadır.
17. Genel Merkezde çalışanların derneğe geliş ve gidişlerde sağlanan servis imkanları hususunda dahi ayrımcılık yapılmıştır. Araçların yol kayıtların tutulmadığı, üye dahi olmayan kişilere araçların tahsis edildiği, araçların hizmet maksadı dışında kullanılmıştır.
18. OYAK ile ilgili çalışma yapılmamış, OYAK Yönetim Kuruluna yıllarca meslektaşlarımızdan da atanması gerektiğini dile getirmemize rağmen, yönetim kuruluna seçilmiş meslektaşlarımız ile ilgili tanışma ve fikir alışverişi hususlarında hiçbir çalışma yapılmamış olması kabul edilemez bir davranıştır.
19. Sonuç olarak; mevcut yönetimin tabanını, üyelerini, üye olmayan meslektaşlarının söylemlerini ve hepsinden önemlisi Yönetim Kurulu üyelerini dahi dikkate almayan bir yapı içerisinde olduğu düşünülmektedir.
Bu sebeple, katılımcı ve özgürlükçü düşünce yapısına değer verilerek, yönetim kurulu üyelerinin fikirleri ve tabanın düşünceleri dikkate alınmalıdır. Tabanını ve yönetimi kurulu üyelerini yok saymak, etkisizleştirmek çağdaş yönetim anlayışı değildir ve yıkılmaya mahkûmdur.
Arz ve izah edilen hususlarda ivedilikle yönetim anlayışının değiştirilmesi, tabana gerekli ve doyurucu açıklamaların yapılması bizlere geleceğini emanet eden üyelerimizin güveninin tekrar kazanılması sağlanmalıdır.
B. MALİ HUSUSLAR :
1. Sosyal Medyada dile getirilen birçok husus, Yönetim Kurulunda dahi tartışılamadığından ve hatta yönetim kurulunun bilgisine dahi sunulmadığından, suiistimale açık konular olarak sürekli eleştiri almaya devam etmiş, güvenin zayıflamasında önemli etkiye sahip olmuştur. Bu kapsamda özellikle;
a. Denetleme Kurulu Raporlarının Yönetim Kurulunda görüşülmemesi,
b. Bilanço ve harcamaların yönetim kurulunun bilgisine sunulmaması (Tüzük Md.61)
c. Gayrimenkullerin kullanımı konusunda sosyal medyada bu konulardaki sorulara cevap verilmemesi, bir kısmının depo olarak kullanıldığı iddialarına sessiz kalınması,
ç. Yapılan harcamaların usule uygun olarak heyetçe alınacak teklif mektupları ile yapılması,
d. Tur ve gezilerden elde edilen gelirlerde yapılan masraflar, gezi ücretlerinin ne şekilde karşılandığı, elde edilen gelirlerin miktarları ve kasaya alınması ile ilgili bilgi verilmemesi herhangi bir kayıdın tutulmaması,
e. Dernek faaliyetleri adına yapılan seyahatlerde yapılan harcamaların makul ölçülerin üstünde olması
f. 10.000 adet olarak bastırılan derginin büyük bir kısmının neden hala depoda beklediği anlaşılamamakta, elde edilen gelir hakkında bilgi verilmemektedir. TEMAD tabanı maddi desteğini esirgemekten çekinmez iken, daha önceleri ücretsiz dağıtıldığı halde gelir elde etmek adına ücretli dergi yayınlanması hususu tabanımızın ortak eleştirilerindendir.
g. Yapılan ve satılan ajandalardan elde edilen gelirlerin ve masrafların aylarca hesabının yapılmaması ve bilgi verilmemesi,
h. Kendi bilançomuzu kendi yönetim kurulumuza dahi açıklamazken, bir önceki yönetimin harcamalarını, faturalarını kamuoyuna sızdırarak Genel Kurulda ibra edilmiş yönetimin etik dışı davranışla zan altında bırakılmaya çalışılması,
ı. Gezileri tertip ettiği bilinen ve yoğun eleştiri konusu olan bayan ile ilgili dedikodulara ve Genel Merkezi yıpratacak haberlere cevap verilmemesi; hatta bayanın “ben gidersem Ahmet KESER buralarda duramaz” gibi sözlerinin açıklanamaması; Kartalkaya, Ilgaz benzeri gezi ve kutlamalarla ilgili yoğun eleştirilere maruz kalınmasına rağmen açıklama yapılmaması,
j. Özellikle muvazzaf arkadaşlarımızın otomatik ödeme talimatlarıyla desteklerini esirgemediği yardımlarından elde edilen gelirlerin miktarının açıklanmaması ve gelinen güvensizlik ortamında bir kısım muvazzafların “hakkımı helal etmiyorum” tarzındaki beyanlarının vebali altında olmamak adına açıklama yapılmaması,
C. MUVAZZAFLAR :
1. Muvazzafların özlük hakları konusunda yapılan çalışmalar, tamamen çatışmacı ve subay-astsubay ayrımını çağrıştıran söylemlerle dile getirilmeye çalışılmıştır. Hukuksal düzlemde haklılığın anlatılmasından ve haksızlıkların yine genel hukuk ilkelerine aykırılığından mukayeseli olarak bahsedilmesi yerine çatışmacı ve ötekileştirici zihniyet körüklenmiş, yangına hortumla gidilmiştir. Bu amaçla yazılı ve görsel medyada yapılan açıklamalar ile muvazzaf arkadaşlarımız tahrik edilmiş ve birçoğunun küfür ve hakaretlerle hak aramaya çalışmasına sessiz kalınmıştır. Neticede, zarar görenler muvazzaf meslektaşlarımız olmuş, şu an kıt’ a ve kurumlarda ayrımcılık had safhaya ulaşmış ve muvazzaf meslektaşlarımıza karşı yoğun bir baskı yapılmaya başlanmıştır.
2. Sosyal medyada muvazzafların sıkıntıları ve özlük hakları ile ilgili olarak medyada dile getirilecek ve kullanılması gereken dil ve iletişim araçları gibi hususlar yönetim kurulunda hiçbir zaman görüşülmemiştir.
3. Yönetim kurulunda, bu yöntemin hak arama mücadelesinde yanlış olduğu muvazzafları galeyana getirecek açıklamaların yapılmaması ve kendilerine yöntemle ilgili açıklayıcı bilgi verilerek frenlenmesinin sağlanması ve neticede Askeri mevzuat karşısında zor durumda kalmamaları için yapılan uyarılara “yapsınlar, iyi olur, bir şey olmaz..” gibisinden cevaplar verilmiştir. Gelinen aşamada onlarca personel sosyal medyada yaptıkları açıklamalar nedeniyle mahkemelik duruma düşmüş, yargılanmışlar, tutuklanmışlar, hüküm giymişler, mesleki ve ailevi huzurlarını kaybetmişlerdir. Bu olumsuz durumun tespiti dahi yapılmamış, büyük birliklere gidilmek suretiyle meslektaşlarımızın durumları araştırılmamış, kendilerine destek olunmamış, mücadele yolunda atmamız gereken adımlar, halen meslekte olan arkadaşlarımız galeyana getirilerek atılmaya çalışılmakla gelinen noktada askeri birliklerde çalışma barış ve huzurunun bozulmasına sebebiyet verilmiştir.
2. Mevcut durum; sosyal medyada örgütlenmenin tek ve en etkili yöntem olduğunu düşünmektedir. Ne yazık ki; bu alanı da iyi yönetemediğinden, bunun sonucunda kişilerin ve kurumların zarar görmesine sebebiyet verilmektedir. Halbuki; iletişim çağının en önemli araçlarından olan medyanın çatışmasız ve kişiler ile kurumlara zarar vermeksizin kullanılmasının mümkün olacağı anlaşılmamış, örneğin bir radyo kanalı tesis ederek geniş katılımlı ve herkese seslenebilecek sistemler geliştirilmemiş, çok geniş kitlelere ulaşma imkanı araştırılmamış, halen kara düzen gezilerle kitlelere ulaşılmaya çalışılmıştır.
SONUÇ :
Yukarıda arz ve izah ettiğimiz hususlar, tamamen yönetim anlayışından kaynaklanan sebeplerle, güvensizlik ortamına gelinmesine sebebiyet veren hususların sadece ön plana çıkanlarından ibarettir.
Tamamen gönüllülük esasına dayalı olan Yönetim Kurulu üyelerinin tek amacı somut, haklı davamıza sahip çıkmaktan başka bir şey olmamalı ve her biri seçimle işbaşına gelen ve kendilerinden hizmet beklenen kişilerin fikirlerine önem verilerek, ortak amaç uğrunda çalışma barışı sağlanarak, meslektaşlarımızın emanetine sahip çıkılmalıdır.
Bu kapsamda; yukarıda belirtilen aksaklıkların giderilmesi, açıklanması gereken hususların yönetim kurulu üyelerine ve tabanımıza açıklanması ivedilik arz etmektedir.
Aksi takdirde mevcut yönetime duyulan güvensizlik artarak devam edecek ve neticede vebal altında kalınacağından bizler bu vebale ortak olmak istemiyoruz, Bu maksatla sorunların ivedi çözülmesi için bu mevcud konuların yönetim kurulunda tartışılarak ortak noktaların ivedi bulunup uygulamaya başlanması ve gereğini arz ve talep ederiz.
Ayhan YILDIRIM M.Ali SARIKAYA Av.Fevzi AKSOY Yunus EKİNCİ Yaşar CENGİZ
Ayhan BAŞÇILAR Muharrem BASKAK
adres:
http://www.emekliassubaylar.org/component/k2/item/587-erken-se%C3%A7im-kararinin-gerek%C3%A7eleri
Sayın Mehmet Tuncer'in yazısına tutanaklı bir cevap olur düşüncesi ile paylaşmak istedim.
seçimden bu yana yaklaşık iki yıl sürecinde yapılanların!!!! bir belgesi olarak karşımızdadır. değerlendirmeyi buna göre yapmakta fayda var.
Osman CİVEK
Pazar, 04 Ağustos 2013 03:45
Ziyaretçi Defteri
TEMAD'I olağanüstü Genel Kurula götüren açıklamayı aynen yayınlıyorum, taktir sizlerindir.
Saygıdeğer Meslektaşlarımız
Bizler Sn.Ahmet Keser başkanlığındaki YENİ OLUŞUM grubu ile sizleri temsil etmek adına yönetime talip olduk. Sizlerin güvenini alarak yıllarca ön yargılarla tahakküme varan haksızlığa uğratılan assubayları temsil için yönetim kurulumuzu oluşturup göreve başladık.
Hiçbir yönetim dağılmak,parçalanmak ve kendi arasında sorunlar yaşamak için oluşturulmaz bu eşyanın tabiatına aykırıdır.
Yönetimlerde elbette başkan liderdir ancak liderler demokratik temaüllere aykırı olarak tek adam olmaya başladıkları andan itibaren amaçların gerçekleşmesi mümkün olamaz bu nedenle bizlere verilen temsil görevinin sorumluluklarının gereğini yapma mecburiyeti doğmuştur. Sn.Başkan kendi kararı ile farklı bir stateji uyguladı sizlerin desteği ile oluşturulan basın rüzgarında genelkurmayın ilk günlerdeki görüşmelerimizdeki sıcak,samimi ve yapıcı yaklaşımları gözardı edilerek adeta karşımıza alındı yönetim kurulu kilitlendi başta Askeri disiplin ve personel yasası olmak üzere haklarımızla ilgili yeterli çalışmalar yapılamadı şifahi uyarılarımızın dikkate alınmaması üzerine siz değerli meslektaşlarımızdan gelen öneri şikayet ve eleştirileri de dikkate alarak 24 Haziran 2013 tarihli yönetim kurulu toplantısında TEMAD YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞINA aşağıda imzası bulunan üyeler yazılı olarak endişe ve kaygılarımızı dile getirdik.
Sürekli olarak yanlış anlaşılma yanlış lanse edilme ve mücadeleye zarar verme endişesi ile çoğu kez sorunları sizlere intikal ettirmeyerek kendi içimizde çözmeye çalıştık, yazılı taleplerimiz de dikkate alınmayınca toplumun vebalini daha fazla taşımamak,mücadelenin önünü açmak ve soruna kesin çözüm bulmak adına OLAĞANÜSTÜ SEÇİM KARARI ALDIK.
Bu davranışın bazı yandaş yorum ve değerlendirmelerin aksine iyi niyet ve assubay onur mücadelesinin devamını ve sorunların çözümüne katkı sağlamak olduğunu belirtir siz değerli meslektaşlarımızın takdirine sunarız. Saygılarımızla
TÜRKİYE EMEKLİ ASTSUBAYLAR DERNEĞİ GENEL BAŞKANLIĞI
GENEL MERKEZ YÖNETİM KURULUNA
Özellikle son zamanlarda, üye olan veya olmayan meslektaşlarımızın Genel Merkez Yönetimine olan güveninin önemli ölçüde sarsıldığını ortaya koyan açıklamalar yapılmaktadır.
Genel Merkez Yönetiminin şeffaf ve katılımcı, etkin bir resmi yayın organı oluşturamamış olması sebebiyle, bahsedilen açıklamalar tamamen sosyal medyada yer almakta ve bilgi kirliliğinin de etkisiyle meydana gelen güven bunalımının çığ gibi büyümesine neden olunmaktadır.
Meslektaşlarımızın büyük teveccühü ile göreve gelirken ortaya koyduğumuz vizyonumuza uygun düşmeyen somut durumun, aynı zamanda misyonumuzu yerine getirmediğimiz ve bu aşamadan sonra da getirmeyeceğimiz algısına yol açtığı ve hepsinden önemlisi Genel Merkez Yönetiminde olan bizlerinde aynı algıya neden olduğumuzu açıklamak zorundayız.
İçinde bulunduğumuz bu olumsuz durumu aşağıda kategoriler halinde sıraladığımız sebeplere dayandığını düşündüğümüzden, bu hususların Genel Merkez Yönetim Kurulunda tartışılması, sosyal medyada dile getirilen hususların öncelikle Yönetim Kurulunda açıklanarak, Yönetim Kurulu üyelerinin bilgilendirilmesi ve ardından yeniden güven tazeleme yönünde atılacak adımların belirlenmesi maksadıyla Genel merkez yönetim kuruluna sunulmasına ihtiyaç duyduk.
Tespit ettiğimiz ve giderilmesini talep ettiğimiz aksaklıklar, çözüm önerileri ve açıklanmasına ihtiyaç duyduğumuz hususlar aşağıda arz ve izah olunmuştur.
A.TEŞKİLAT VE YÖNETİM :
1. Genel Merkez Yönetim Kurulu, Derneğin yakın, orta ve uzak vadede yapacaklarının tespit edildiği ve uygulama aşamalarının da tartışıldığı bir organdır. Buna rağmen, her biri seçimle işbaşına gelmiş olan Yönetim Kurulu Üyeleri ile istişare edilmeden bir kısım kararların alındığı ve uygulamaya konulduğu anlaşılmaktadır.
İstişare, görevin yerine getirilmesi aşamasında meydana gelebilecek aksaklıkların önceden tespiti ve önlenmesi ile üst düzeyde verim alınmasını sağlayan önemli bir yönetim ilkesidir. Buna karşın, şu an Genel Merkez yönetimine hakim olan anlayışın, yönetim kurulu ile tartışmaya gerek görülmeksizin kararların alınması ve uygulamaya geçirilmesinden ibaret olduğunu, aksi yönde görüş beyan eden yönetim kurulu üyelerin fikirlerine değer verilip tartışmaya açılmak yerine, fikir sahiplerinin sindirilmesi ve bu maksatla her türlü tedbire başvurulduğunu ve yönetim kurulu üyelerinin etkisizleştirilmeye çalışıldığını, bu doğrultuda yönetim kurulu üyeleri arasında da birlik ve beraberliğin yok edilerek, iç çatışmanın artırıldığını üzülerek gözlemlemekteyiz. Nitekim; bu dilekçemiz de, aslen Yönetim Kurulu üyesi olmamıza rağmen fikirlerimizin dikkate alınmadığı ve yönetim kurulunda tartışılamadığından kaleme alınmak zorunda kalınmıştır.
Bu olumsuz yönetim anlayışının sona erdirilmesi ve kararların daha etkin ve anında uygulamaya konulabilmesi, aidiyet duygusunun artırılması maksadıyla yönetim kurulu üyelerine aynı düzeyde değer verilmesi gerekliliğin dikkate alınması zorunluluğunu belirtmek istiyoruz.
2. Genel Merkez tüm üyeleri ile şube, il / ilçe başkanlıklarını ayrım yapmadan kucaklayan, kapsayan bir anlayışa sahip olmak zorundadır. Buna rağmen, bir kısım şube, il / ilçe başkanlarının, tamamen temsil ettiği üyelerinin ve camiamızın çıkarlarının savunulmasına yönelik talep ve düşüncelerine değer verilmediğini ve aksine Genel Merkez yönetimini eleştiren tarzda beyanları olanların ise etkisizleştirilmesi maksadıyla her türlü kulis faaliyetlerinden de geri kalınmadığını üzülerek gözlemliyoruz. Bu durumun camiamıza hizmet etmeyeceğinin bilinmesi gerekmektedir.
3. Aynı olumsuz düşüncelerle bir kısım Şube, il / İlçe Başkanlarının taleplerinin değerlendirilmediği, çağrılarına hiçbir cevap verilmediği veya dikkate alınmadığı dikkat çekmektedir. Bu durumda ilgili şube il / ilçe başkanları kendi bölgelerinde etkin bir yönetim oluşturmayacağı ve üyeleri nezdinde de etkinliğini ve saygınlığını kaybedeceği dikkate alınmamaktadır.
4. Şube Genel Kurullarına katılınmadığı, İl toplantılarına katılım kararı alınmadığı, katılımı düşünülen toplantılara ise yönetimde olmayan bir kısım kişiler ile katılım yapıldığı görülmektedir. 17 Ekim etkinliği gibi önemli planlamalarda İl Başkanlarının görüşlerine başvurulmaması, teşkilatların ziyaretinde ayrım yapılması, ziyaret planlarında oy katkısının ve son dönemde verilen oyların dikkate alınarak ziyaret planlarına alınmaması gibi hususlar yönetime gelirken vaad ettiğimiz söylemlerle çelişmektedir.
Nitekim; yönetime gelirken dile getirdiğimiz hususlardan özellikle;
“TEMAD, İl, İlçe Başkanlıkları ve üyelerinin de katılımını sağlayacak demokratik bir yönetim anlayışıyla yeniden yapılandırılacaktır.
İl ve İlçe Başkanlıkları ile TEMAD yönetimi “Telekonferans sistemi” ile ortak toplantılar düzenleyerek “Katılımcı Yönetim” uygulaması yapılacaktır.
TEMAD yönetimi de yeniden yapılandırılacak, öncelikle danışma kurulu sistemi oluşturulacaktır…”
Şeklinde dile getirdiğimiz önceliklerimiz, bu güne kadar hiçbir şekilde sağlanmamış, bırakın geniş katılımı Yönetim Kurulunun dahi karar mekanizmasına dahil edilmeyip etkisizleştirildiği bir aşamaya gelinmiştir.
5. Hiçbir alanda Danışma Komisyonları kurulmamış, dernek yönetimi ve toplulukların yönetimi, derneğimizin temel amaçları ile ilgili çalışma biçimi hususlarında hiçbir profesyoneleğitim kurumlarından destek alınmaksızın kara düzen faaliyetlere girişilmiştir. Ancak hiçbir şekilde yönetim kurulunda karar alınmadan kadınlar kolu kurulmuş, başkanlık ataması yapılmış, sonradan fahri üye olan bir bayan kadınlar kolu başkan yardımcısı diye görevlendirilmiştir.
6. Vaat ettiğimiz tüzük çalışmasında bir belirlenememiştir. Tabanımızın bu konudaki eleştirel yaklaşımları da doğrudur. Bu kapsamda yapılan hazırlık çalışması bırakın ilk altı ayda bu çalışmanın sona ereceği vaadini, halen sümen altında beklemektedir.
7. Etkin ve katılımcı bir iletişim ağı kurulamamış, İnternet sitemiz sadece bir kişinin tekelinde ve kimsenin görüşüne yer vermeyecek şekilde planlanmış ve neticede aksi görüşlerin sosyal medyada yer almasına ve bu sebeple de bilgi kirliliğinin artarak güven bunalımı yaşanmasına sebebiyet verilmiştir.
8. Dernek iç işleyişinde bile üye kayıtları, evrak akışı, kayıt sistemi, raporlama ve tasnif gibi hususlarda düzen sağlanamamış, bu anlamda görev ve sorumluluklar belirlenememiştir.
9. Seyahatlerde şov yapıldığından sıklıkla bahsedilmektedir, bu seyahatlerle ulaşılmak istenen amaç anlaşılamamıştır. Seyahatlerde yapılan konuşma ve görüşmeler, fikir alışverişleri ve elde edilen sonuçlar kayıt altına alınıp resmi internet sitemizde paylaşılmadığından bu tür haberler artmaya devam edecektir. Açıklamaların facebook adlı sosyal medyadan yapıldığı beyan edilmesine rağmen, bu ortamda da beş aydır hiçbir yorum olmadığı anlaşılmakta, zaten resmi internet sayfamız da sadece resimlerden ve vefat haberlerinden başka bir amaca hizmet edememektedir. Bu sebeple sadece şov olduğu değerlendirmelerinin haklı olduğu sonucuna ulaşılmakta, zaman, emek ve sermayeyi daha etkili kullanılması gerektiği sorgulanmaktadır.
10. Şube kapanmalarının önüne geçilmeli ve özellikle maddi imkansızlıklar sebebiyle kapanma durumuna gelmiş şubelere destek olunmalıdır.
11. TEMAD genel merkezi içinde bir fikir ve görüş ayrılığının olduğu, yönetim kurulunda ciddi uyumsuzluk olduğu dile getirilmekte, iki istifanın gerekçesi açıklanamadığından, hatta hainlik suçlamasına kadar ağır değerlendirmelerin önüne geçilememesinden dolayı bu tür yorumlara sebebiyet verildiği anlaşılmaktadır. Evet, yönetimde uyumsuzluk ve yukarıda belirtilen hususlar sebebiyle etkisizleştirme mevcuttur. Bunun giderilmesine çalışılmak ve açıklamalarda bulunmak yerine tüm söylemlerde “yönetim kurulu arkamda” şeklindeki beyan inandırıcı olmamaktadır.
12. İstifalardan sonra istifaların nedenleri konuşulmamış, bu konuda konuşma ve görüşme taleplerine cevap verilmemiştir. İstifalardan sonra yapılacak görevlendirmelerin bile yönetim kurulunda görüşülme gereği duyulmamıştır, görevlendirmelerin mevcut yönetim içinden değerlendirilmesi bile düşünülmemiştir. Bu konuyla ilgili bilgi talep eden il / İlçe başkanlarına bile doğrular söylenmemiştir.
13. Özlük hakları konusundaki çalışmalarda, Genelkurmay ile yapılan görüşmede kullanılan yöntemden kaynaklı olarak şu an kapıların TEMAD’ a kapalı olduğu, Genelkurmay ile iletişim kurma imkânımızın kalmadığı söylemleri ağırlıkla dile getirilmektedir. Bu hususta ivedi çalışma yapılarak tabanımız bilgilendirilmelidir.
14. Üyelerimizi ve meslektaşlarımızı ilgilendiren mevzuat değişikliği kapsamında yapılan çalışmalarda, ne Genelkurmay aşaması ve ne de komisyonlarda görüşülme ve genel kurul aşamasında taraf olunamamıştır. Bu husus en çok eleştirilen hususlardandır. Bu konularda sadece sosyal medyada örgütlendiğimizden bahsedilmekte ve fakat bunun hiçbir sonuç vermediği herkesin ortak değerlendirmesi olmasına rağmen, kanunların yapım aşamalarında hiçbir etkisi olmayan ve hatta kendisinin bu hususta taraf olduğunu dahi kabul ettiremeyen TEMAD yönetiminin varlık sebebi sorgulanmaya başlanmıştır.
15. Ziyaret edilmesi gereken birçok kurum ve kuruluşa gidilmezken TEMAD yönetim kurulu sıfatı ile TSK’dan ayırılanların kurduğu derneğin ziyaretine neden gidildiği anlaşılamamıştır.
16. Genel Merkezde çalışan personel arasında bile ayrımcılık yapılmaktadır.
17. Genel Merkezde çalışanların derneğe geliş ve gidişlerde sağlanan servis imkanları hususunda dahi ayrımcılık yapılmıştır. Araçların yol kayıtların tutulmadığı, üye dahi olmayan kişilere araçların tahsis edildiği, araçların hizmet maksadı dışında kullanılmıştır.
18. OYAK ile ilgili çalışma yapılmamış, OYAK Yönetim Kuruluna yıllarca meslektaşlarımızdan da atanması gerektiğini dile getirmemize rağmen, yönetim kuruluna seçilmiş meslektaşlarımız ile ilgili tanışma ve fikir alışverişi hususlarında hiçbir çalışma yapılmamış olması kabul edilemez bir davranıştır.
19. Sonuç olarak; mevcut yönetimin tabanını, üyelerini, üye olmayan meslektaşlarının söylemlerini ve hepsinden önemlisi Yönetim Kurulu üyelerini dahi dikkate almayan bir yapı içerisinde olduğu düşünülmektedir.
Bu sebeple, katılımcı ve özgürlükçü düşünce yapısına değer verilerek, yönetim kurulu üyelerinin fikirleri ve tabanın düşünceleri dikkate alınmalıdır. Tabanını ve yönetimi kurulu üyelerini yok saymak, etkisizleştirmek çağdaş yönetim anlayışı değildir ve yıkılmaya mahkûmdur.
Arz ve izah edilen hususlarda ivedilikle yönetim anlayışının değiştirilmesi, tabana gerekli ve doyurucu açıklamaların yapılması bizlere geleceğini emanet eden üyelerimizin güveninin tekrar kazanılması sağlanmalıdır.
B. MALİ HUSUSLAR :
1. Sosyal Medyada dile getirilen birçok husus, Yönetim Kurulunda dahi tartışılamadığından ve hatta yönetim kurulunun bilgisine dahi sunulmadığından, suiistimale açık konular olarak sürekli eleştiri almaya devam etmiş, güvenin zayıflamasında önemli etkiye sahip olmuştur. Bu kapsamda özellikle;
a. Denetleme Kurulu Raporlarının Yönetim Kurulunda görüşülmemesi,
b. Bilanço ve harcamaların yönetim kurulunun bilgisine sunulmaması (Tüzük Md.61)
c. Gayrimenkullerin kullanımı konusunda sosyal medyada bu konulardaki sorulara cevap verilmemesi, bir kısmının depo olarak kullanıldığı iddialarına sessiz kalınması,
ç. Yapılan harcamaların usule uygun olarak heyetçe alınacak teklif mektupları ile yapılması,
d. Tur ve gezilerden elde edilen gelirlerde yapılan masraflar, gezi ücretlerinin ne şekilde karşılandığı, elde edilen gelirlerin miktarları ve kasaya alınması ile ilgili bilgi verilmemesi herhangi bir kayıdın tutulmaması,
e. Dernek faaliyetleri adına yapılan seyahatlerde yapılan harcamaların makul ölçülerin üstünde olması
f. 10.000 adet olarak bastırılan derginin büyük bir kısmının neden hala depoda beklediği anlaşılamamakta, elde edilen gelir hakkında bilgi verilmemektedir. TEMAD tabanı maddi desteğini esirgemekten çekinmez iken, daha önceleri ücretsiz dağıtıldığı halde gelir elde etmek adına ücretli dergi yayınlanması hususu tabanımızın ortak eleştirilerindendir.
g. Yapılan ve satılan ajandalardan elde edilen gelirlerin ve masrafların aylarca hesabının yapılmaması ve bilgi verilmemesi,
h. Kendi bilançomuzu kendi yönetim kurulumuza dahi açıklamazken, bir önceki yönetimin harcamalarını, faturalarını kamuoyuna sızdırarak Genel Kurulda ibra edilmiş yönetimin etik dışı davranışla zan altında bırakılmaya çalışılması,
ı. Gezileri tertip ettiği bilinen ve yoğun eleştiri konusu olan bayan ile ilgili dedikodulara ve Genel Merkezi yıpratacak haberlere cevap verilmemesi; hatta bayanın “ben gidersem Ahmet KESER buralarda duramaz” gibi sözlerinin açıklanamaması; Kartalkaya, Ilgaz benzeri gezi ve kutlamalarla ilgili yoğun eleştirilere maruz kalınmasına rağmen açıklama yapılmaması,
j. Özellikle muvazzaf arkadaşlarımızın otomatik ödeme talimatlarıyla desteklerini esirgemediği yardımlarından elde edilen gelirlerin miktarının açıklanmaması ve gelinen güvensizlik ortamında bir kısım muvazzafların “hakkımı helal etmiyorum” tarzındaki beyanlarının vebali altında olmamak adına açıklama yapılmaması,
C. MUVAZZAFLAR :
1. Muvazzafların özlük hakları konusunda yapılan çalışmalar, tamamen çatışmacı ve subay-astsubay ayrımını çağrıştıran söylemlerle dile getirilmeye çalışılmıştır. Hukuksal düzlemde haklılığın anlatılmasından ve haksızlıkların yine genel hukuk ilkelerine aykırılığından mukayeseli olarak bahsedilmesi yerine çatışmacı ve ötekileştirici zihniyet körüklenmiş, yangına hortumla gidilmiştir. Bu amaçla yazılı ve görsel medyada yapılan açıklamalar ile muvazzaf arkadaşlarımız tahrik edilmiş ve birçoğunun küfür ve hakaretlerle hak aramaya çalışmasına sessiz kalınmıştır. Neticede, zarar görenler muvazzaf meslektaşlarımız olmuş, şu an kıt’ a ve kurumlarda ayrımcılık had safhaya ulaşmış ve muvazzaf meslektaşlarımıza karşı yoğun bir baskı yapılmaya başlanmıştır.
2. Sosyal medyada muvazzafların sıkıntıları ve özlük hakları ile ilgili olarak medyada dile getirilecek ve kullanılması gereken dil ve iletişim araçları gibi hususlar yönetim kurulunda hiçbir zaman görüşülmemiştir.
3. Yönetim kurulunda, bu yöntemin hak arama mücadelesinde yanlış olduğu muvazzafları galeyana getirecek açıklamaların yapılmaması ve kendilerine yöntemle ilgili açıklayıcı bilgi verilerek frenlenmesinin sağlanması ve neticede Askeri mevzuat karşısında zor durumda kalmamaları için yapılan uyarılara “yapsınlar, iyi olur, bir şey olmaz..” gibisinden cevaplar verilmiştir. Gelinen aşamada onlarca personel sosyal medyada yaptıkları açıklamalar nedeniyle mahkemelik duruma düşmüş, yargılanmışlar, tutuklanmışlar, hüküm giymişler, mesleki ve ailevi huzurlarını kaybetmişlerdir. Bu olumsuz durumun tespiti dahi yapılmamış, büyük birliklere gidilmek suretiyle meslektaşlarımızın durumları araştırılmamış, kendilerine destek olunmamış, mücadele yolunda atmamız gereken adımlar, halen meslekte olan arkadaşlarımız galeyana getirilerek atılmaya çalışılmakla gelinen noktada askeri birliklerde çalışma barış ve huzurunun bozulmasına sebebiyet verilmiştir.
2. Mevcut durum; sosyal medyada örgütlenmenin tek ve en etkili yöntem olduğunu düşünmektedir. Ne yazık ki; bu alanı da iyi yönetemediğinden, bunun sonucunda kişilerin ve kurumların zarar görmesine sebebiyet verilmektedir. Halbuki; iletişim çağının en önemli araçlarından olan medyanın çatışmasız ve kişiler ile kurumlara zarar vermeksizin kullanılmasının mümkün olacağı anlaşılmamış, örneğin bir radyo kanalı tesis ederek geniş katılımlı ve herkese seslenebilecek sistemler geliştirilmemiş, çok geniş kitlelere ulaşma imkanı araştırılmamış, halen kara düzen gezilerle kitlelere ulaşılmaya çalışılmıştır.
SONUÇ :
Yukarıda arz ve izah ettiğimiz hususlar, tamamen yönetim anlayışından kaynaklanan sebeplerle, güvensizlik ortamına gelinmesine sebebiyet veren hususların sadece ön plana çıkanlarından ibarettir.
Tamamen gönüllülük esasına dayalı olan Yönetim Kurulu üyelerinin tek amacı somut, haklı davamıza sahip çıkmaktan başka bir şey olmamalı ve her biri seçimle işbaşına gelen ve kendilerinden hizmet beklenen kişilerin fikirlerine önem verilerek, ortak amaç uğrunda çalışma barışı sağlanarak, meslektaşlarımızın emanetine sahip çıkılmalıdır.
Bu kapsamda; yukarıda belirtilen aksaklıkların giderilmesi, açıklanması gereken hususların yönetim kurulu üyelerine ve tabanımıza açıklanması ivedilik arz etmektedir.
Aksi takdirde mevcut yönetime duyulan güvensizlik artarak devam edecek ve neticede vebal altında kalınacağından bizler bu vebale ortak olmak istemiyoruz, Bu maksatla sorunların ivedi çözülmesi için bu mevcud konuların yönetim kurulunda tartışılarak ortak noktaların ivedi bulunup uygulamaya başlanması ve gereğini arz ve talep ederiz.
Ayhan YILDIRIM M.Ali SARIKAYA Av.Fevzi AKSOY Yunus EKİNCİ Yaşar CENGİZ
Ayhan BAŞÇILAR Muharrem BASKAK
Duyuruda açıklandığı üzere, halihazırda ki yönetimin TEMAD ve arakasındaki Astsubay camiasının savunuculuğu yerine neye hizmet ettiği açıkça görülmektedir, açıklamalar ışığında, kendi içinde bile şüphelere meydan bırakan bir yönetimi niye desteklemeliyiz ki anlayamıyorum, sadece Temad'ın varlığını Türk Kamuoyuna duyurması bence yetmez, kaş yapalım derken göz çıkarılmıştır, bundan sonra izlenecek yol bize haklarımızı verecek olanlarla kavga değil, barışma yolunun seçilmesidir. Hani hikayede "sende ki avlat acısı, bende ki kuyruk acısı varken dost olamayız" anlayışı var, şu andan itibaren bu yönetim sınıfta kalmıştır,
Sn.Mustafa EROL Başkanım, adaylığınızı bekliyoruz...
Saygıdeğer Meslektaşlarımız
Bizler Sn.Ahmet Keser başkanlığındaki YENİ OLUŞUM grubu ile sizleri temsil etmek adına yönetime talip olduk. Sizlerin güvenini alarak yıllarca ön yargılarla tahakküme varan haksızlığa uğratılan assubayları temsil için yönetim kurulumuzu oluşturup göreve başladık.
Hiçbir yönetim dağılmak,parçalanmak ve kendi arasında sorunlar yaşamak için oluşturulmaz bu eşyanın tabiatına aykırıdır.
Yönetimlerde elbette başkan liderdir ancak liderler demokratik temaüllere aykırı olarak tek adam olmaya başladıkları andan itibaren amaçların gerçekleşmesi mümkün olamaz bu nedenle bizlere verilen temsil görevinin sorumluluklarının gereğini yapma mecburiyeti doğmuştur. Sn.Başkan kendi kararı ile farklı bir stateji uyguladı sizlerin desteği ile oluşturulan basın rüzgarında genelkurmayın ilk günlerdeki görüşmelerimizdeki sıcak,samimi ve yapıcı yaklaşımları gözardı edilerek adeta karşımıza alındı yönetim kurulu kilitlendi başta Askeri disiplin ve personel yasası olmak üzere haklarımızla ilgili yeterli çalışmalar yapılamadı şifahi uyarılarımızın dikkate alınmaması üzerine siz değerli meslektaşlarımızdan gelen öneri şikayet ve eleştirileri de dikkate alarak 24 Haziran 2013 tarihli yönetim kurulu toplantısında TEMAD YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞINA aşağıda imzası bulunan üyeler yazılı olarak endişe ve kaygılarımızı dile getirdik.
Sürekli olarak yanlış anlaşılma yanlış lanse edilme ve mücadeleye zarar verme endişesi ile çoğu kez sorunları sizlere intikal ettirmeyerek kendi içimizde çözmeye çalıştık, yazılı taleplerimiz de dikkate alınmayınca toplumun vebalini daha fazla taşımamak,mücadelenin önünü açmak ve soruna kesin çözüm bulmak adına OLAĞANÜSTÜ SEÇİM KARARI ALDIK.
Bu davranışın bazı yandaş yorum ve değerlendirmelerin aksine iyi niyet ve assubay onur mücadelesinin devamını ve sorunların çözümüne katkı sağlamak olduğunu belirtir siz değerli meslektaşlarımızın takdirine sunarız. Saygılarımızla
TÜRKİYE EMEKLİ ASTSUBAYLAR DERNEĞİ GENEL BAŞKANLIĞI
GENEL MERKEZ YÖNETİM KURULUNA
Özellikle son zamanlarda, üye olan veya olmayan meslektaşlarımızın Genel Merkez Yönetimine olan güveninin önemli ölçüde sarsıldığını ortaya koyan açıklamalar yapılmaktadır.
Genel Merkez Yönetiminin şeffaf ve katılımcı, etkin bir resmi yayın organı oluşturamamış olması sebebiyle, bahsedilen açıklamalar tamamen sosyal medyada yer almakta ve bilgi kirliliğinin de etkisiyle meydana gelen güven bunalımının çığ gibi büyümesine neden olunmaktadır.
Meslektaşlarımızın büyük teveccühü ile göreve gelirken ortaya koyduğumuz vizyonumuza uygun düşmeyen somut durumun, aynı zamanda misyonumuzu yerine getirmediğimiz ve bu aşamadan sonra da getirmeyeceğimiz algısına yol açtığı ve hepsinden önemlisi Genel Merkez Yönetiminde olan bizlerinde aynı algıya neden olduğumuzu açıklamak zorundayız.
İçinde bulunduğumuz bu olumsuz durumu aşağıda kategoriler halinde sıraladığımız sebeplere dayandığını düşündüğümüzden, bu hususların Genel Merkez Yönetim Kurulunda tartışılması, sosyal medyada dile getirilen hususların öncelikle Yönetim Kurulunda açıklanarak, Yönetim Kurulu üyelerinin bilgilendirilmesi ve ardından yeniden güven tazeleme yönünde atılacak adımların belirlenmesi maksadıyla Genel merkez yönetim kuruluna sunulmasına ihtiyaç duyduk.
Tespit ettiğimiz ve giderilmesini talep ettiğimiz aksaklıklar, çözüm önerileri ve açıklanmasına ihtiyaç duyduğumuz hususlar aşağıda arz ve izah olunmuştur.
A.TEŞKİLAT VE YÖNETİM :
1. Genel Merkez Yönetim Kurulu, Derneğin yakın, orta ve uzak vadede yapacaklarının tespit edildiği ve uygulama aşamalarının da tartışıldığı bir organdır. Buna rağmen, her biri seçimle işbaşına gelmiş olan Yönetim Kurulu Üyeleri ile istişare edilmeden bir kısım kararların alındığı ve uygulamaya konulduğu anlaşılmaktadır.
İstişare, görevin yerine getirilmesi aşamasında meydana gelebilecek aksaklıkların önceden tespiti ve önlenmesi ile üst düzeyde verim alınmasını sağlayan önemli bir yönetim ilkesidir. Buna karşın, şu an Genel Merkez yönetimine hakim olan anlayışın, yönetim kurulu ile tartışmaya gerek görülmeksizin kararların alınması ve uygulamaya geçirilmesinden ibaret olduğunu, aksi yönde görüş beyan eden yönetim kurulu üyelerin fikirlerine değer verilip tartışmaya açılmak yerine, fikir sahiplerinin sindirilmesi ve bu maksatla her türlü tedbire başvurulduğunu ve yönetim kurulu üyelerinin etkisizleştirilmeye çalışıldığını, bu doğrultuda yönetim kurulu üyeleri arasında da birlik ve beraberliğin yok edilerek, iç çatışmanın artırıldığını üzülerek gözlemlemekteyiz. Nitekim; bu dilekçemiz de, aslen Yönetim Kurulu üyesi olmamıza rağmen fikirlerimizin dikkate alınmadığı ve yönetim kurulunda tartışılamadığından kaleme alınmak zorunda kalınmıştır.
Bu olumsuz yönetim anlayışının sona erdirilmesi ve kararların daha etkin ve anında uygulamaya konulabilmesi, aidiyet duygusunun artırılması maksadıyla yönetim kurulu üyelerine aynı düzeyde değer verilmesi gerekliliğin dikkate alınması zorunluluğunu belirtmek istiyoruz.
2. Genel Merkez tüm üyeleri ile şube, il / ilçe başkanlıklarını ayrım yapmadan kucaklayan, kapsayan bir anlayışa sahip olmak zorundadır. Buna rağmen, bir kısım şube, il / ilçe başkanlarının, tamamen temsil ettiği üyelerinin ve camiamızın çıkarlarının savunulmasına yönelik talep ve düşüncelerine değer verilmediğini ve aksine Genel Merkez yönetimini eleştiren tarzda beyanları olanların ise etkisizleştirilmesi maksadıyla her türlü kulis faaliyetlerinden de geri kalınmadığını üzülerek gözlemliyoruz. Bu durumun camiamıza hizmet etmeyeceğinin bilinmesi gerekmektedir.
3. Aynı olumsuz düşüncelerle bir kısım Şube, il / İlçe Başkanlarının taleplerinin değerlendirilmediği, çağrılarına hiçbir cevap verilmediği veya dikkate alınmadığı dikkat çekmektedir. Bu durumda ilgili şube il / ilçe başkanları kendi bölgelerinde etkin bir yönetim oluşturmayacağı ve üyeleri nezdinde de etkinliğini ve saygınlığını kaybedeceği dikkate alınmamaktadır.
4. Şube Genel Kurullarına katılınmadığı, İl toplantılarına katılım kararı alınmadığı, katılımı düşünülen toplantılara ise yönetimde olmayan bir kısım kişiler ile katılım yapıldığı görülmektedir. 17 Ekim etkinliği gibi önemli planlamalarda İl Başkanlarının görüşlerine başvurulmaması, teşkilatların ziyaretinde ayrım yapılması, ziyaret planlarında oy katkısının ve son dönemde verilen oyların dikkate alınarak ziyaret planlarına alınmaması gibi hususlar yönetime gelirken vaad ettiğimiz söylemlerle çelişmektedir.
Nitekim; yönetime gelirken dile getirdiğimiz hususlardan özellikle;
“TEMAD, İl, İlçe Başkanlıkları ve üyelerinin de katılımını sağlayacak demokratik bir yönetim anlayışıyla yeniden yapılandırılacaktır.
İl ve İlçe Başkanlıkları ile TEMAD yönetimi “Telekonferans sistemi” ile ortak toplantılar düzenleyerek “Katılımcı Yönetim” uygulaması yapılacaktır.
TEMAD yönetimi de yeniden yapılandırılacak, öncelikle danışma kurulu sistemi oluşturulacaktır…”
Şeklinde dile getirdiğimiz önceliklerimiz, bu güne kadar hiçbir şekilde sağlanmamış, bırakın geniş katılımı Yönetim Kurulunun dahi karar mekanizmasına dahil edilmeyip etkisizleştirildiği bir aşamaya gelinmiştir.
5. Hiçbir alanda Danışma Komisyonları kurulmamış, dernek yönetimi ve toplulukların yönetimi, derneğimizin temel amaçları ile ilgili çalışma biçimi hususlarında hiçbir profesyoneleğitim kurumlarından destek alınmaksızın kara düzen faaliyetlere girişilmiştir. Ancak hiçbir şekilde yönetim kurulunda karar alınmadan kadınlar kolu kurulmuş, başkanlık ataması yapılmış, sonradan fahri üye olan bir bayan kadınlar kolu başkan yardımcısı diye görevlendirilmiştir.
6. Vaat ettiğimiz tüzük çalışmasında bir belirlenememiştir. Tabanımızın bu konudaki eleştirel yaklaşımları da doğrudur. Bu kapsamda yapılan hazırlık çalışması bırakın ilk altı ayda bu çalışmanın sona ereceği vaadini, halen sümen altında beklemektedir.
7. Etkin ve katılımcı bir iletişim ağı kurulamamış, İnternet sitemiz sadece bir kişinin tekelinde ve kimsenin görüşüne yer vermeyecek şekilde planlanmış ve neticede aksi görüşlerin sosyal medyada yer almasına ve bu sebeple de bilgi kirliliğinin artarak güven bunalımı yaşanmasına sebebiyet verilmiştir.
8. Dernek iç işleyişinde bile üye kayıtları, evrak akışı, kayıt sistemi, raporlama ve tasnif gibi hususlarda düzen sağlanamamış, bu anlamda görev ve sorumluluklar belirlenememiştir.
9. Seyahatlerde şov yapıldığından sıklıkla bahsedilmektedir, bu seyahatlerle ulaşılmak istenen amaç anlaşılamamıştır. Seyahatlerde yapılan konuşma ve görüşmeler, fikir alışverişleri ve elde edilen sonuçlar kayıt altına alınıp resmi internet sitemizde paylaşılmadığından bu tür haberler artmaya devam edecektir. Açıklamaların facebook adlı sosyal medyadan yapıldığı beyan edilmesine rağmen, bu ortamda da beş aydır hiçbir yorum olmadığı anlaşılmakta, zaten resmi internet sayfamız da sadece resimlerden ve vefat haberlerinden başka bir amaca hizmet edememektedir. Bu sebeple sadece şov olduğu değerlendirmelerinin haklı olduğu sonucuna ulaşılmakta, zaman, emek ve sermayeyi daha etkili kullanılması gerektiği sorgulanmaktadır.
10. Şube kapanmalarının önüne geçilmeli ve özellikle maddi imkansızlıklar sebebiyle kapanma durumuna gelmiş şubelere destek olunmalıdır.
11. TEMAD genel merkezi içinde bir fikir ve görüş ayrılığının olduğu, yönetim kurulunda ciddi uyumsuzluk olduğu dile getirilmekte, iki istifanın gerekçesi açıklanamadığından, hatta hainlik suçlamasına kadar ağır değerlendirmelerin önüne geçilememesinden dolayı bu tür yorumlara sebebiyet verildiği anlaşılmaktadır. Evet, yönetimde uyumsuzluk ve yukarıda belirtilen hususlar sebebiyle etkisizleştirme mevcuttur. Bunun giderilmesine çalışılmak ve açıklamalarda bulunmak yerine tüm söylemlerde “yönetim kurulu arkamda” şeklindeki beyan inandırıcı olmamaktadır.
12. İstifalardan sonra istifaların nedenleri konuşulmamış, bu konuda konuşma ve görüşme taleplerine cevap verilmemiştir. İstifalardan sonra yapılacak görevlendirmelerin bile yönetim kurulunda görüşülme gereği duyulmamıştır, görevlendirmelerin mevcut yönetim içinden değerlendirilmesi bile düşünülmemiştir. Bu konuyla ilgili bilgi talep eden il / İlçe başkanlarına bile doğrular söylenmemiştir.
13. Özlük hakları konusundaki çalışmalarda, Genelkurmay ile yapılan görüşmede kullanılan yöntemden kaynaklı olarak şu an kapıların TEMAD’ a kapalı olduğu, Genelkurmay ile iletişim kurma imkânımızın kalmadığı söylemleri ağırlıkla dile getirilmektedir. Bu hususta ivedi çalışma yapılarak tabanımız bilgilendirilmelidir.
14. Üyelerimizi ve meslektaşlarımızı ilgilendiren mevzuat değişikliği kapsamında yapılan çalışmalarda, ne Genelkurmay aşaması ve ne de komisyonlarda görüşülme ve genel kurul aşamasında taraf olunamamıştır. Bu husus en çok eleştirilen hususlardandır. Bu konularda sadece sosyal medyada örgütlendiğimizden bahsedilmekte ve fakat bunun hiçbir sonuç vermediği herkesin ortak değerlendirmesi olmasına rağmen, kanunların yapım aşamalarında hiçbir etkisi olmayan ve hatta kendisinin bu hususta taraf olduğunu dahi kabul ettiremeyen TEMAD yönetiminin varlık sebebi sorgulanmaya başlanmıştır.
15. Ziyaret edilmesi gereken birçok kurum ve kuruluşa gidilmezken TEMAD yönetim kurulu sıfatı ile TSK’dan ayırılanların kurduğu derneğin ziyaretine neden gidildiği anlaşılamamıştır.
16. Genel Merkezde çalışan personel arasında bile ayrımcılık yapılmaktadır.
17. Genel Merkezde çalışanların derneğe geliş ve gidişlerde sağlanan servis imkanları hususunda dahi ayrımcılık yapılmıştır. Araçların yol kayıtların tutulmadığı, üye dahi olmayan kişilere araçların tahsis edildiği, araçların hizmet maksadı dışında kullanılmıştır.
18. OYAK ile ilgili çalışma yapılmamış, OYAK Yönetim Kuruluna yıllarca meslektaşlarımızdan da atanması gerektiğini dile getirmemize rağmen, yönetim kuruluna seçilmiş meslektaşlarımız ile ilgili tanışma ve fikir alışverişi hususlarında hiçbir çalışma yapılmamış olması kabul edilemez bir davranıştır.
19. Sonuç olarak; mevcut yönetimin tabanını, üyelerini, üye olmayan meslektaşlarının söylemlerini ve hepsinden önemlisi Yönetim Kurulu üyelerini dahi dikkate almayan bir yapı içerisinde olduğu düşünülmektedir.
Bu sebeple, katılımcı ve özgürlükçü düşünce yapısına değer verilerek, yönetim kurulu üyelerinin fikirleri ve tabanın düşünceleri dikkate alınmalıdır. Tabanını ve yönetimi kurulu üyelerini yok saymak, etkisizleştirmek çağdaş yönetim anlayışı değildir ve yıkılmaya mahkûmdur.
Arz ve izah edilen hususlarda ivedilikle yönetim anlayışının değiştirilmesi, tabana gerekli ve doyurucu açıklamaların yapılması bizlere geleceğini emanet eden üyelerimizin güveninin tekrar kazanılması sağlanmalıdır.
B. MALİ HUSUSLAR :
1. Sosyal Medyada dile getirilen birçok husus, Yönetim Kurulunda dahi tartışılamadığından ve hatta yönetim kurulunun bilgisine dahi sunulmadığından, suiistimale açık konular olarak sürekli eleştiri almaya devam etmiş, güvenin zayıflamasında önemli etkiye sahip olmuştur. Bu kapsamda özellikle;
a. Denetleme Kurulu Raporlarının Yönetim Kurulunda görüşülmemesi,
b. Bilanço ve harcamaların yönetim kurulunun bilgisine sunulmaması (Tüzük Md.61)
c. Gayrimenkullerin kullanımı konusunda sosyal medyada bu konulardaki sorulara cevap verilmemesi, bir kısmının depo olarak kullanıldığı iddialarına sessiz kalınması,
ç. Yapılan harcamaların usule uygun olarak heyetçe alınacak teklif mektupları ile yapılması,
d. Tur ve gezilerden elde edilen gelirlerde yapılan masraflar, gezi ücretlerinin ne şekilde karşılandığı, elde edilen gelirlerin miktarları ve kasaya alınması ile ilgili bilgi verilmemesi herhangi bir kayıdın tutulmaması,
e. Dernek faaliyetleri adına yapılan seyahatlerde yapılan harcamaların makul ölçülerin üstünde olması
f. 10.000 adet olarak bastırılan derginin büyük bir kısmının neden hala depoda beklediği anlaşılamamakta, elde edilen gelir hakkında bilgi verilmemektedir. TEMAD tabanı maddi desteğini esirgemekten çekinmez iken, daha önceleri ücretsiz dağıtıldığı halde gelir elde etmek adına ücretli dergi yayınlanması hususu tabanımızın ortak eleştirilerindendir.
g. Yapılan ve satılan ajandalardan elde edilen gelirlerin ve masrafların aylarca hesabının yapılmaması ve bilgi verilmemesi,
h. Kendi bilançomuzu kendi yönetim kurulumuza dahi açıklamazken, bir önceki yönetimin harcamalarını, faturalarını kamuoyuna sızdırarak Genel Kurulda ibra edilmiş yönetimin etik dışı davranışla zan altında bırakılmaya çalışılması,
ı. Gezileri tertip ettiği bilinen ve yoğun eleştiri konusu olan bayan ile ilgili dedikodulara ve Genel Merkezi yıpratacak haberlere cevap verilmemesi; hatta bayanın “ben gidersem Ahmet KESER buralarda duramaz” gibi sözlerinin açıklanamaması; Kartalkaya, Ilgaz benzeri gezi ve kutlamalarla ilgili yoğun eleştirilere maruz kalınmasına rağmen açıklama yapılmaması,
j. Özellikle muvazzaf arkadaşlarımızın otomatik ödeme talimatlarıyla desteklerini esirgemediği yardımlarından elde edilen gelirlerin miktarının açıklanmaması ve gelinen güvensizlik ortamında bir kısım muvazzafların “hakkımı helal etmiyorum” tarzındaki beyanlarının vebali altında olmamak adına açıklama yapılmaması,
C. MUVAZZAFLAR :
1. Muvazzafların özlük hakları konusunda yapılan çalışmalar, tamamen çatışmacı ve subay-astsubay ayrımını çağrıştıran söylemlerle dile getirilmeye çalışılmıştır. Hukuksal düzlemde haklılığın anlatılmasından ve haksızlıkların yine genel hukuk ilkelerine aykırılığından mukayeseli olarak bahsedilmesi yerine çatışmacı ve ötekileştirici zihniyet körüklenmiş, yangına hortumla gidilmiştir. Bu amaçla yazılı ve görsel medyada yapılan açıklamalar ile muvazzaf arkadaşlarımız tahrik edilmiş ve birçoğunun küfür ve hakaretlerle hak aramaya çalışmasına sessiz kalınmıştır. Neticede, zarar görenler muvazzaf meslektaşlarımız olmuş, şu an kıt’ a ve kurumlarda ayrımcılık had safhaya ulaşmış ve muvazzaf meslektaşlarımıza karşı yoğun bir baskı yapılmaya başlanmıştır.
2. Sosyal medyada muvazzafların sıkıntıları ve özlük hakları ile ilgili olarak medyada dile getirilecek ve kullanılması gereken dil ve iletişim araçları gibi hususlar yönetim kurulunda hiçbir zaman görüşülmemiştir.
3. Yönetim kurulunda, bu yöntemin hak arama mücadelesinde yanlış olduğu muvazzafları galeyana getirecek açıklamaların yapılmaması ve kendilerine yöntemle ilgili açıklayıcı bilgi verilerek frenlenmesinin sağlanması ve neticede Askeri mevzuat karşısında zor durumda kalmamaları için yapılan uyarılara “yapsınlar, iyi olur, bir şey olmaz..” gibisinden cevaplar verilmiştir. Gelinen aşamada onlarca personel sosyal medyada yaptıkları açıklamalar nedeniyle mahkemelik duruma düşmüş, yargılanmışlar, tutuklanmışlar, hüküm giymişler, mesleki ve ailevi huzurlarını kaybetmişlerdir. Bu olumsuz durumun tespiti dahi yapılmamış, büyük birliklere gidilmek suretiyle meslektaşlarımızın durumları araştırılmamış, kendilerine destek olunmamış, mücadele yolunda atmamız gereken adımlar, halen meslekte olan arkadaşlarımız galeyana getirilerek atılmaya çalışılmakla gelinen noktada askeri birliklerde çalışma barış ve huzurunun bozulmasına sebebiyet verilmiştir.
2. Mevcut durum; sosyal medyada örgütlenmenin tek ve en etkili yöntem olduğunu düşünmektedir. Ne yazık ki; bu alanı da iyi yönetemediğinden, bunun sonucunda kişilerin ve kurumların zarar görmesine sebebiyet verilmektedir. Halbuki; iletişim çağının en önemli araçlarından olan medyanın çatışmasız ve kişiler ile kurumlara zarar vermeksizin kullanılmasının mümkün olacağı anlaşılmamış, örneğin bir radyo kanalı tesis ederek geniş katılımlı ve herkese seslenebilecek sistemler geliştirilmemiş, çok geniş kitlelere ulaşma imkanı araştırılmamış, halen kara düzen gezilerle kitlelere ulaşılmaya çalışılmıştır.
SONUÇ :
Yukarıda arz ve izah ettiğimiz hususlar, tamamen yönetim anlayışından kaynaklanan sebeplerle, güvensizlik ortamına gelinmesine sebebiyet veren hususların sadece ön plana çıkanlarından ibarettir.
Tamamen gönüllülük esasına dayalı olan Yönetim Kurulu üyelerinin tek amacı somut, haklı davamıza sahip çıkmaktan başka bir şey olmamalı ve her biri seçimle işbaşına gelen ve kendilerinden hizmet beklenen kişilerin fikirlerine önem verilerek, ortak amaç uğrunda çalışma barışı sağlanarak, meslektaşlarımızın emanetine sahip çıkılmalıdır.
Bu kapsamda; yukarıda belirtilen aksaklıkların giderilmesi, açıklanması gereken hususların yönetim kurulu üyelerine ve tabanımıza açıklanması ivedilik arz etmektedir.
Aksi takdirde mevcut yönetime duyulan güvensizlik artarak devam edecek ve neticede vebal altında kalınacağından bizler bu vebale ortak olmak istemiyoruz, Bu maksatla sorunların ivedi çözülmesi için bu mevcud konuların yönetim kurulunda tartışılarak ortak noktaların ivedi bulunup uygulamaya başlanması ve gereğini arz ve talep ederiz.
Ayhan YILDIRIM M.Ali SARIKAYA Av.Fevzi AKSOY Yunus EKİNCİ Yaşar CENGİZ
Ayhan BAŞÇILAR Muharrem BASKAK
Duyuruda açıklandığı üzere, halihazırda ki yönetimin TEMAD ve arakasındaki Astsubay camiasının savunuculuğu yerine neye hizmet ettiği açıkça görülmektedir, açıklamalar ışığında, kendi içinde bile şüphelere meydan bırakan bir yönetimi niye desteklemeliyiz ki anlayamıyorum, sadece Temad'ın varlığını Türk Kamuoyuna duyurması bence yetmez, kaş yapalım derken göz çıkarılmıştır, bundan sonra izlenecek yol bize haklarımızı verecek olanlarla kavga değil, barışma yolunun seçilmesidir. Hani hikayede "sende ki avlat acısı, bende ki kuyruk acısı varken dost olamayız" anlayışı var, şu andan itibaren bu yönetim sınıfta kalmıştır,
Sn.Mustafa EROL Başkanım, adaylığınızı bekliyoruz...
Osman CİVEK
Pazar, 04 Ağustos 2013 02:56
Ziyaretçi Defteri
Temad'ı Olağanüstü genel kurula götüren Yönetim Kurulu Üyelerinin açıklamalarından alıntıdır:
"a. Denetleme Kurulu Raporlarının Yönetim Kurulunda görüşülmemesi,
b. Bilanço ve harcamaların yönetim kurulunun bilgisine sunulmaması (Tüzük Md.61) c. Gayrimenkullerin kullanımı konusunda sosyal medyada bu konulardaki sorulara cevap verilmemesi, bir kısmının depo olarak kullanıldığı iddialarına sessiz kalınması, ç. Yapılan harcamaların usule uygun olarak heyetçe alınacak teklif mektupları ile yapılması,
d. Tur ve gezilerden elde edilen gelirlerde yapılan masraflar, gezi ücretlerinin ne şekilde karşılandığı, elde edilen gelirlerin miktarları ve kasaya alınması ile ilgili bilgi verilmemesi herhangi bir kayıdın tutulmaması,
e. Dernek faaliyetleri adına yapılan seyahatlerde yapılan harcamaların makul ölçülerin üstünde olması
f. 10.000 adet olarak bastırılan derginin büyük bir kısmının neden hala depoda beklediği anlaşılamamakta, elde edilen gelir hakkında bilgi verilmemektedir. TEMAD tabanı maddi desteğini esirgemekten çekinmez iken, daha önceleri ücretsiz dağıtıldığı halde gelir elde etmek adına ücretli dergi yayınlanması hususu tabanımızın ortak eleştirilerindendir.
g. Yapılan ve satılan ajandalardan elde edilen gelirlerin ve masrafların aylarca hesabının yapılmaması ve bilgi verilmemesi,
h. Kendi bilançomuzu kendi yönetim kurulumuza dahi açıklamazken, bir önceki yönetimin harcamalarını, faturalarını kamuoyuna sızdırarak Genel Kurulda ibra edilmiş yönetimin etik dışı davranışla zan altında bırakılmaya çalışılması,
ı. Gezileri tertip ettiği bilinen ve yoğun eleştiri konusu olan bayan ile ilgili dedikodulara ve Genel Merkezi yıpratacak haberlere cevap verilmemesi; hatta bayanın “ben gidersem Ahmet KESER buralarda duramaz” gibi sözlerinin açıklanamaması; Kartalkaya, Ilgaz benzeri gezi ve kutlamalarla ilgili yoğun eleştirilere maruz kalınmasına rağmen açıklama yapılmaması,
j. Özellikle muvazzaf arkadaşlarımızın otomatik ödeme talimatlarıyla desteklerini esirgemediği yardımlarından elde edilen gelirlerin miktarının açıklanmaması ve gelinen güvensizlik ortamında bir kısım muvazzafların “hakkımı helal etmiyorum” tarzındaki beyanlarının vebali altında olmamak adına açıklama yapılmaması,"
Mali konularda açıklaması yapılmış olan yukarıdaki bazı hususlar bile bu yönetimin (benim açımdan)güvenini sarsmıştır,tekrar yönetime aday olmamaları en doğrusudur.
Temad'ın tecrübeli bir ekibe ihtiyacı vardır, o da Sn. Mustafa EROL Başkanlığında olmalıdır.
"a. Denetleme Kurulu Raporlarının Yönetim Kurulunda görüşülmemesi,
b. Bilanço ve harcamaların yönetim kurulunun bilgisine sunulmaması (Tüzük Md.61) c. Gayrimenkullerin kullanımı konusunda sosyal medyada bu konulardaki sorulara cevap verilmemesi, bir kısmının depo olarak kullanıldığı iddialarına sessiz kalınması, ç. Yapılan harcamaların usule uygun olarak heyetçe alınacak teklif mektupları ile yapılması,
d. Tur ve gezilerden elde edilen gelirlerde yapılan masraflar, gezi ücretlerinin ne şekilde karşılandığı, elde edilen gelirlerin miktarları ve kasaya alınması ile ilgili bilgi verilmemesi herhangi bir kayıdın tutulmaması,
e. Dernek faaliyetleri adına yapılan seyahatlerde yapılan harcamaların makul ölçülerin üstünde olması
f. 10.000 adet olarak bastırılan derginin büyük bir kısmının neden hala depoda beklediği anlaşılamamakta, elde edilen gelir hakkında bilgi verilmemektedir. TEMAD tabanı maddi desteğini esirgemekten çekinmez iken, daha önceleri ücretsiz dağıtıldığı halde gelir elde etmek adına ücretli dergi yayınlanması hususu tabanımızın ortak eleştirilerindendir.
g. Yapılan ve satılan ajandalardan elde edilen gelirlerin ve masrafların aylarca hesabının yapılmaması ve bilgi verilmemesi,
h. Kendi bilançomuzu kendi yönetim kurulumuza dahi açıklamazken, bir önceki yönetimin harcamalarını, faturalarını kamuoyuna sızdırarak Genel Kurulda ibra edilmiş yönetimin etik dışı davranışla zan altında bırakılmaya çalışılması,
ı. Gezileri tertip ettiği bilinen ve yoğun eleştiri konusu olan bayan ile ilgili dedikodulara ve Genel Merkezi yıpratacak haberlere cevap verilmemesi; hatta bayanın “ben gidersem Ahmet KESER buralarda duramaz” gibi sözlerinin açıklanamaması; Kartalkaya, Ilgaz benzeri gezi ve kutlamalarla ilgili yoğun eleştirilere maruz kalınmasına rağmen açıklama yapılmaması,
j. Özellikle muvazzaf arkadaşlarımızın otomatik ödeme talimatlarıyla desteklerini esirgemediği yardımlarından elde edilen gelirlerin miktarının açıklanmaması ve gelinen güvensizlik ortamında bir kısım muvazzafların “hakkımı helal etmiyorum” tarzındaki beyanlarının vebali altında olmamak adına açıklama yapılmaması,"
Mali konularda açıklaması yapılmış olan yukarıdaki bazı hususlar bile bu yönetimin (benim açımdan)güvenini sarsmıştır,tekrar yönetime aday olmamaları en doğrusudur.
Temad'ın tecrübeli bir ekibe ihtiyacı vardır, o da Sn. Mustafa EROL Başkanlığında olmalıdır.
1217 Ziyaretçi defterindeki mesajlar