Astsubaylar Birliği
Mustafa EROL
Pazar, 21 Temmuz 2013 16:06
Ziyaretçi Defteri
DEĞERLİ YAZAR ARKADAŞLARIM.
Kendi sayfanıza yazınızı yazmak için Önce giriş yapıyorsunuz. gerçekleştikten sonra ÜYELİK İŞLEMLERİNİN ÜZERİNDE "YAZI EKLEME" seçeneğini seçiyorsunuz. Başlık ölümüne yazınızın başlığını yazdıktan sonra alt sayfaya konuyu yazdıktan sonra alt tarafa geçiyorsunuz. Alt taraftaki KATAGORİLERDEN üsttekini tıklıyorsunuz. çıkan seçeneklerden YAZARLAR bölümünü tıklıyor ve adınızı HEMEN ALTINDA GÖRÜYORSUNUZ Üst sağ taraftaki yayımla seçeneğini tıklıyorsunuz yazınız yayıma girmiş oluyor. yönetici onayına geliyor. yönetici onayladıktan sonra sayfanızda yayımlanıyor.
kolaylıklar diliyorum.
SİTE YÖNETİM
Kendi sayfanıza yazınızı yazmak için Önce giriş yapıyorsunuz. gerçekleştikten sonra ÜYELİK İŞLEMLERİNİN ÜZERİNDE "YAZI EKLEME" seçeneğini seçiyorsunuz. Başlık ölümüne yazınızın başlığını yazdıktan sonra alt sayfaya konuyu yazdıktan sonra alt tarafa geçiyorsunuz. Alt taraftaki KATAGORİLERDEN üsttekini tıklıyorsunuz. çıkan seçeneklerden YAZARLAR bölümünü tıklıyor ve adınızı HEMEN ALTINDA GÖRÜYORSUNUZ Üst sağ taraftaki yayımla seçeneğini tıklıyorsunuz yazınız yayıma girmiş oluyor. yönetici onayına geliyor. yönetici onayladıktan sonra sayfanızda yayımlanıyor.
kolaylıklar diliyorum.
SİTE YÖNETİM
Oguz
Cumartesi, 20 Temmuz 2013 18:43
Ziyaretçi Defteri
Genel Başkanın Çankırı şubesini ziyaret fotoğrafını gördüm. o fotoğrafta Çankırı lı olan 1. Başkan yardımcısı Ayhan Yıldırımın resmini göremedim.
Hakikaten yoksa, yanlış görmediysem. Bu ziyaret Ayhan Yıldırıma hakaret Niteliğinde olup. Ona derhal yönetimden ayrıl demektir.
1. Genel Başkanın yönetimi arasında böyle bir ayrım yapmaya hakkı yoktur.
2. Götürmeme olayında kasıt unsuru varsa Genel Başkan basiretsiz ve utanması gereken bir konumdadır.
3. yapılan hareket TEMAD yönetimin bittiğinin işaretidir. Demek ki söylenenler doğrudur.
4. Ayhan Yıldırımın bir ağırlığı vardır. yönetimden kesinlikle ayrılmamalı meydanı utanması olmayan yalancılara bırakmamalıdır.
saygılarımla.
Hakikaten yoksa, yanlış görmediysem. Bu ziyaret Ayhan Yıldırıma hakaret Niteliğinde olup. Ona derhal yönetimden ayrıl demektir.
1. Genel Başkanın yönetimi arasında böyle bir ayrım yapmaya hakkı yoktur.
2. Götürmeme olayında kasıt unsuru varsa Genel Başkan basiretsiz ve utanması gereken bir konumdadır.
3. yapılan hareket TEMAD yönetimin bittiğinin işaretidir. Demek ki söylenenler doğrudur.
4. Ayhan Yıldırımın bir ağırlığı vardır. yönetimden kesinlikle ayrılmamalı meydanı utanması olmayan yalancılara bırakmamalıdır.
saygılarımla.
ÖMER
Cuma, 19 Temmuz 2013 17:00
Ziyaretçi Defteri
Gerçeği duyan sağırlar, birbirlerini ağırlar. Diye bir laf vardır. TEMAD da ona döndü. Saldırganlar artık açıktan zarar vermeye başladı. Yönetimden de ses çıkaran yok. Zavallılar ne desinler ondan besleniyorlar.
Bu bir ruh meselesidir. Benim bildiğim kadarıyla insanda üç çeşit ruh vardır. İlahi ruh, nebati ruh (diğer bir adı nefsi ruh.) ve hayvani ruh. Bunlardan en önemlisi ilahi ruhtur.
İnsan öldüğü zaman hayvani ruh ve nebati ruh cisimle toprak altına gider. İlahi ruh ise semaya doğru yükselir. Bu ikisinin görevlerine ve muhteviyatına girmeyeceğim.
İlahi ruh, insanı var eden rabbani bir varlıktır. İnsanın mutluluğu, huzuru, var olması, kendisini topluma kabul ettirmesi, onuru, haysiyeti, temizliği, doğruluğu ve güzel olarak kabul edilen her şey bu ruhun rahat etmesine, mutlu olmasına bağlıdır. İlahi ruhu mutlu edecek şekilde davrananlar hayatta da doğru ve mutlu yaşantıya sahip olanlardır. Ancak:
Huzursuzluk, çirkinlik, onursuzluk, burnunun büyüklüğü, kibirlilik, kendini beğenmişlik, düşünme yetisi kaybı, haram lokma, haram söz, yalan söylemek, yanlış yapmak, yanlış yola sevk etmek, özellikle de bunları bilerek yapmak İlahi ruhu yaralar ve rencide eder. İlahi ruhu rencide eden insanların yaşantıları da huzursuzluk içerisindedir. Davranış bozukluğu içerisindedirler. İlahi ruha uygun harakat edemeyenler evde, işte, her türlü yaşantılarında mutlu olamazlar.
Yolsuzluğu ve ikiyüzlülüğü kendine meslek seçenler belki bir müddet mutlu olabilirler. Ağa babalarından güzel söz duya bilirler ama asla yaşamlarında mutlu dengeyi sağlayamazlar.
Birinci vahyin ilk ayeti ALLAHIN ADIYLA OKUDUR. İkinci ayeti KALEMLE YAZ. Dır.
Yani oku diye insanlara ilim gösterilmiştir. İlimin olmadığı yerde dini, İslami ve kuranı anlamak mümkün değildir. Anlamak içinde Allahın verdiği aklı çalıştırmak gerekir. Bir şey insanın aklına ve düşüncesine uyuyorsa İslam dinine uygundur. İlim her zaman dini denetleyip yönlendire bilir. Din devamlı olarak ilme ve insan yaşamına konu açar. Müspet ilimde yeterli bilgiye sahip olmayanlar zaten dini doğru yorumlayamazlar. Bir ayet okuyarak din dersi verenler insanı çok yanıltırlar. Belki kuranda başka surelerde de aynı ayetlerle ilgili açıklama vardır. Onları da bilmeliler ve bunu yanında anlamı tamamlayacak yorum için yeterli ilim dallarına sahip olmalıdırlar.
İkinci vahiy kalem dir. Yazacaksın. Öğrendiğin, ilmini yaptığını konuları yazacaksın.
İlmini toplumuna anlatmayan insan alim değil zalimdir.
Doğru bildiğini yazacaksın. Hak bildiğini yazacaksın. Gerçekleri yazacaksın okuyanları aydınlatacak yeterli bilgileri yazacaksın.
İnsansan yaradılışına uygun olan, diğer insanların varlığına, mevcut olanlara katkı yapacak şeyler yazacaksın. Bir şeyler üreteceksin. Herkesin bildiğini yazmayacaksın. Kendi bilmediğini de yazmayacaksın. Kimseyi suçlamayacaksın. Yargılamayacaksın, ön yargılı davranmayacaksın, menfaat karşılığı yazmayacaksın, başkasının düşündüğünü ifade etmeyeceksin ve teşekkür almak için yazmayacaksın, hak bildiğin doğruyu yazacaksın ki ilahi ruhun rahat etsin sen de huzura kavuşasın.
Yoksa yaratanın biz insanlara bağışladığı kalem suresinin altında kalırsın. Bu gününü gün edersin, mutlu olusun ama ruhunu, vicdanını temizleyemezsin. Yaşayan bir ölü gibi dolanırsın. Cismin ve ismin var olur ama sen bile varlığının farkında olmazsın.
Okuduğuna ve yazdığına dikkat etmen dileğiyle.
Bu bir ruh meselesidir. Benim bildiğim kadarıyla insanda üç çeşit ruh vardır. İlahi ruh, nebati ruh (diğer bir adı nefsi ruh.) ve hayvani ruh. Bunlardan en önemlisi ilahi ruhtur.
İnsan öldüğü zaman hayvani ruh ve nebati ruh cisimle toprak altına gider. İlahi ruh ise semaya doğru yükselir. Bu ikisinin görevlerine ve muhteviyatına girmeyeceğim.
İlahi ruh, insanı var eden rabbani bir varlıktır. İnsanın mutluluğu, huzuru, var olması, kendisini topluma kabul ettirmesi, onuru, haysiyeti, temizliği, doğruluğu ve güzel olarak kabul edilen her şey bu ruhun rahat etmesine, mutlu olmasına bağlıdır. İlahi ruhu mutlu edecek şekilde davrananlar hayatta da doğru ve mutlu yaşantıya sahip olanlardır. Ancak:
Huzursuzluk, çirkinlik, onursuzluk, burnunun büyüklüğü, kibirlilik, kendini beğenmişlik, düşünme yetisi kaybı, haram lokma, haram söz, yalan söylemek, yanlış yapmak, yanlış yola sevk etmek, özellikle de bunları bilerek yapmak İlahi ruhu yaralar ve rencide eder. İlahi ruhu rencide eden insanların yaşantıları da huzursuzluk içerisindedir. Davranış bozukluğu içerisindedirler. İlahi ruha uygun harakat edemeyenler evde, işte, her türlü yaşantılarında mutlu olamazlar.
Yolsuzluğu ve ikiyüzlülüğü kendine meslek seçenler belki bir müddet mutlu olabilirler. Ağa babalarından güzel söz duya bilirler ama asla yaşamlarında mutlu dengeyi sağlayamazlar.
Birinci vahyin ilk ayeti ALLAHIN ADIYLA OKUDUR. İkinci ayeti KALEMLE YAZ. Dır.
Yani oku diye insanlara ilim gösterilmiştir. İlimin olmadığı yerde dini, İslami ve kuranı anlamak mümkün değildir. Anlamak içinde Allahın verdiği aklı çalıştırmak gerekir. Bir şey insanın aklına ve düşüncesine uyuyorsa İslam dinine uygundur. İlim her zaman dini denetleyip yönlendire bilir. Din devamlı olarak ilme ve insan yaşamına konu açar. Müspet ilimde yeterli bilgiye sahip olmayanlar zaten dini doğru yorumlayamazlar. Bir ayet okuyarak din dersi verenler insanı çok yanıltırlar. Belki kuranda başka surelerde de aynı ayetlerle ilgili açıklama vardır. Onları da bilmeliler ve bunu yanında anlamı tamamlayacak yorum için yeterli ilim dallarına sahip olmalıdırlar.
İkinci vahiy kalem dir. Yazacaksın. Öğrendiğin, ilmini yaptığını konuları yazacaksın.
İlmini toplumuna anlatmayan insan alim değil zalimdir.
Doğru bildiğini yazacaksın. Hak bildiğini yazacaksın. Gerçekleri yazacaksın okuyanları aydınlatacak yeterli bilgileri yazacaksın.
İnsansan yaradılışına uygun olan, diğer insanların varlığına, mevcut olanlara katkı yapacak şeyler yazacaksın. Bir şeyler üreteceksin. Herkesin bildiğini yazmayacaksın. Kendi bilmediğini de yazmayacaksın. Kimseyi suçlamayacaksın. Yargılamayacaksın, ön yargılı davranmayacaksın, menfaat karşılığı yazmayacaksın, başkasının düşündüğünü ifade etmeyeceksin ve teşekkür almak için yazmayacaksın, hak bildiğin doğruyu yazacaksın ki ilahi ruhun rahat etsin sen de huzura kavuşasın.
Yoksa yaratanın biz insanlara bağışladığı kalem suresinin altında kalırsın. Bu gününü gün edersin, mutlu olusun ama ruhunu, vicdanını temizleyemezsin. Yaşayan bir ölü gibi dolanırsın. Cismin ve ismin var olur ama sen bile varlığının farkında olmazsın.
Okuduğuna ve yazdığına dikkat etmen dileğiyle.
Ziya
Perşembe, 18 Temmuz 2013 13:00
Ziyaretçi Defteri
TEMAD HIZLA ÇÖKÜYOR
Tüm meslektaşlarımızın çalışan ve emekliler olarak şu an görev yapan temad genel merkezi ve şubeler 8.3 şiddetinde bir depremle sarsıldığından çok büyük bir tehlike altındadır.
Bu nedenle en küçük bir sarsıntıda bu çatı hepimizin üzerine çökecektir.
Genel merkez istifaları devam ederken şube başkanları da bir bir istifa etmeye başlamıştır.
Yıllardır verilen bu emeklere yazık bunun hesabını kim verecek bir şey elde edemediniz bari mevcut kazanılmış şube ve başkanlarımıza saygınız olsun yazıklar olsun sizlere her şeyi bitirdiniz.
HERKESİN LÜTFEN HABERDAR OLUP BU İŞE EL KOYMASINI BEKLİYORUZ.
Tüm meslektaşlarımızın çalışan ve emekliler olarak şu an görev yapan temad genel merkezi ve şubeler 8.3 şiddetinde bir depremle sarsıldığından çok büyük bir tehlike altındadır.
Bu nedenle en küçük bir sarsıntıda bu çatı hepimizin üzerine çökecektir.
Genel merkez istifaları devam ederken şube başkanları da bir bir istifa etmeye başlamıştır.
Yıllardır verilen bu emeklere yazık bunun hesabını kim verecek bir şey elde edemediniz bari mevcut kazanılmış şube ve başkanlarımıza saygınız olsun yazıklar olsun sizlere her şeyi bitirdiniz.
HERKESİN LÜTFEN HABERDAR OLUP BU İŞE EL KOYMASINI BEKLİYORUZ.
FARUK
Perşembe, 18 Temmuz 2013 12:19
Ziyaretçi Defteri
Gelibolu şube başkanı istifa dilekçesini vermiş ama yönetim kurulu arkadaşlarıyla toplanan üyeler kabul etmemişler. Sitesinden kendisini tanıyorum. Çok isabetli olmuş. Teşkilat için genç ve dinamik bir arkadaşımız.
Seçmek, seçilmek, istifa etmek kişinin kendi iradesinde olan bir dürüm diye düşünüyorum. İstifa dilekçesini de verirken mutlaka bir neden yazacak ve ya çok kullanılan gördüğüm lüzum üzerine diye yazacak. Başkan işlerinden bahisle; bunu yanında genel merkezin gereken çalışmayı yapmadığı, şubeleri ve başkanlara gerekli yaklaşımı yapmadığı gibi bir iki cümlede yazmış. Duygularını dile getirmiş.
Bunu fırsat bilen bazıları “ dilekçe verirsin ama neden genel merkez ve genel başkan hakkında bu şekilde yazarsın. TEMAD a nasıl zarar verirsin gibi hücum etmişler. Düşündüklerini konuşanı suçlamak için, susturmak için, kendisinin doğrusunu değiştirmesi için taarruza geçmişler. Ne kadar bağımlılık ve basitlik anlamak mümkün değil. Senin sesini kesmeye çalışsalar ne yaparsın, düşünsene
Bazı arkadaşlarımız, payanda, yalaka, yandaş, çıkarcı, besleme, menfatçı, dalkavuklar var diye yazıyorlar. Astsubay bunları yapmaz diye düşünüyorum. Ama konuşanın sesini kesmeye, gerçekleri ortaya koymaya çalışan, sorunları her platformda dile getirenleri susturmaya çalışmak; yapanların dokusuyla ilgili bir durum olsa gerek. Gen meselesi herhalde.
Yönetimden ayrılanlara zarar veriyorsun de, şube başkanlığından ayrılana zarar veriyorsun. Konuşturmamaya çalış sonra hizmet ettiğini san. Bu durumda devam ettiğin sürece TEMAD ın üzerinde kamburun sen olduğunu senden başka herkes biliyor. Sende biliyorsun da yazdım, doku meselesi. Egonu tatmin için başkasını suçlamaktan ne zaman uzaklaşırsan adamlığın ortaya o zaman çıkar.
Çok seslilikten korkmayınız. Bırakınız herkes eksiğinizi yüzünüze karşı söylesinler. Yüzünüze karşı konuşmayanlar mutlaka arkanızdan konuşurlar. Çok seslilik doğruların ortaya çıkmasına sebep olur.
Sağlıcakla kalın.
Seçmek, seçilmek, istifa etmek kişinin kendi iradesinde olan bir dürüm diye düşünüyorum. İstifa dilekçesini de verirken mutlaka bir neden yazacak ve ya çok kullanılan gördüğüm lüzum üzerine diye yazacak. Başkan işlerinden bahisle; bunu yanında genel merkezin gereken çalışmayı yapmadığı, şubeleri ve başkanlara gerekli yaklaşımı yapmadığı gibi bir iki cümlede yazmış. Duygularını dile getirmiş.
Bunu fırsat bilen bazıları “ dilekçe verirsin ama neden genel merkez ve genel başkan hakkında bu şekilde yazarsın. TEMAD a nasıl zarar verirsin gibi hücum etmişler. Düşündüklerini konuşanı suçlamak için, susturmak için, kendisinin doğrusunu değiştirmesi için taarruza geçmişler. Ne kadar bağımlılık ve basitlik anlamak mümkün değil. Senin sesini kesmeye çalışsalar ne yaparsın, düşünsene
Bazı arkadaşlarımız, payanda, yalaka, yandaş, çıkarcı, besleme, menfatçı, dalkavuklar var diye yazıyorlar. Astsubay bunları yapmaz diye düşünüyorum. Ama konuşanın sesini kesmeye, gerçekleri ortaya koymaya çalışan, sorunları her platformda dile getirenleri susturmaya çalışmak; yapanların dokusuyla ilgili bir durum olsa gerek. Gen meselesi herhalde.
Yönetimden ayrılanlara zarar veriyorsun de, şube başkanlığından ayrılana zarar veriyorsun. Konuşturmamaya çalış sonra hizmet ettiğini san. Bu durumda devam ettiğin sürece TEMAD ın üzerinde kamburun sen olduğunu senden başka herkes biliyor. Sende biliyorsun da yazdım, doku meselesi. Egonu tatmin için başkasını suçlamaktan ne zaman uzaklaşırsan adamlığın ortaya o zaman çıkar.
Çok seslilikten korkmayınız. Bırakınız herkes eksiğinizi yüzünüze karşı söylesinler. Yüzünüze karşı konuşmayanlar mutlaka arkanızdan konuşurlar. Çok seslilik doğruların ortaya çıkmasına sebep olur.
Sağlıcakla kalın.
Osman CİVEK
Perşembe, 18 Temmuz 2013 00:08 | ANKARA
Ziyaretçi Defteri
Çok saygıdeğer, aziz meslektaşlarım!
Bir hayalim vardı;
24 sene görev yaptığım mesleğimden emekliliğimi ister istemez ilk iş olarak TEMAD'a üye olmak, bu camia için gecesini gündüzüne katarak çalışan, Astsubay davasına omuz vermiş ağabeylerime/arkadaşlarıma bir nebze katkı sağlamak...
Ve dediğimi de yaptım, daha emekliliğim onaylanmadan koştum yuvamıza, tabi o zaman bilmiyorum ki… Uzun yıllarını bu davaya adamış eski Genel Başkanım ve ekibinin başında kara bulutlar dolaşıyor, kendilerine yeni oluşum adını veren birileri, sözüm ona eskimiş, pörsümüş eski yönetimin üzerine bir sünger çekecek, REFORM yapacak, 40 yıldır alınamayan haklarımıza bizleri bir an önce kavuşturacak???
Herkes gibi ben de bu yeni oluşumdan umutlandım tabi ki, hatta başlangıçta güzel başladılar da, hatta ilk defa kutlanacak olan Dünya Astsubaylar Günü bir umut oldu benim için, ancak sonuç ortada, kazanımlarımız için ileri gitmek yerine daha geriye gittik.
Ne oldu sonunda, yeni oluşum içinde çoğunluğu düşünmeden hareket eden, bencil davranan, hep benim dediğim doğru diyen birileri yüzünden istifalar gündeme geldi, yuvamız kan kaybetmeye başladı, avukatını bile kaybetti bu dernek, birleştirici olacakları yerde tam tersi kendi içlerinde bile birlikteliği yakalayamadılar, haklı davamızda haksız duruma düştük, ellerine sağlık! sebep olanların.
Ama çok sürmez bu gidiş, elbet birileri çıkacak, bu davayı düştüğü, hatta gerilediği yerden kaldıracaktır, buna ben inanıyorum. Bu camia boş değildir, bir gün mutlaka bu davanın gerçek sahipleri ortaya çıkacaktır.
Sonsuz Saygılarımla…..
Bir hayalim vardı;
24 sene görev yaptığım mesleğimden emekliliğimi ister istemez ilk iş olarak TEMAD'a üye olmak, bu camia için gecesini gündüzüne katarak çalışan, Astsubay davasına omuz vermiş ağabeylerime/arkadaşlarıma bir nebze katkı sağlamak...
Ve dediğimi de yaptım, daha emekliliğim onaylanmadan koştum yuvamıza, tabi o zaman bilmiyorum ki… Uzun yıllarını bu davaya adamış eski Genel Başkanım ve ekibinin başında kara bulutlar dolaşıyor, kendilerine yeni oluşum adını veren birileri, sözüm ona eskimiş, pörsümüş eski yönetimin üzerine bir sünger çekecek, REFORM yapacak, 40 yıldır alınamayan haklarımıza bizleri bir an önce kavuşturacak???
Herkes gibi ben de bu yeni oluşumdan umutlandım tabi ki, hatta başlangıçta güzel başladılar da, hatta ilk defa kutlanacak olan Dünya Astsubaylar Günü bir umut oldu benim için, ancak sonuç ortada, kazanımlarımız için ileri gitmek yerine daha geriye gittik.
Ne oldu sonunda, yeni oluşum içinde çoğunluğu düşünmeden hareket eden, bencil davranan, hep benim dediğim doğru diyen birileri yüzünden istifalar gündeme geldi, yuvamız kan kaybetmeye başladı, avukatını bile kaybetti bu dernek, birleştirici olacakları yerde tam tersi kendi içlerinde bile birlikteliği yakalayamadılar, haklı davamızda haksız duruma düştük, ellerine sağlık! sebep olanların.
Ama çok sürmez bu gidiş, elbet birileri çıkacak, bu davayı düştüğü, hatta gerilediği yerden kaldıracaktır, buna ben inanıyorum. Bu camia boş değildir, bir gün mutlaka bu davanın gerçek sahipleri ortaya çıkacaktır.
Sonsuz Saygılarımla…..
vecihi ünaldılar
Çarşamba, 17 Temmuz 2013 20:12 | Burhaniye
Ziyaretçi Defteri
10 Temmuz'da yazdığım yazıda, "Çok geç olmadan" demiş ve TEMAD Genel Başkanlığınca, TBMM kapanmadan, ne gerekiyorsa acilen yapılmalı demiştim. Heyhat, maalesef "Çok geç oldu" futbol terimi ile uzatmalarda da beklenen gol gelmedi. Yenildik, ama ezilmedik. Önümüzdeki maçlara bakacağız. İşte bu. Peki, muvazzaf ya da emekli bunca meslektaşımızın ümit ve beklentilerini heba etmenin anlamı var mı? Beklemeye tahammül kaldı mı?
Son çırpınış, son ümittir. Çıkmadan canda ümit vardır, diye beklerken, bir çatırtı koptu, Genel Merkez Yönetiminden bir istifa daha geldi. Aylar önce, daha ilk istifalar geldiğinde, kendimden de örnek vererek, yapılması gerekenin derhal olağanüstü genel kurula gidilmesi, olduğunu yazmıştım. Gidilmedi de ne oldu? Sonuç hüsran. Bu işin çözümü ve çıkış yolu bellidir. Vakit geçirmeden, gereği yapılmalıdır. Hiç değilse, bu kez "Çok geç olmasın" Sevgi, saygı ve selâmlarımla.
Son çırpınış, son ümittir. Çıkmadan canda ümit vardır, diye beklerken, bir çatırtı koptu, Genel Merkez Yönetiminden bir istifa daha geldi. Aylar önce, daha ilk istifalar geldiğinde, kendimden de örnek vererek, yapılması gerekenin derhal olağanüstü genel kurula gidilmesi, olduğunu yazmıştım. Gidilmedi de ne oldu? Sonuç hüsran. Bu işin çözümü ve çıkış yolu bellidir. Vakit geçirmeden, gereği yapılmalıdır. Hiç değilse, bu kez "Çok geç olmasın" Sevgi, saygı ve selâmlarımla.
Hasan GÜNEŞ
Çarşamba, 17 Temmuz 2013 12:48
Ziyaretçi Defteri
ÇOK DEĞERLİ MESLEKTAŞLARIM;
Bizler basit insanlar değiliz, basit insanlar basit konular üzerinde kıvranır dururlar. Çünkü onlar kendilerinin bile inanmadıkları konular başkalarına kabul ettirme peşinde oldukları için yani bilemediğimiz menfaat ilişkisinin diyetini ödeme çabasında olukları için.
HİÇ KİMES ÇALIŞANLAR VE EMEKLİLER TÜRKİYE EMEKLİ ASTSUBAYLAR DERNEĞİNİN ALEYHİNDE OLAMAZ BU DERNEK BİZİM VİTRİNİMİZ BİZİM AYNAMIZ BİZİM GELECEĞİMİZDİR. ONUN İÇİN BU TÜZEL KİŞİLİĞE SAHİP KURUMA ZARAR VEREMEZ. HEPİMİZ BUNUN KARŞISINDA OLURUZ. Bu ayrı bir konu bazı demegojilerle olayı saptırmayalım.
Ancak ; bugün TEMAD'ı yöneten yöneticilere yanlış yaptıklarını bildirmek, ikaz etmek, hatırlatmak da hepimizin görevidir. Aksi taktirde sessiz kalmamız bu kuruma olan ihanetimiz anlamını taşır.
Evet bugün itibarıyla bu yönetim maalesef hiçbir şey elde edemedi, gemi su aldı batmak üzere birkaç şakşakçı ve yardakçı nın dışında bu yönetimin arkasında onbinler falan yok bu onların menfaat ilişkisinin kuru gürültüsüdür. Neymiş efendim genel başkan dik duruyormuş da, kararlıymış da, falan mışda filanmış da, arkadaşım sorarlar insana ? yanında bulunup birlikte geldiğiniz arkadaşlarına sahip çıkamadın ? iyi bir ekip kuramadın ? bilen insanları yönetime getirmedin ? bari bu işi bilen eski yönetime neden sormadın derler !!! Birlik ve beraberliğin olmadığı yerde başarı olmaz. Sen hala neyi savunuyorsun kimi kandırdığınızı sanıyorsunuz bay yalan!!!
Bizler basit insanlar değiliz, basit insanlar basit konular üzerinde kıvranır dururlar. Çünkü onlar kendilerinin bile inanmadıkları konular başkalarına kabul ettirme peşinde oldukları için yani bilemediğimiz menfaat ilişkisinin diyetini ödeme çabasında olukları için.
HİÇ KİMES ÇALIŞANLAR VE EMEKLİLER TÜRKİYE EMEKLİ ASTSUBAYLAR DERNEĞİNİN ALEYHİNDE OLAMAZ BU DERNEK BİZİM VİTRİNİMİZ BİZİM AYNAMIZ BİZİM GELECEĞİMİZDİR. ONUN İÇİN BU TÜZEL KİŞİLİĞE SAHİP KURUMA ZARAR VEREMEZ. HEPİMİZ BUNUN KARŞISINDA OLURUZ. Bu ayrı bir konu bazı demegojilerle olayı saptırmayalım.
Ancak ; bugün TEMAD'ı yöneten yöneticilere yanlış yaptıklarını bildirmek, ikaz etmek, hatırlatmak da hepimizin görevidir. Aksi taktirde sessiz kalmamız bu kuruma olan ihanetimiz anlamını taşır.
Evet bugün itibarıyla bu yönetim maalesef hiçbir şey elde edemedi, gemi su aldı batmak üzere birkaç şakşakçı ve yardakçı nın dışında bu yönetimin arkasında onbinler falan yok bu onların menfaat ilişkisinin kuru gürültüsüdür. Neymiş efendim genel başkan dik duruyormuş da, kararlıymış da, falan mışda filanmış da, arkadaşım sorarlar insana ? yanında bulunup birlikte geldiğiniz arkadaşlarına sahip çıkamadın ? iyi bir ekip kuramadın ? bilen insanları yönetime getirmedin ? bari bu işi bilen eski yönetime neden sormadın derler !!! Birlik ve beraberliğin olmadığı yerde başarı olmaz. Sen hala neyi savunuyorsun kimi kandırdığınızı sanıyorsunuz bay yalan!!!
Muzaffer YILMAZ
Çarşamba, 17 Temmuz 2013 11:45
Ziyaretçi Defteri
SAĞIR SULTAN BİLE DUYDU YA SİZLER ???
ARKADAŞLAR, TEMAD GENEL MERKEZ YÖNETİMİ TAMAMEN OLAYLARDAN KOPTU, BİRLİKTE HAREKET ETTİKLERİ AVUKATLAR BİLE İSYAN ETTİ VE İSTİFA ETTİ.
ŞUBE BAŞKANLARI NE İŞ YAPARLAR HİÇ SORMAZLAR MI NEREYE GİDİYORUZ. HALEN İSTİFASI CEBİNDE OLAN YEDEK ÜYELER VAR. ZATEN ELDE EDİLEN BİR BAŞARI YOK SADECE YÜKSEL BİNİCİNİN ORTADOĞU VE ARAP ÜLKELERİNİN BAZI BÜYÜK ELÇİLERİ İLE KENDİNİ TANITAN FOTOĞRAFLARI VAR
DAHA ÖNCE BU SİTEDE BİRÇOK ARKADAŞIMIZIN DA BELİRTTİĞ GİBİ BİZE FAYDASI OLMAYACAK BU İŞ BENİM AÇIKCASI İYİCE MİDEMİ BULANDIRDI.
BEN BURADAN ŞUBE BAŞKANLARININ İŞE EL KOYMALARINI BU YÖNETİM HİÇBİR ZAMAN HİÇ KİMSEYİ ADAM YERİNE KOYUP İKİ KELİME İLE BİLE CEVAP VERMEDİ BU AÇIDAN UYUMAYAN ŞUBE BAŞKANLARI BARİ KENDİ SİTELERİNDE BİRŞEYLER YAZSIN
GEÇMİŞİ ÇOK ARADIK ÇOK BU KADAR ACEMİLİK BU DERNEĞİ KALDIRMAZ. BÜYÜK DEPREM ÇATIRTISI ÇOKTAN DUYULDU SAYIN ŞUBE BAŞKANLARI BİRAZ DA SİZ DUYUN NE OLUR ?
ARKADAŞLAR, TEMAD GENEL MERKEZ YÖNETİMİ TAMAMEN OLAYLARDAN KOPTU, BİRLİKTE HAREKET ETTİKLERİ AVUKATLAR BİLE İSYAN ETTİ VE İSTİFA ETTİ.
ŞUBE BAŞKANLARI NE İŞ YAPARLAR HİÇ SORMAZLAR MI NEREYE GİDİYORUZ. HALEN İSTİFASI CEBİNDE OLAN YEDEK ÜYELER VAR. ZATEN ELDE EDİLEN BİR BAŞARI YOK SADECE YÜKSEL BİNİCİNİN ORTADOĞU VE ARAP ÜLKELERİNİN BAZI BÜYÜK ELÇİLERİ İLE KENDİNİ TANITAN FOTOĞRAFLARI VAR
DAHA ÖNCE BU SİTEDE BİRÇOK ARKADAŞIMIZIN DA BELİRTTİĞ GİBİ BİZE FAYDASI OLMAYACAK BU İŞ BENİM AÇIKCASI İYİCE MİDEMİ BULANDIRDI.
BEN BURADAN ŞUBE BAŞKANLARININ İŞE EL KOYMALARINI BU YÖNETİM HİÇBİR ZAMAN HİÇ KİMSEYİ ADAM YERİNE KOYUP İKİ KELİME İLE BİLE CEVAP VERMEDİ BU AÇIDAN UYUMAYAN ŞUBE BAŞKANLARI BARİ KENDİ SİTELERİNDE BİRŞEYLER YAZSIN
GEÇMİŞİ ÇOK ARADIK ÇOK BU KADAR ACEMİLİK BU DERNEĞİ KALDIRMAZ. BÜYÜK DEPREM ÇATIRTISI ÇOKTAN DUYULDU SAYIN ŞUBE BAŞKANLARI BİRAZ DA SİZ DUYUN NE OLUR ?
KADİR ERTAN
Salı, 16 Temmuz 2013 16:29
Ziyaretçi Defteri
istifa nedeni:TEMAD YÖNETİM KURULU ÜYELİĞİ GÖREVİMDEN 15.07.2013 TARİHİ İTİBARIYLA İSTİFA ETTİĞİME İLİŞKİN DİLEKÇEM GENEL MERKEZE SUNULMUŞTUR. AŞAĞIDA ÖRNEĞİ SUNULAN DİLEKÇEMDE İSTİFA SEBEBİM AÇIKLANMIŞTIR. TÜM MESLEKTAŞLARIMIN BİLGİSİNE SAYGIYLA ARZ EDERİM. TÜRKİYE EMEKLİ ASTSUBAYLAR DERNEĞİ GENEL BAŞKANLIĞI’ NA 1. Mensubu olmaktan onur duyduğum Astsubay camiasının teveccühü ile tarafıma tevdi ettikleri “kendilerini temsil etme” görevini layıkıyla yerine getiremediğimi düşünüyorum. 2. Onurlu mücadelelerinin temsili adına maddi ve manevi katkılarını esirgemeyen değerli meslektaşlarımın emanetine sahip çıkamadığımı değerlendirdiğimden, TEMAD Yönetim Kurulu Üyeliği görevimden 15.07.2013 tarihi itibarıyla istifa ediyorum. 3. Göreve gelmeden önce ve görevim süresince olduğu gibi, istifamdan sonra da tüm meslektaşlarımın hizmetinde olmaktan onur duyacağımı belirterek istifamın kabulünü ve gereğinin yapılmasını arz ederim.15.07.2013
AVUKAT FEVZİ AKSOY
YÖNETİM KURULU ÜYESİ
AVUKAT FEVZİ AKSOY
YÖNETİM KURULU ÜYESİ
1218 Ziyaretçi defterindeki mesajlar