Astsubaylar Birliği
vecihi ünaldılar
Pazartesi, 06 Ekim 2014 21:05
Ziyaretçi Defteri
Tüm meslektaşlarımın Kurban Bayramını en içten dileklerimle kutlar, Sonsuz sevgi ve saygılarımı sunarım.
Mehmet TUNCER
Cuma, 03 Ekim 2014 19:48
Ziyaretçi Defteri
DEĞERLİ MESLEKTAŞLARIM
Her şeye rağmen yaşayan bizler için hayat acısıyla tatlısıyla varlığıyla yokluğuyla devam etmekte.
Ancak aynı kader çizgisinde devam ettiğimiz de bir gerçek. Öncelikli olarak meslektaşlarımızın, ülke insanımızın ve İslam aleminin Kurban bayramlarını tebrik eder, Bu bayramların dünya barışına katkı sağlaması temennisiyle herkese sağlık ve mutluluk dileklerimle selam ve saygılarımı sunarım.
TEMAD ESKİ GENEL SEKRETERİ
Her şeye rağmen yaşayan bizler için hayat acısıyla tatlısıyla varlığıyla yokluğuyla devam etmekte.
Ancak aynı kader çizgisinde devam ettiğimiz de bir gerçek. Öncelikli olarak meslektaşlarımızın, ülke insanımızın ve İslam aleminin Kurban bayramlarını tebrik eder, Bu bayramların dünya barışına katkı sağlaması temennisiyle herkese sağlık ve mutluluk dileklerimle selam ve saygılarımı sunarım.
TEMAD ESKİ GENEL SEKRETERİ
Orhan
Cuma, 03 Ekim 2014 16:21
Ziyaretçi Defteri
Kazım Bey yarın bayram. bende astsubay arkadaşlarımızın ve Müslümanların bayramını kutlarım.
Yazdığın gibi TEMAD yönetimi hakikaten 3 milyona yakın parayı yok etti. Hiç kimseye bir kurusun hesabını vermedi. Hiç bir yerde değerlendirmedi. Çalışan arkadaşlarımızın kıt kanaat yaptıkları yardım uçtu. Hiç bir olumlu gelişme olmadı ve sonunu hazırladı.
Birde bu aralarla seçim yaptırıp satın aldığı şubeler varmış. Bu şubeler para karşılığı bu yönetimi destekleyeceklermiş. Halkın oyu kömür, bulgurla satın alınıyor ama onlar hem muhtaç hemde cahil. eğitim seviyesi düşük. Görünen o ki şubelerde de para alım oylarını satacakların olduğu söyleniyor. eğer böyle ise ne kadar alçaltıcı bir olay Delegeler aklını başına toplayıp onurlu olarak ve hür iradeleriyle oylarını kullanmalı bundan sonra 3 yıl daha genelkurmaya giremiyecek ve haklarımız için çalışamayacak bir yönetime dersini vermelidir.
Arefe günü benim yazdıklarıma bak. Ne yaparsın elde yok avuçta yok bayram kutluyoruz.
Yinede Arkadaşlarım kusuruma bakmasınlar hepisinin mübarek bayramını kutluyorum.
Yazdığın gibi TEMAD yönetimi hakikaten 3 milyona yakın parayı yok etti. Hiç kimseye bir kurusun hesabını vermedi. Hiç bir yerde değerlendirmedi. Çalışan arkadaşlarımızın kıt kanaat yaptıkları yardım uçtu. Hiç bir olumlu gelişme olmadı ve sonunu hazırladı.
Birde bu aralarla seçim yaptırıp satın aldığı şubeler varmış. Bu şubeler para karşılığı bu yönetimi destekleyeceklermiş. Halkın oyu kömür, bulgurla satın alınıyor ama onlar hem muhtaç hemde cahil. eğitim seviyesi düşük. Görünen o ki şubelerde de para alım oylarını satacakların olduğu söyleniyor. eğer böyle ise ne kadar alçaltıcı bir olay Delegeler aklını başına toplayıp onurlu olarak ve hür iradeleriyle oylarını kullanmalı bundan sonra 3 yıl daha genelkurmaya giremiyecek ve haklarımız için çalışamayacak bir yönetime dersini vermelidir.
Arefe günü benim yazdıklarıma bak. Ne yaparsın elde yok avuçta yok bayram kutluyoruz.
Yinede Arkadaşlarım kusuruma bakmasınlar hepisinin mübarek bayramını kutluyorum.
Mustafa EROL
Cuma, 03 Ekim 2014 16:03
Ziyaretçi Defteri
Bayramlar mutlulukların yayıldığı bölüşmenin, paylaşmanın, kucaklaşmanın olduğu müstesna özelliğe sahip günlerdir. Kinin, nefretin, kırgınlığın olmadığı küslerin barışmalarına sebep olan ve protokol kurallarının uygulanmadığı günlerdir. Kurban bayramının iyilik, güzellik, mutluluk, çocuklarımız için yaşanılabilir bir dünya getirmesi dileğiyle dostların, arkadaşların ve İslam aleminin bayramını kutlarım.
Kazım
Perşembe, 02 Ekim 2014 21:29
Ziyaretçi Defteri
Arkadaşlar, bugünkü temad yönetimi bize hiç faydası olamayacak kurumlarla görüşmesi bir iş yapıyoruz kandırmacasından başka bir şey değildir. Birileri hatırlatsa da kendi reklamlarını orada iş görüyoruz kandırmacasından sıyrılarak daha gerçekçi olup komik durumdan kurtulsalar daha iyi olur tavsiyesinde bulunulsa derim.
Korkunun ecele faydası yok her şey bitti 3 yıl kavgayla ve mahkeme kapılarında geçti bundan sonra da herkes yaptıklarının hesabını verme dönemi geldiği anlaşılıyor.
Korkunun ecele faydası yok her şey bitti 3 yıl kavgayla ve mahkeme kapılarında geçti bundan sonra da herkes yaptıklarının hesabını verme dönemi geldiği anlaşılıyor.
vecihi ünaldılar
Pazar, 28 Eylül 2014 23:15
Ziyaretçi Defteri
Değerli Meslektaşlarım;
Genel Başkanlığın aldığı karar doğrultusunda, 18 Ekim 2014 tarihinde olağan genel kurul yapılacak. Seçim telaşı ve heyecanını yaşayacağız. Bu arada Genel Başkanlığa aday meslektaşlarımız ekipleri ile birlikte TEMAD şubelerini ziyaret ettiler. Hatta etmeye devam ediyorlar. Kendilerini ve ekip arkadaşlarını tanıttılar, projelerini anlattılar. Şube başkanları, delegeler ve üyeler bu toplantılarda bilgi sahibi oldular. Gönül isterdi ki, tüm adaylar ekipleriyle birlikte bütün TEMAD şubelerini ziyaret edebilseler ve kendilerini tanıtabilseler. En azından üyeler de mukayese olanağı bulmuş olurlardı. Ancak, bu tabii ki zaman ve finans meselesidir.
Burada önemli addettiğim konuyu bir kez daha ifade etmek isterim. Delegeler kendi inisiyatiflerinden ziyade temsil ettikleri üyelerin düşünce ve oylarını genel kurula yansıtmak durumundadırlar. Bu nedenle, genel kurula katılacak delegeler, Ankara’ya gitmeden önce, şubelerinin yapacakları toplantılarda, temsil ettikleri meslektaşlarının görüşlerini mutlaka almalıdırlar. Üyeler de bu konunun takipçisi olmalıdırlar. Bütün üyelerin bu konuda gereken hassasiyeti göstermeleri halisane ve naçizane talebimdir.
Hepinize sevgiler, saygılar sunuyor, sağlıklar diliyorum.
Genel Başkanlığın aldığı karar doğrultusunda, 18 Ekim 2014 tarihinde olağan genel kurul yapılacak. Seçim telaşı ve heyecanını yaşayacağız. Bu arada Genel Başkanlığa aday meslektaşlarımız ekipleri ile birlikte TEMAD şubelerini ziyaret ettiler. Hatta etmeye devam ediyorlar. Kendilerini ve ekip arkadaşlarını tanıttılar, projelerini anlattılar. Şube başkanları, delegeler ve üyeler bu toplantılarda bilgi sahibi oldular. Gönül isterdi ki, tüm adaylar ekipleriyle birlikte bütün TEMAD şubelerini ziyaret edebilseler ve kendilerini tanıtabilseler. En azından üyeler de mukayese olanağı bulmuş olurlardı. Ancak, bu tabii ki zaman ve finans meselesidir.
Burada önemli addettiğim konuyu bir kez daha ifade etmek isterim. Delegeler kendi inisiyatiflerinden ziyade temsil ettikleri üyelerin düşünce ve oylarını genel kurula yansıtmak durumundadırlar. Bu nedenle, genel kurula katılacak delegeler, Ankara’ya gitmeden önce, şubelerinin yapacakları toplantılarda, temsil ettikleri meslektaşlarının görüşlerini mutlaka almalıdırlar. Üyeler de bu konunun takipçisi olmalıdırlar. Bütün üyelerin bu konuda gereken hassasiyeti göstermeleri halisane ve naçizane talebimdir.
Hepinize sevgiler, saygılar sunuyor, sağlıklar diliyorum.
Kazım ÖNDER
Salı, 23 Eylül 2014 22:04
Ziyaretçi Defteri
Değerli arkadaşlar ;
Yakında kaderimizi belirleyecek olan TEMAD seçimi her geçen gün bize yaklaşıyor. Bizlerde sorunlarımızı çözecek olana yaklaşalım. Bugüne kadar bizleri oyalayıp yok efendim torbaya girdi de meclis onaylamadı, daha sonraki torbanın en üst katında olacak çok çabuk onaylanacak olmazsa bir daha ki torbadan çıkacak veya torba taşınırken bizim sorunlarımız yolda düşmüş müş falan günü kurtaran laflara artık karnımız tok.
Yeni bir heyecan yeni bir kadro sıcak ilgi ve bilgi kaynağı ile Hamza DÜRGEN ve çalışma ekibi donanımlı bilgili görgülü ve kültürlü bir şekilde gümbür gümbür geliyorlar. Hep birlikte karşılayalım arkadaşlar. Hepimize bu ekibin hayırlı olması dileğiyle
Yakında kaderimizi belirleyecek olan TEMAD seçimi her geçen gün bize yaklaşıyor. Bizlerde sorunlarımızı çözecek olana yaklaşalım. Bugüne kadar bizleri oyalayıp yok efendim torbaya girdi de meclis onaylamadı, daha sonraki torbanın en üst katında olacak çok çabuk onaylanacak olmazsa bir daha ki torbadan çıkacak veya torba taşınırken bizim sorunlarımız yolda düşmüş müş falan günü kurtaran laflara artık karnımız tok.
Yeni bir heyecan yeni bir kadro sıcak ilgi ve bilgi kaynağı ile Hamza DÜRGEN ve çalışma ekibi donanımlı bilgili görgülü ve kültürlü bir şekilde gümbür gümbür geliyorlar. Hep birlikte karşılayalım arkadaşlar. Hepimize bu ekibin hayırlı olması dileğiyle
Orhan
Salı, 23 Eylül 2014 21:26
Ziyaretçi Defteri
Genel Başkan masraflar dernekten geziye çıkmış. Beraberinde yönetim yok delege var. bu gün okuduklarıma göre topluma hakaret eden toplumu küçümseyen, yönetimde olmadığı halde yöneten bazı arkadaşlar tarafından kitabı yakılacak kadar ileri giden geriye dön dediğin zaman birinci olacak biriymiş.
Bir ata sözümüz vardır. Baş nereye giderse kuyrukta oraya gider derler. Demekki bu bir tercih meselesi.
Aslında yönetimin elemanları Temad ı benimsemiş ve yöneticiliği içine sindirmiş birileri olsa o şahısın gitmesine itiraz olur. Köleliği kendisine kader seçenlerden bu topluma bir hayır gelmez.
Bu durumu şube başkanları ve delegeler hatta üyeler görüyorda başkanın tercihi diyorlarsa o sivi toplum kuruluşunda yönetim yoktur Ağa ve maraba vardır. Marabalığıda kendilerine kader seçenlerin orada işi yoktur.
Bu tür yönetim ve kişilerden topluma hayır gelmez aklınızı başınıza alın Temad a sahip çikin.
Bir ata sözümüz vardır. Baş nereye giderse kuyrukta oraya gider derler. Demekki bu bir tercih meselesi.
Aslında yönetimin elemanları Temad ı benimsemiş ve yöneticiliği içine sindirmiş birileri olsa o şahısın gitmesine itiraz olur. Köleliği kendisine kader seçenlerden bu topluma bir hayır gelmez.
Bu durumu şube başkanları ve delegeler hatta üyeler görüyorda başkanın tercihi diyorlarsa o sivi toplum kuruluşunda yönetim yoktur Ağa ve maraba vardır. Marabalığıda kendilerine kader seçenlerin orada işi yoktur.
Bu tür yönetim ve kişilerden topluma hayır gelmez aklınızı başınıza alın Temad a sahip çikin.
Osman Durak
Salı, 23 Eylül 2014 14:41
Ziyaretçi Defteri
Bekledimde gelmedi. geçti üç yılımız. oluyor olacak. az kaldı gelecek ay çıkacak derken şimdi takip ediyorum. meclis açılacak teklif gelecek kanun çıkacak bende göreceğim. bir söz verdır ölme eşeğim yaz geliyor yonca vereceğim. Bu güne kadar bu kadar para harcandı. göstermelik en son yapılması gereken eylen olan ölüm orucu yapıldı dillere destan oldu.
Allah aşkına ne yaptınız ne kazandınız. insan utanır biraz. aslında yapamadıklarınızı kabul edip tamam yapamadık diyerek açıklasanız ve bu işi kotaracaklar gelsin deseniz kendinize değer vermiş olacaksınız.
Şube açtığınız kadar da şube kapattınız. ekip olarak geldiniz. genel başkanım diye yanındaki arkadaşlarını değersizleştırmek için elinden geleni yaptınız onca paranın hesabını veremediniz. vermek işinize gelmedi. yazık ettiniz Temad a. Sivil toplum kuruluşları ile olan samimiyeti yok ettiniz. adınız anılmaz oldu. ilk günler para zoruyla kanallara çıktınız. özlük haklarımız için bir konuşma yapmadınız.
Birde genel başkan uzman derneğinin başkanını aldı çıktı kanala 14 dakka başkan konuştu yarım saat uzmanların başkanı konuştu sıkıntısını anlattı onlar alacaklarını aldılar.Bizler yaya kaldık. Şimdi genel Başkanım diyor herhalde.
Aslında şu andaki yönetim kurulununda harcamalardam haberinin olduğunu sanmıyorum. olsa mutlaka itirazları olması gerekir. Aklı selim adam bu harcamayı kabul etmez. Nasıl yapıyorlar anlamak mümkün değil.
gelecek ay yapılacak olan seçim çok önemlidir. megaloman ve kompleksi olmayan, ben merkeziyeti bulunmayan. Toplumu kucaklayacak bir yönetime ihtiyaç vardır. Bu yönetimin daha fazla bu görevi yapması Temad a zarar verecektir. Oy kullanacaklar bunu görmeli ve Temad a sahip çıkmalılardır.
Allah aşkına ne yaptınız ne kazandınız. insan utanır biraz. aslında yapamadıklarınızı kabul edip tamam yapamadık diyerek açıklasanız ve bu işi kotaracaklar gelsin deseniz kendinize değer vermiş olacaksınız.
Şube açtığınız kadar da şube kapattınız. ekip olarak geldiniz. genel başkanım diye yanındaki arkadaşlarını değersizleştırmek için elinden geleni yaptınız onca paranın hesabını veremediniz. vermek işinize gelmedi. yazık ettiniz Temad a. Sivil toplum kuruluşları ile olan samimiyeti yok ettiniz. adınız anılmaz oldu. ilk günler para zoruyla kanallara çıktınız. özlük haklarımız için bir konuşma yapmadınız.
Birde genel başkan uzman derneğinin başkanını aldı çıktı kanala 14 dakka başkan konuştu yarım saat uzmanların başkanı konuştu sıkıntısını anlattı onlar alacaklarını aldılar.Bizler yaya kaldık. Şimdi genel Başkanım diyor herhalde.
Aslında şu andaki yönetim kurulununda harcamalardam haberinin olduğunu sanmıyorum. olsa mutlaka itirazları olması gerekir. Aklı selim adam bu harcamayı kabul etmez. Nasıl yapıyorlar anlamak mümkün değil.
gelecek ay yapılacak olan seçim çok önemlidir. megaloman ve kompleksi olmayan, ben merkeziyeti bulunmayan. Toplumu kucaklayacak bir yönetime ihtiyaç vardır. Bu yönetimin daha fazla bu görevi yapması Temad a zarar verecektir. Oy kullanacaklar bunu görmeli ve Temad a sahip çıkmalılardır.
Mine YİĞİT
Salı, 23 Eylül 2014 08:54
Ziyaretçi Defteri
Asker Eşi Olmak
Yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar,
Aşrı aşrı memlekete kız vermesinler,
Annesinin bir tanesini hor görmesinler,
Diye başlayan bir türkümüz vardır bilir misiniz?
Ne zaman dinlesem gözlerim dolar, evlendiğimiz gün aklıma gelir. Memleketimden ayrılmışım ve gelin olarak lojman denen bir eve girmişim. Daha dün gibi hatırlıyorum ne çabuk geçti yıllar. Asker eşi olmak, hem çok onur verici, bir o kadar da zor. Eşimle evleneli 20 yıl oldu kaç tayin yeri gördük artık bizde saymıyoruz. Diyarbakır ilk evlenip gittiğim şehir ve askeriyenin zorluklarını öğrenmeye başladığım yer. Diyarbakır iyi imiş, daha sonra Mardin’e intikal ettiler zor günler başladı. Eşim göreve giderdi hep yalnız kalırdım. Kötü bir haber gelecek diye yüreğin ağzında bekliyorsun, terör var, kendini düşünmeyi bırakıyorsun eşini düşünmeye başlıyorsun, çok zordu. Gurbettesin ailen yok kimseyi tanımıyorsun; bir gece hastalandım ne yapacağım tek başıma bilmiyorum, eşim ile saatlerce telefonda konuştum, yalnızlıktan başının çaresine bakmayı öğreniyorsun. Sabah revir açılmadan kapısında bekledim, doktor geldiğinde korkudan hiç ağrım kalmamıştı, tahlil sonuçları çıktığında taş düşürdüğümü öğrendim.
Biz asker eşlerinin yaşadığı zorluklar yazmakla bitmez. Bir adamı seviyorsun evleniyorsun ama hiç bilmediğin bir yaşamın içine giriyorsun. Şimdi düşünüyorum gerçekten çok farklı hayatımız var. Dışardan görüldüğü gibi değil, her şey bedava tozpembe bir hayat yaşamıyoruz. Eşin görevden gelmezse, nöbeti varsa, bayramları yalnız geçiririz, akrabalarımızın önemli günlerine hep yalnız katılırız. Asker eşi olmak gerçekten zordur, bu anlatılamaz yaşamak lazım. Çocuklarımızın hem annesi hem de babasıyız. Çocuklarımız çok sık okul değişmesi onları üzüyor onların üzüntüsü biz anneleri de çok üzüyor.
Birde bizi dışarıdan görenler bedava yaşıyorsunuz, her şeyi parasız alıyorsunuz, gazinolarda parasız yiyip eğleniyorsunuz diyorlar. Doğru değil oturduğumuz lojmanın kirası, yakacak parası, kantin fiyatları dışarıda herhangi bir yerden farkı yok, anlatıyorum anlamıyorlar. Yasadığımız yalnızlık uyumadığımız geceler, birde üstüne yetmeyen maddiyatsizlik bizleri üzüyor. Kimse bizi ne dinler ne anlaya bilir. 12 yıldır artırılmayan TSK tazminatları askerin maddi durumunu zorlaştırdı, bu durum aileleri de sarsıyor evlilikleri bozuluyor. Bazı emekli askerlerimiz zor durumda.
Mesai diye bir zaman kavramı yok, ikinci emre kadar derler ve ikinci emir ne zaman biter bilinmez? Bu zorlukları bütün asker eşleri yaşıyor; her rütbede. Bazıları daha çok bazıları daha az, şansına kalmış. 20 yıl olacak ortalama 3 yılda bir tayin oluruz her şeyi sil baştan yaşarız. Çocuğumun okulda en önemli gününde eşim yanımızda olmazdı. Hastalandığında yalnızsın, ne yakın ailen var nede eşin yanında hep tek başınasın. Doğumunda yanında eşin yoktur. Eşim benimle değil işiyle evlidir, bunu başta anlamakta zorluk çekiyordum ama zamanla alışıyoruz.
Eski kötü lojmanları tamir etmekle, temizlemekle, taşınmakla ömrümüz geçiyor. O kadar bıkmışım ki, keşke çadır alsaydık taşınması kolay olurdu diye düşünüyorum. Biz bir yere kök salamıyoruz. Zorlukları yazmakla bitmez hangi birini yazayım ne desek inanmazlar millete göre bir elimiz yağda bir elimiz balda yaşıyoruz. Türkiye’nin her şehrinde mutlaka bir arkadaşım vardır. Doğudan Ankara’ya geldiğimiz de oğlum okula ilk zamanlar alışamadı daha yeniyiz, öğretmeniyle konuştum hocam oğlum çocuklarla yakınlaşamıyor sizde yardımcı olun dedim, öğretmenin bana verdiği cevap “Bunlar Ankaralı, büyük şehir havası var, biraz zor olur” dedi. Ben aldığım cevap karşında şok olmuştum oysa biz Malatya’dan gelmiştik, eşim de, bende doğulu değildik. Öğretmenimizde Kayserili idi. Bizim çocuklarımız batıya geldiğinde doğulu, doğuya gittiğimizde batılı çocuklar oluyor. Sık tayin olduğumuz için özene bezene aldığımız eşyalarımız taşınmaktan kısa zamanda kullanılamaz hale geliyor. Taşındığın şehre üç yılda alışıyorsun, tam alıştın, bir bakıyorsun yine tayin olmuşsun. Ve yeniden her şeyi sil baştan yaşıyorsun, bu bizi ve çocuklarımızı çok yıpratıyor. Yeni bir şehre alışmak biz asker eşleri için çok zor, ilk başlar asla alışamam diyorsun, Kıbrıs’ta balkonumuzdan Türkiye’ye bakar ve ağlardım, isteyerek gitmemiştim, aslında hiç isteyerek bir yere gittiğim tayin olmuşluğumda yok, sonra alışıyorsun ve oradan ayrılırken yine üzülüyorsun.
Lojmanda hep beraber yaşadığımız subayı astsubayı uzmanı, zamanla biz eşler dost oluyoruz ailen onlar oluyor bir sıkıntı olduğunda birbirimize yardım ediyoruz yakın aile gibi oluyoruz. Ne yazık ki bazı durumlar var bunları anlamış değilim; lojmanda o kadar yakın her şeyi paylaşıyoruz. Bir gün çarşıya çıkıyorsun arkadaşlarla ordu evine bir uğrayalım bir çay içelim diyorsun kapıda sen astsubaysın subay tarafına giremezsin ya da astsubay tarafı bu defa uzmana sen buraya giremezsin diyorlar şaşırıyoruz bu olay hepimiz çok üzülüyoruz. Çocuklar içinde iyi olmuyor bir arada büyüyorlar ama bu ayrım olduğu sürece tam bir birlik olmuyor. Oysa biz bir aileyiz subayı astsubayı uzmanıyla. Dilerim bundan sonra bu tuhaf ayrımcılık ortadan kalkar.
Çalışan asker eşleri de çok zorluk yaşıyor eşinin gittiği yere tayin çıkmıyor, ya da çok ücra kimsenin gitmediği yere tayini çıkıyor. Çoğu sivillerin gitmediği okullarda, sağlık ocaklarında asker eşleri görev yaptı ve halen yapıyor. Çalışıyorsun eşin yanında yok, çocuklar var, her şey zor oluyor.
Şark görevi eşimin 14 yıl olmuş, bunun 9 yılını beraber geçirdik. Doğuda başımdan çok olaylar geçti, her asker eşi gibi. Ama ben birini anlatmak istiyorum. Bir gün çarşıda dolaşırken bir bayan yanıma geldi. Zor durumdayız bana para verme, çocuklarım aç evde market alışverişi yapar mısın dedi. Ben üzüldüm kadının haline hemen oradaki markete girdim bir şeyler aldım kadının adresini de aldım. Çünkü evine gitmek durumlarını görmek istiyordum. Lojmanda arkadaşlardan yardım topladım sağ olsunlar, subayı astsubayı uzmanı hepsinin eşi bir şeyler verdi. Bizlerde çok olduğundan değil, arkadaş zor durumda, çocuklarımızın 2 giysisi varsa birini ona verdik. Bir kaç gün sonra eşimle konuştum kendiliğimden hazırladığım yardımları toparlayıp arabaya koyduk. Giderken oğlumu evde tek başına bıraktık eşimle yola koyulduk. Onların yaşadığı mahalleye geldiğimizde ben şaşkın bir halde eşime baktım biz buraya geldik ama burası tekin değil çünkü çoğu evlerin dışına örgütün isimi yazıyordu. Eşime eyvah dedim biz bu mahalleden nasıl sağ çıkarız? Bizim yabancı olduğumuzu ve asker olduğumuzu bunlar anlar dedim, aklıma evde tek başına bıraktığım oğlum geldi, biz ölürsek oğluma ne olacak dı? Eşim çok sakin bir halde bana dedi ki biz buraya zor durumdaki bir insana yardım için geldik eğer bizi öldürürseler biz şehit oluruz dedi. Bu arada kadının evini kenarda küçük bir baraka yanında bulduk. Arabadan inince kadın beni tanıdı bana koştu sarıldı evine girdim. Dört çocuk ve böbrek hastası kocası ile durumları gerçekten çok kötü idi. Beni görünce çok sevindiler. Ben onları hiç bırakmadım daha sonra yine gittim yardımlar götürdüm ve belediye gitmelerini sağladım. Tayinimiz çıktığında gidip söyledim artık gidiyoruz dediğimde çok üzüldüler. Oradan ayrılma zamanı geldiğinde beni dualarla sarılıp yolcu etti.
Biz asker eşleri nerede bir zorluk varsa oraya koşarız. Şimdi Ankara’dayım çok tayin olmaktan yakın arkadaş edinmekten korkuyorum. Ya onlar giderse, ya biz gidersek endişesi yaşamak beni yalnız bıraktı. Belirli bir zaman sonra insanlardan uzaklaşıyorsun. Eşim görev yılı 25 oldu ben halen tedirgin yaşıyorum bakarsın tayin çıkar diye. Hangi memur 25 yıl oldu tayini çıkacak diye bekler? Çocuğun okuluymuş kimse bunları düşünmüyor. En azından bizlerinde insan olduğunu bir hatırlasalar.
Biz asker eşleri bu zorluklardan sonra daha çok güçlendik, eşim bana sen komandosun der, çünkü kendi kendime yeterim. Bizi üzen sivil arkadaşlarımız askeri başka mesleklerle aynı tutmaları, oysa hiç ilgisi yok. Her meslek kutsaldır ama asker yaşadığı ve ailesinin yaşadığı sıkıntıları hangi meslek grubu yaşıyor. Sivil arkadaşlarımız bizi anlayın bizim hayatımız anlatılmaz yaşanır.
Asker eşi olmak her şeye inat dimdik ayakta kalmaktır, çocuklarınla 23 Nisanları, okul bayramlarını yalnız geçirmektir. Çocukların hastalanınca gece yarısı acillerde yalnız olmaktır.
Asker eşi olmak bir gün, eşiniz yerine, evlendiğiniz adamın ilk andan beri boynunda taşıdığı künyesi size teslim edilince metin olmak, eşinizi asker selamı ile uğurlamak demektir.
Mine YİĞİT
Assubay Eşi
Yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar,
Aşrı aşrı memlekete kız vermesinler,
Annesinin bir tanesini hor görmesinler,
Diye başlayan bir türkümüz vardır bilir misiniz?
Ne zaman dinlesem gözlerim dolar, evlendiğimiz gün aklıma gelir. Memleketimden ayrılmışım ve gelin olarak lojman denen bir eve girmişim. Daha dün gibi hatırlıyorum ne çabuk geçti yıllar. Asker eşi olmak, hem çok onur verici, bir o kadar da zor. Eşimle evleneli 20 yıl oldu kaç tayin yeri gördük artık bizde saymıyoruz. Diyarbakır ilk evlenip gittiğim şehir ve askeriyenin zorluklarını öğrenmeye başladığım yer. Diyarbakır iyi imiş, daha sonra Mardin’e intikal ettiler zor günler başladı. Eşim göreve giderdi hep yalnız kalırdım. Kötü bir haber gelecek diye yüreğin ağzında bekliyorsun, terör var, kendini düşünmeyi bırakıyorsun eşini düşünmeye başlıyorsun, çok zordu. Gurbettesin ailen yok kimseyi tanımıyorsun; bir gece hastalandım ne yapacağım tek başıma bilmiyorum, eşim ile saatlerce telefonda konuştum, yalnızlıktan başının çaresine bakmayı öğreniyorsun. Sabah revir açılmadan kapısında bekledim, doktor geldiğinde korkudan hiç ağrım kalmamıştı, tahlil sonuçları çıktığında taş düşürdüğümü öğrendim.
Biz asker eşlerinin yaşadığı zorluklar yazmakla bitmez. Bir adamı seviyorsun evleniyorsun ama hiç bilmediğin bir yaşamın içine giriyorsun. Şimdi düşünüyorum gerçekten çok farklı hayatımız var. Dışardan görüldüğü gibi değil, her şey bedava tozpembe bir hayat yaşamıyoruz. Eşin görevden gelmezse, nöbeti varsa, bayramları yalnız geçiririz, akrabalarımızın önemli günlerine hep yalnız katılırız. Asker eşi olmak gerçekten zordur, bu anlatılamaz yaşamak lazım. Çocuklarımızın hem annesi hem de babasıyız. Çocuklarımız çok sık okul değişmesi onları üzüyor onların üzüntüsü biz anneleri de çok üzüyor.
Birde bizi dışarıdan görenler bedava yaşıyorsunuz, her şeyi parasız alıyorsunuz, gazinolarda parasız yiyip eğleniyorsunuz diyorlar. Doğru değil oturduğumuz lojmanın kirası, yakacak parası, kantin fiyatları dışarıda herhangi bir yerden farkı yok, anlatıyorum anlamıyorlar. Yasadığımız yalnızlık uyumadığımız geceler, birde üstüne yetmeyen maddiyatsizlik bizleri üzüyor. Kimse bizi ne dinler ne anlaya bilir. 12 yıldır artırılmayan TSK tazminatları askerin maddi durumunu zorlaştırdı, bu durum aileleri de sarsıyor evlilikleri bozuluyor. Bazı emekli askerlerimiz zor durumda.
Mesai diye bir zaman kavramı yok, ikinci emre kadar derler ve ikinci emir ne zaman biter bilinmez? Bu zorlukları bütün asker eşleri yaşıyor; her rütbede. Bazıları daha çok bazıları daha az, şansına kalmış. 20 yıl olacak ortalama 3 yılda bir tayin oluruz her şeyi sil baştan yaşarız. Çocuğumun okulda en önemli gününde eşim yanımızda olmazdı. Hastalandığında yalnızsın, ne yakın ailen var nede eşin yanında hep tek başınasın. Doğumunda yanında eşin yoktur. Eşim benimle değil işiyle evlidir, bunu başta anlamakta zorluk çekiyordum ama zamanla alışıyoruz.
Eski kötü lojmanları tamir etmekle, temizlemekle, taşınmakla ömrümüz geçiyor. O kadar bıkmışım ki, keşke çadır alsaydık taşınması kolay olurdu diye düşünüyorum. Biz bir yere kök salamıyoruz. Zorlukları yazmakla bitmez hangi birini yazayım ne desek inanmazlar millete göre bir elimiz yağda bir elimiz balda yaşıyoruz. Türkiye’nin her şehrinde mutlaka bir arkadaşım vardır. Doğudan Ankara’ya geldiğimiz de oğlum okula ilk zamanlar alışamadı daha yeniyiz, öğretmeniyle konuştum hocam oğlum çocuklarla yakınlaşamıyor sizde yardımcı olun dedim, öğretmenin bana verdiği cevap “Bunlar Ankaralı, büyük şehir havası var, biraz zor olur” dedi. Ben aldığım cevap karşında şok olmuştum oysa biz Malatya’dan gelmiştik, eşim de, bende doğulu değildik. Öğretmenimizde Kayserili idi. Bizim çocuklarımız batıya geldiğinde doğulu, doğuya gittiğimizde batılı çocuklar oluyor. Sık tayin olduğumuz için özene bezene aldığımız eşyalarımız taşınmaktan kısa zamanda kullanılamaz hale geliyor. Taşındığın şehre üç yılda alışıyorsun, tam alıştın, bir bakıyorsun yine tayin olmuşsun. Ve yeniden her şeyi sil baştan yaşıyorsun, bu bizi ve çocuklarımızı çok yıpratıyor. Yeni bir şehre alışmak biz asker eşleri için çok zor, ilk başlar asla alışamam diyorsun, Kıbrıs’ta balkonumuzdan Türkiye’ye bakar ve ağlardım, isteyerek gitmemiştim, aslında hiç isteyerek bir yere gittiğim tayin olmuşluğumda yok, sonra alışıyorsun ve oradan ayrılırken yine üzülüyorsun.
Lojmanda hep beraber yaşadığımız subayı astsubayı uzmanı, zamanla biz eşler dost oluyoruz ailen onlar oluyor bir sıkıntı olduğunda birbirimize yardım ediyoruz yakın aile gibi oluyoruz. Ne yazık ki bazı durumlar var bunları anlamış değilim; lojmanda o kadar yakın her şeyi paylaşıyoruz. Bir gün çarşıya çıkıyorsun arkadaşlarla ordu evine bir uğrayalım bir çay içelim diyorsun kapıda sen astsubaysın subay tarafına giremezsin ya da astsubay tarafı bu defa uzmana sen buraya giremezsin diyorlar şaşırıyoruz bu olay hepimiz çok üzülüyoruz. Çocuklar içinde iyi olmuyor bir arada büyüyorlar ama bu ayrım olduğu sürece tam bir birlik olmuyor. Oysa biz bir aileyiz subayı astsubayı uzmanıyla. Dilerim bundan sonra bu tuhaf ayrımcılık ortadan kalkar.
Çalışan asker eşleri de çok zorluk yaşıyor eşinin gittiği yere tayin çıkmıyor, ya da çok ücra kimsenin gitmediği yere tayini çıkıyor. Çoğu sivillerin gitmediği okullarda, sağlık ocaklarında asker eşleri görev yaptı ve halen yapıyor. Çalışıyorsun eşin yanında yok, çocuklar var, her şey zor oluyor.
Şark görevi eşimin 14 yıl olmuş, bunun 9 yılını beraber geçirdik. Doğuda başımdan çok olaylar geçti, her asker eşi gibi. Ama ben birini anlatmak istiyorum. Bir gün çarşıda dolaşırken bir bayan yanıma geldi. Zor durumdayız bana para verme, çocuklarım aç evde market alışverişi yapar mısın dedi. Ben üzüldüm kadının haline hemen oradaki markete girdim bir şeyler aldım kadının adresini de aldım. Çünkü evine gitmek durumlarını görmek istiyordum. Lojmanda arkadaşlardan yardım topladım sağ olsunlar, subayı astsubayı uzmanı hepsinin eşi bir şeyler verdi. Bizlerde çok olduğundan değil, arkadaş zor durumda, çocuklarımızın 2 giysisi varsa birini ona verdik. Bir kaç gün sonra eşimle konuştum kendiliğimden hazırladığım yardımları toparlayıp arabaya koyduk. Giderken oğlumu evde tek başına bıraktık eşimle yola koyulduk. Onların yaşadığı mahalleye geldiğimizde ben şaşkın bir halde eşime baktım biz buraya geldik ama burası tekin değil çünkü çoğu evlerin dışına örgütün isimi yazıyordu. Eşime eyvah dedim biz bu mahalleden nasıl sağ çıkarız? Bizim yabancı olduğumuzu ve asker olduğumuzu bunlar anlar dedim, aklıma evde tek başına bıraktığım oğlum geldi, biz ölürsek oğluma ne olacak dı? Eşim çok sakin bir halde bana dedi ki biz buraya zor durumdaki bir insana yardım için geldik eğer bizi öldürürseler biz şehit oluruz dedi. Bu arada kadının evini kenarda küçük bir baraka yanında bulduk. Arabadan inince kadın beni tanıdı bana koştu sarıldı evine girdim. Dört çocuk ve böbrek hastası kocası ile durumları gerçekten çok kötü idi. Beni görünce çok sevindiler. Ben onları hiç bırakmadım daha sonra yine gittim yardımlar götürdüm ve belediye gitmelerini sağladım. Tayinimiz çıktığında gidip söyledim artık gidiyoruz dediğimde çok üzüldüler. Oradan ayrılma zamanı geldiğinde beni dualarla sarılıp yolcu etti.
Biz asker eşleri nerede bir zorluk varsa oraya koşarız. Şimdi Ankara’dayım çok tayin olmaktan yakın arkadaş edinmekten korkuyorum. Ya onlar giderse, ya biz gidersek endişesi yaşamak beni yalnız bıraktı. Belirli bir zaman sonra insanlardan uzaklaşıyorsun. Eşim görev yılı 25 oldu ben halen tedirgin yaşıyorum bakarsın tayin çıkar diye. Hangi memur 25 yıl oldu tayini çıkacak diye bekler? Çocuğun okuluymuş kimse bunları düşünmüyor. En azından bizlerinde insan olduğunu bir hatırlasalar.
Biz asker eşleri bu zorluklardan sonra daha çok güçlendik, eşim bana sen komandosun der, çünkü kendi kendime yeterim. Bizi üzen sivil arkadaşlarımız askeri başka mesleklerle aynı tutmaları, oysa hiç ilgisi yok. Her meslek kutsaldır ama asker yaşadığı ve ailesinin yaşadığı sıkıntıları hangi meslek grubu yaşıyor. Sivil arkadaşlarımız bizi anlayın bizim hayatımız anlatılmaz yaşanır.
Asker eşi olmak her şeye inat dimdik ayakta kalmaktır, çocuklarınla 23 Nisanları, okul bayramlarını yalnız geçirmektir. Çocukların hastalanınca gece yarısı acillerde yalnız olmaktır.
Asker eşi olmak bir gün, eşiniz yerine, evlendiğiniz adamın ilk andan beri boynunda taşıdığı künyesi size teslim edilince metin olmak, eşinizi asker selamı ile uğurlamak demektir.
Mine YİĞİT
Assubay Eşi
1218 Ziyaretçi defterindeki mesajlar