Astsubaylar Birliği
Mustafa EROL
Cumartesi, 02 Aralık 2017 21:35
SAYIN ACAR SİZİ HEM ŞAHSEN VE HEMDE TEMAD LA İLGİLİ ÇALIŞMALARINIZ YANINDA BU ELEKTRONİK ORTAMDA Kİ ÇABALARINIZDAN TANIRIM. BEN GENEL BAŞKANLIK ONURUNU TAŞIRKEN ŞUBENİZİ HER ZİYARETİMDE ORADA, ARKADAŞLARINIZLA BÜYÜK VE YOL GÖSTERİCİ OLARAK VARDINIZ VE DİVANDA YAPTIĞINIZ GİBİ HAKSIZLIKLARA TAHAMMÜL EDEMEYEREK, YAPANLARI UYARARAK YOL GÖSTERİYORDUNUZ. 30 KASIMDA DA AYNEN HAKSIZLIKLARA TAHAMMÜL ETMEDİNİZ VE UYARI GÖREVİNİ YAPTINIZ. BEN 1991 YILINDA GÖREVDEYKEN SAKARYA ŞUBESİNİ YENİDEN KURDUKTAN SONRA BÖLGEDEKİ DİĞER ŞUBELERİN DE BAZI KURULLARINA KATILDIM. KARŞILAŞTIĞIM OLAYLARLA ENGİN TECRÜBE SAHİBİ OLDUM. BU GENEL KURULUMUZDA ÇOK ADİL VE TARAFSIZ BİR DİVAN OLUŞTURDUNUZ. ESKİ BİR GENEL BAŞKAN OLARAK TAKDİR EDİYOR VE KUTLUYORUM. İZİN VERİRSENİZ DAHA ÖNCE YAZDIĞIM BİR HUSUSU TEKRAR EDEYİM. DERNEKLERİN EN BÜYÜK SÖZ SAHİBİ OLAN ORGANI GENEL KURULLARIDIR. GENEL KURULUN DA SÖZ SAHİBİ DİVANIDIR. DİVAN OLUŞTUKTAN VE YERİNİ ALDIKTAN SONRA SEÇİMDE KAZANANA KADAR MEVCUT GENEL BAŞKAN ESKİ GENEL BAŞKAN SIFATINA GEÇMİŞTİR. HER KONUDA KARAR VERME YETKİSİ DİVANIN DIR. SİZLER DİVAN HEYETİ OLARAK SAYIN ESKİ GENEL BAŞKANA HER İSTEDİĞİNDE SÖZ VERDİNİZ VE KÜRSÜYE "BUYURUN SAYIN GENEL BAŞKAN" DİYE DAVET ETTİNİZ. DOĞRUDA YAPTINIZ; GEREĞİNİ DE YAPTINIZ. DİVANIN BİLGİLİ, OTORİTER, VE SALONA HAKİM OLMASI SAYESİNDE ÇOK GÜZEL BİR GENEL KURUL OLDU. SİZLERİN ŞAHSINDA TÜM ASTSUBAY ARKADAŞLARIMA SAĞLIKLAR DİLİYORUM.
Mustafa EROL
Cumartesi, 25 Kasım 2017 21:12
DEĞERLİ ARKADAŞLARIM.
Mesleğe başladığımdan beri mensubu olduğum TEMAD ın 2017 yılı içerisinde yapılacak genel kurulu ile genel başkan seçimi için genel başkan adaylarının yaptıkları çalışmaları yakından gün be gün takip ediyorum.
Aday olan arkadaşlarımız ekipleriyle il ve ilçe şubelerini gezerek kendilerini tanıtıyorlar. TEMAD ın gelecek te yapacaklarını ve projelerini anlatıyorlar. Şube başkanlarımız ve delegelerimizde dinliyorlar. Genel kurulumuz da oylarını kullanarak seçimlerini yapacaklar.
Adaylarımıza başarılar diliyorum. Daha öncede yazdığım gibi aday arkadaşlarımla şahsi olarak hiç bir sorunum yoktur. Ardaşlarımın bildiği gibi bu güne kadar da üye arkadaşlarım da dahil hiç karşılıklı yazışmaya girmedim. Elbette ki bilgi ve tecrübelerim vardır.
Ben bu elektronik ortamda arkadaşlarımın bir birlerine yazdıkları ağır eleştiri ve uygun olmayan yazılarının tamamının TEMAD a zarar verdiğine onlarca defa tanık oldum. Askeri olsun, sivil olsun kurumlarda, TBMM de dahi yaptığım görüşmelerde, “sizin arkadalarınız bunları yazıyorlar.” Diye hep söylediler. Bana yapılan haksız eleştirilere bile bu yüzden cevap vermedim. Yoksa onlardan daha ağır yazılar yazabilirdim. Topluma zarar vermeyi içime sindiremedim.
Bunlar ayrı bir olay. Bu yazımın özü:
Sayın Genel başkan gezdiği şubelerde, eski yönetimde Fetullahçılar vardı diye bazı arkadaşlarımın resimlerini ve gazete küpürlerini gösterdiği duyumlarını aldım. Bu güne kadar da cevap vermemeyi düşündüm ama sayın Keser bu durumuna devam ediyor.
Sayın Keser sen fetocu değilsen diğerlerini nasıl biliyor ve tanıyorsun.
Değerli arkadaşlarım, dikkatinizi çekmiştir. Sayın Keser bu güne kadar yaptığı her genel kurulda elinde içi benim evraklarımla dolu bir dosya kürsüye çıkıyor yanlış, asılsız, ne olduğu belli olmayan gürültüyle bir kargaşa çıkarıyor. Sayın delegasyonu uyutuyor. Hatırlayacaksınız. Olağan üstü genel kuruldan önce, eski genel başkan olarak ve muhbir olarak (savcılığın yazısında MUHBİR TEMAD BAŞKANI AHMET KESER yazmaktadır.) suç duyurusunda bulundu.
Ben 2001 de genel başkan olduktan; 2011 de bıraktığım güne kadar ki tüm aldığım kararların, karar defteri fotokopileri, bankaların ekstre ve dekontları, aylık girdi çıktı blançolarının fotokopileri vardı hala dosyamda duruyor. Belgeleri savcılığa sundum. Bir suç yoktur diyerek Muhbir olan Sayın Keser in cebine koydular. Birinci kurul böyle geçti.
Bir diğer kurulda TESUD dan milyonlar alacağım diye yine delegasyonu aldattı. Bu konuyu 4 avukat başta da Kadir Kocalar olmak üzere 3 ay araştırdık. En tutarlı olay BOLU tesud şubesiydi. Orada TESUD başkanı binbaşı binayı birlikte yaptık. Birlikte kullanabiliriz. Sahiplenebilir diyordu. TESUD başkanı E. Tüm General Rıza Küçükoğlu ile çok görüştük Avukat arkadaşlarım yeterli bir belge bulamadılar. Sayın Keser in daha stajını yeni bitirmiş avukatı da bulamamıştır AMMA uyeleri uyutacak, sansasyon yaratacak olay lazımdı onu buldu ve kullandı.
Şimdi de yine başkan ve delegeleri uyutmak, sansasyon yaratmak için fetocular diye resim gösteriyor.
SAYIN ŞUBE BAŞKANLARI VE DELEGELER UYANINIZ DOĞRUYU ÖĞRENİNİZ. Anlatılanlar doğru değildir. Av. Sayın Kadir Kocalar bir başka avukat arkadaşıyla dosya paylaştığı için göz altına alınmış ve suçsuz olduğu için serbest bırakılmıştır.
Av. İsa Çetin yönetimden ayrıldıktan çok sonra Hakimlik sınavına girmiş. Sınavı kazanmış ve hakim olarak Siirte tayin olmuştur uzun süre hakimlikten sonra HAKİMLİK SINAV SORULARININ ÇALINDIĞI ANŞILMIŞTIR. Bu olayların önceki yönetim ile ilgisi yoktur. Bu Avukatlar mesai mefhumu gözetmeden her hafta 3 gün TEMAD a gelerel tüm arkadaşlarımızın sıkıntılarına karşılıksız yardım etmişlerdir.
Genel Başkan sayın Keser şimdiki avukatı ile mali bağlantısını anlatmalıdır. Avukatı yardım edeceğim diye davasını aldığı ve maddi yönden sıkıntıya soktuğu (hadi uygunsuz kelime kullanmayayım.) arkadaşlarımızın durumunu anlatmalıdır.
Değerli arkadaşlarım.
Dikkatinizi çekmiyormu her seçimde kötüleyen, hor gören, aşağılayan kendi mensuplarını bulmaya çalışıyor va taşgalaya getiriyor. Bu seçimde de tutturdu bir fetoculuk gidiyor. Bunlara fırsat vermeyeceğinizi umuyorum. Fetocuları tek tek saydığına göre demekki kendisi baş fetocudur.
YAZILARIMIN DEVAMI GELECEKTİR.
İMLA KURALLARI İÇİN AFFOLA.
Mesleğe başladığımdan beri mensubu olduğum TEMAD ın 2017 yılı içerisinde yapılacak genel kurulu ile genel başkan seçimi için genel başkan adaylarının yaptıkları çalışmaları yakından gün be gün takip ediyorum.
Aday olan arkadaşlarımız ekipleriyle il ve ilçe şubelerini gezerek kendilerini tanıtıyorlar. TEMAD ın gelecek te yapacaklarını ve projelerini anlatıyorlar. Şube başkanlarımız ve delegelerimizde dinliyorlar. Genel kurulumuz da oylarını kullanarak seçimlerini yapacaklar.
Adaylarımıza başarılar diliyorum. Daha öncede yazdığım gibi aday arkadaşlarımla şahsi olarak hiç bir sorunum yoktur. Ardaşlarımın bildiği gibi bu güne kadar da üye arkadaşlarım da dahil hiç karşılıklı yazışmaya girmedim. Elbette ki bilgi ve tecrübelerim vardır.
Ben bu elektronik ortamda arkadaşlarımın bir birlerine yazdıkları ağır eleştiri ve uygun olmayan yazılarının tamamının TEMAD a zarar verdiğine onlarca defa tanık oldum. Askeri olsun, sivil olsun kurumlarda, TBMM de dahi yaptığım görüşmelerde, “sizin arkadalarınız bunları yazıyorlar.” Diye hep söylediler. Bana yapılan haksız eleştirilere bile bu yüzden cevap vermedim. Yoksa onlardan daha ağır yazılar yazabilirdim. Topluma zarar vermeyi içime sindiremedim.
Bunlar ayrı bir olay. Bu yazımın özü:
Sayın Genel başkan gezdiği şubelerde, eski yönetimde Fetullahçılar vardı diye bazı arkadaşlarımın resimlerini ve gazete küpürlerini gösterdiği duyumlarını aldım. Bu güne kadar da cevap vermemeyi düşündüm ama sayın Keser bu durumuna devam ediyor.
Sayın Keser sen fetocu değilsen diğerlerini nasıl biliyor ve tanıyorsun.
Değerli arkadaşlarım, dikkatinizi çekmiştir. Sayın Keser bu güne kadar yaptığı her genel kurulda elinde içi benim evraklarımla dolu bir dosya kürsüye çıkıyor yanlış, asılsız, ne olduğu belli olmayan gürültüyle bir kargaşa çıkarıyor. Sayın delegasyonu uyutuyor. Hatırlayacaksınız. Olağan üstü genel kuruldan önce, eski genel başkan olarak ve muhbir olarak (savcılığın yazısında MUHBİR TEMAD BAŞKANI AHMET KESER yazmaktadır.) suç duyurusunda bulundu.
Ben 2001 de genel başkan olduktan; 2011 de bıraktığım güne kadar ki tüm aldığım kararların, karar defteri fotokopileri, bankaların ekstre ve dekontları, aylık girdi çıktı blançolarının fotokopileri vardı hala dosyamda duruyor. Belgeleri savcılığa sundum. Bir suç yoktur diyerek Muhbir olan Sayın Keser in cebine koydular. Birinci kurul böyle geçti.
Bir diğer kurulda TESUD dan milyonlar alacağım diye yine delegasyonu aldattı. Bu konuyu 4 avukat başta da Kadir Kocalar olmak üzere 3 ay araştırdık. En tutarlı olay BOLU tesud şubesiydi. Orada TESUD başkanı binbaşı binayı birlikte yaptık. Birlikte kullanabiliriz. Sahiplenebilir diyordu. TESUD başkanı E. Tüm General Rıza Küçükoğlu ile çok görüştük Avukat arkadaşlarım yeterli bir belge bulamadılar. Sayın Keser in daha stajını yeni bitirmiş avukatı da bulamamıştır AMMA uyeleri uyutacak, sansasyon yaratacak olay lazımdı onu buldu ve kullandı.
Şimdi de yine başkan ve delegeleri uyutmak, sansasyon yaratmak için fetocular diye resim gösteriyor.
SAYIN ŞUBE BAŞKANLARI VE DELEGELER UYANINIZ DOĞRUYU ÖĞRENİNİZ. Anlatılanlar doğru değildir. Av. Sayın Kadir Kocalar bir başka avukat arkadaşıyla dosya paylaştığı için göz altına alınmış ve suçsuz olduğu için serbest bırakılmıştır.
Av. İsa Çetin yönetimden ayrıldıktan çok sonra Hakimlik sınavına girmiş. Sınavı kazanmış ve hakim olarak Siirte tayin olmuştur uzun süre hakimlikten sonra HAKİMLİK SINAV SORULARININ ÇALINDIĞI ANŞILMIŞTIR. Bu olayların önceki yönetim ile ilgisi yoktur. Bu Avukatlar mesai mefhumu gözetmeden her hafta 3 gün TEMAD a gelerel tüm arkadaşlarımızın sıkıntılarına karşılıksız yardım etmişlerdir.
Genel Başkan sayın Keser şimdiki avukatı ile mali bağlantısını anlatmalıdır. Avukatı yardım edeceğim diye davasını aldığı ve maddi yönden sıkıntıya soktuğu (hadi uygunsuz kelime kullanmayayım.) arkadaşlarımızın durumunu anlatmalıdır.
Değerli arkadaşlarım.
Dikkatinizi çekmiyormu her seçimde kötüleyen, hor gören, aşağılayan kendi mensuplarını bulmaya çalışıyor va taşgalaya getiriyor. Bu seçimde de tutturdu bir fetoculuk gidiyor. Bunlara fırsat vermeyeceğinizi umuyorum. Fetocuları tek tek saydığına göre demekki kendisi baş fetocudur.
YAZILARIMIN DEVAMI GELECEKTİR.
İMLA KURALLARI İÇİN AFFOLA.
Mustafa EROL
Pazar, 19 Kasım 2017 15:26
TAZMİNATLA AYRILAN ALBAYLARLA İLGİLİ YAZIM ÜZERİNE DÜŞÜNCESİNİ YAZAN SAYIN ADNAN DİRGEN PAYLAŞIMI ÜZERİNE YAZDIM.
SAYIN BÜLENT ARINÇ LA BU KONUYU 10 KEZ DEN FAZLA KONUŞTUM. KENDİSİNE HAZIRLADIĞIMIZ KANUN TEKLİFLERİNİ DOSYA OLARAK VERDİM. TBMM BAŞKANIYKEN "BEN SİZE YARDIMCI OLAMAM DEDİ. AKP MİLLET VEKİLLERİNİ TBMM NİN SOSYAL TESİSİNE MASRAFLARI BEN KARŞILAYAYIM" DEDİ. HANGİLERİNİ MİSAFİR EDECEĞİMİ SİZ SEÇİN. ONLARI DAVET EDEYİM. KATILMALARINA YARDIMCI OLUN DEDİM. BEN YAPAMAM DEDİ. ANKARA DIŞINDAN 20 DEN FAZLA ŞUBE BAŞKANIMI DA DAVET EDEREK KENDİSİNİ HEP BİRLİKTE ZİYARET ETTİK. YİNE KENDİSİNİ ASTSUBAY ÇOCUĞU DİYE DERNEĞİMİZE ONURSAL ÜYE YAPTIM. ŞİLT VE BERAT VERDİM. KENDİSİNE VERDİĞİM BİR DOSYAYI BAKANLAR KURULU KARARI ÇIKARSINLAR DİYE DEVLET BAKANI SAYIN CEMİL ÇİÇEĞE GÖNDERMESİNİ İSTEDİM. DANIŞMANIYLA GÖNDERDİ. SAYIN ÇİÇEK BİZLERİ DAVET ETTİ. MAKAMINDA GÖRÜŞTÜM. KENDİSİ HEMŞERİMDİR. SAYIN ÇİÇEK "SANA SÖZ VERİYORUM BAKANLAR KURULUNA HERHANGİ BİR KONUDA HERHANGİ BİR KURUMUN ÖZLÜK HAKLARIYLA İLGİLİ BİR KONU GELİRSE SİZİN ÖZLÜK HAKLARINIZI DA DAHİL EDECEĞİM. GELMEZSE KUSURA BAKMA, ÖZEL BİR TEKLİF OLARAK GETİREMEM. SONRA YOZGAT TA KARŞILAŞIRIZ SÖZÜMÜ YERİNE GETİREMEDİĞİM İÇİN YÜZÜNE BAKAMAM." DEDİ. TAKİP ETTİK GÜNDEME GELMEDİ. SAYIN ARINÇ IN DA BİR FAYDASI OLMADI. SAYIN ADNAN DİRGEN İN PAYLAŞIMI ÜZERİNE YAZDIM.
SAYIN BÜLENT ARINÇ LA BU KONUYU 10 KEZ DEN FAZLA KONUŞTUM. KENDİSİNE HAZIRLADIĞIMIZ KANUN TEKLİFLERİNİ DOSYA OLARAK VERDİM. TBMM BAŞKANIYKEN "BEN SİZE YARDIMCI OLAMAM DEDİ. AKP MİLLET VEKİLLERİNİ TBMM NİN SOSYAL TESİSİNE MASRAFLARI BEN KARŞILAYAYIM" DEDİ. HANGİLERİNİ MİSAFİR EDECEĞİMİ SİZ SEÇİN. ONLARI DAVET EDEYİM. KATILMALARINA YARDIMCI OLUN DEDİM. BEN YAPAMAM DEDİ. ANKARA DIŞINDAN 20 DEN FAZLA ŞUBE BAŞKANIMI DA DAVET EDEREK KENDİSİNİ HEP BİRLİKTE ZİYARET ETTİK. YİNE KENDİSİNİ ASTSUBAY ÇOCUĞU DİYE DERNEĞİMİZE ONURSAL ÜYE YAPTIM. ŞİLT VE BERAT VERDİM. KENDİSİNE VERDİĞİM BİR DOSYAYI BAKANLAR KURULU KARARI ÇIKARSINLAR DİYE DEVLET BAKANI SAYIN CEMİL ÇİÇEĞE GÖNDERMESİNİ İSTEDİM. DANIŞMANIYLA GÖNDERDİ. SAYIN ÇİÇEK BİZLERİ DAVET ETTİ. MAKAMINDA GÖRÜŞTÜM. KENDİSİ HEMŞERİMDİR. SAYIN ÇİÇEK "SANA SÖZ VERİYORUM BAKANLAR KURULUNA HERHANGİ BİR KONUDA HERHANGİ BİR KURUMUN ÖZLÜK HAKLARIYLA İLGİLİ BİR KONU GELİRSE SİZİN ÖZLÜK HAKLARINIZI DA DAHİL EDECEĞİM. GELMEZSE KUSURA BAKMA, ÖZEL BİR TEKLİF OLARAK GETİREMEM. SONRA YOZGAT TA KARŞILAŞIRIZ SÖZÜMÜ YERİNE GETİREMEDİĞİM İÇİN YÜZÜNE BAKAMAM." DEDİ. TAKİP ETTİK GÜNDEME GELMEDİ. SAYIN ARINÇ IN DA BİR FAYDASI OLMADI. SAYIN ADNAN DİRGEN İN PAYLAŞIMI ÜZERİNE YAZDIM.
Mustafa EROL
Cumartesi, 18 Kasım 2017 22:37
EMEKLİLİĞİ DOLMAMIŞ AMA KADRO FAZLASI 5 BİN ALBAY VARDI. BUNLARI MEB İLE GÖRÜŞEREK LİSELERİN MİLLİ GÜVENLİK DERSLERİNDE GÖREVLEDİRİYORLARDI. HÜKUMET ZAMAN İÇERİSİNDE BU DERSLERE SİVİL ÖĞRETMENLERİN GİRECEĞİNE KARAR VERİNCE KADRO FAZLASI OLANLAR BOŞTA KALDI. O ZAMAN GENKUR. HÜKUMETLE GÖRÜŞEREK BU KARARI ALDIRMA ÇALIŞMASI YAPTI VE MSB TASARIYI HAZIRLADI TBMM YE GÖNDERDİ. GÜNDEME ALINDI VE YASALAŞTI. DERHAL DİLE GETİREREK KAMUOYU DUYURUSU YAPTIM. SAYIN ZAMANIN MS BAKANI VECDİ GÖNÜL DAVET ETTİ GÖRÜŞTÜM. ASTSUBAYLARA 450 TL. TAZMİNAT VERİLMEZKEN KADRO FAZLASI ALBAYLARA NEDEN 60.000 TL VERİLECEK BUNLAR ÜSTELİK DE KADROSUZLUK TAZMİNATI ALACAKLARDIR. BU HAKSIZLIĞI GİDERİN DEDİM. BAKANLIĞIN MALI DAİRE BAŞKANLIĞINDAN BİR GÖREVLİ ÇAĞIRDI. O DÖNEMDE EMEKLİ OLACAK VE BU TAZMİNATI ALACAKLARIN HAZİNEYE GETİRDİĞİ YÜK İLE GÖREVDE KALDIKLARI SÜRE İÇERİSİNDE ALACAKLARININ HESAPLARININ DÖKÜMÜNÜ ÇIKARIP GÖSTERDİLER. BU DURUMDA Kİ ALBAYLAR TAZMİNATI ALIP AYRILDIĞI ZAMAN HAZİNEYE ÇOK AZ BİR FARKLA DAHA AZ ZARAR VERDİKLERİNİ ANLATTILAR VE DÖKÜMÜNÜ YÖNETİMDE Kİ ARKADAŞLARIMIZLA GÖRDÜK. ..O TARİHTEN SONRA TAKİBİMİZE GÖRE 1600 KÜSÜR ALBAY TAZMİNATINI ALARAK KABUL ETTİ. DİĞERLERİ AYRILMADAN DEVAM ETTİ. AYRILDIKTAN SONRA DURUMU TAKİP ETMEDİM. ELBETTE Kİ ÖZLÜK HAKLARIMIZI VERMEK İÇİN ÇALIŞMA YAPMADILAR. SAYIN ÖZKÖK, SAYIN BÜYÜKANIT VE SAYIN BAŞBUĞ GEN KUR OLARAK HEM BAKANLIĞA VE HEMDE BİZZAT BAŞBAKANLIĞA ÖZLÜK HAKLARIMIZIN VERİLMESİ KONUSUNDA TEKLİFLERİ GÖNDERDİLER. 9 DEFA. BUNLARIN TARİH VE SAYILARI DOSYAMDA MEVCUTTUR. ÜÇ ÜNÜN DE METİNLERİ DOSYAMDA DIR. ŞİMDİ Kİ SAYIN MALİYE BAKANI O TARİHLERDE BAKANLIK MÜSTEŞARIYDI. KENDİSİYLE ÜÇ KEZ GÖRÜŞTÜM. SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZ. MİLLET VEKİLİ NURETTİN AKMAN IN VERDİĞİ TEKLİFTEN SONRA BAKANLIKLA GÖRÜŞÜN OLUR ALIN DEDİ. ONUN KANALI İLE MÜSTEŞAR VE SAYIN O DÖNEMİN BAKANI İLE GÖRÜŞTÜM. HÜKUMET RAZI OLMADI. ÇOK TEFERRUATLI GÖRÜŞMELER YAPTIK. BU GÜN BAKAN OLAN SAYIN AĞBAL AKTÜERYAL HESAPLAMA YAPIYORUZ.VEREMEYİZ DEDİ. SAYIN BAŞBAKANA GİDİN, O EMİR VERİR, VERİLSİN DİYE KANUN ÇIKAR. BENDE ÖDENEĞİ NEREDEN TEMİN EDELİM DİYE SORARIM. YA TEKELE YA DA AKARYAKITA ZAM YAPIN DER ÖDENEĞİ BULU VERİRİZ. GEN KUR BANA TAZMİNATLARIN VERİLMESİ KONUSUNU YAZILI SORDU CEVAP VERMEDİM. VERSEM OLUMSUZ VERECEKTİM DEDİ. BU SÖZLERİ ÜZERİNE ÇOK AĞIR MÜNAKAŞA ETTİK VE AYRILDIK. ŞİMDİ KENDİSİ BAKAN. ALLAH YARDIMCIMIZ OLSUN.
Mustafa EROL
Cumartesi, 11 Kasım 2017 09:32
İYİ HAFTA SONLARI.
MUTLU OLMAK İÇİN BEYAZ ATLI KURTARICIYI BEKLEMEYİN, YOLA OTURUP GELEN GEÇENİN AYAĞINA ÇELME TAKANLARI GAİLE ALMAYIN, AYAĞINA TEK BİR DİKEN BATTIĞINDA FATURAYI BAŞKASINA ÇIKARANLARDAN HAYIR BEKLEMEYİN. HAYAT SİZİNDİR; MUTLULUĞU KENDİNİZ YARATIN.
MUTLU HAFTA SONLARI.
U Z U N Ç İ Z G İ
ÖĞRETMEN SINIFTAKİ ZEKİ FAKAT KISKANÇ ÖĞRENCİYE :
NİÇİN ARKADAŞLARINI ÇEKEMİYOR, ONLARIN YAPTIKLARINI BOZUP KAVGA EDİYORSUN? "DİYE SORDU."
ÖĞRENCİ BİR SÜRE DÜŞÜNDÜKTEN SONRA,
ÇÜNKÜ ONLARIN BENİ GEÇMELERİNİ İSTEMİYORUM" DEDİ. "EN İYİ BEN OLMALIYIM."
ÖĞRETMEK KALKTI YERE TEBEŞİRLE 15 SANTİM UZUNLUĞUNDA BİR ÇİZGİ ÇEKTİ. KISKANÇ ÖĞRENCİYE BAKARAK,
"BU ÇİZGİYİ NASIL KISALTIRSIN ?" DEDİ.
ÖĞRENCİ ÇİZGİYE BİR MÜDDET BAKTI VE İÇİNDE ÇİZGİYİ BİR ÇOK PARÇAYA BÖLMEKTE OLAN BİR ÇOK YANIT VERDİ.
ÖĞRETMEN YANITLARI KABUL ETMEDİ
VE YERE İLKİNDEN DAHA UZUN BİR ÇİZGİ ÇEKTİ.
"ŞİMDİ BİRİNCİ ÇİZGİ NASIL GÖRÜNÜYOR.?" DEDİ
ÖĞRENCİ UTANA SIKILA
"DAHA KISA" DİYE BAŞINI ÖNE EĞDİ.
ÖĞRETMEN BU YANIT ÜZERİNE ÖĞRENCİSİNE ŞUNLARI SÖYLEDİ.,"BİLGİNİ VE YETENEKLERİNİ ARTIRARAK KENDİ ÇİZGİNİ UZATMAN, RAKİBİNİN ÇİZGİSİNİ BÖLMEYE ÇALIŞMADAN DAHA İYİDİR."
MUTLU OLMAK İÇİN BEYAZ ATLI KURTARICIYI BEKLEMEYİN, YOLA OTURUP GELEN GEÇENİN AYAĞINA ÇELME TAKANLARI GAİLE ALMAYIN, AYAĞINA TEK BİR DİKEN BATTIĞINDA FATURAYI BAŞKASINA ÇIKARANLARDAN HAYIR BEKLEMEYİN. HAYAT SİZİNDİR; MUTLULUĞU KENDİNİZ YARATIN.
MUTLU HAFTA SONLARI.
U Z U N Ç İ Z G İ
ÖĞRETMEN SINIFTAKİ ZEKİ FAKAT KISKANÇ ÖĞRENCİYE :
NİÇİN ARKADAŞLARINI ÇEKEMİYOR, ONLARIN YAPTIKLARINI BOZUP KAVGA EDİYORSUN? "DİYE SORDU."
ÖĞRENCİ BİR SÜRE DÜŞÜNDÜKTEN SONRA,
ÇÜNKÜ ONLARIN BENİ GEÇMELERİNİ İSTEMİYORUM" DEDİ. "EN İYİ BEN OLMALIYIM."
ÖĞRETMEK KALKTI YERE TEBEŞİRLE 15 SANTİM UZUNLUĞUNDA BİR ÇİZGİ ÇEKTİ. KISKANÇ ÖĞRENCİYE BAKARAK,
"BU ÇİZGİYİ NASIL KISALTIRSIN ?" DEDİ.
ÖĞRENCİ ÇİZGİYE BİR MÜDDET BAKTI VE İÇİNDE ÇİZGİYİ BİR ÇOK PARÇAYA BÖLMEKTE OLAN BİR ÇOK YANIT VERDİ.
ÖĞRETMEN YANITLARI KABUL ETMEDİ
VE YERE İLKİNDEN DAHA UZUN BİR ÇİZGİ ÇEKTİ.
"ŞİMDİ BİRİNCİ ÇİZGİ NASIL GÖRÜNÜYOR.?" DEDİ
ÖĞRENCİ UTANA SIKILA
"DAHA KISA" DİYE BAŞINI ÖNE EĞDİ.
ÖĞRETMEN BU YANIT ÜZERİNE ÖĞRENCİSİNE ŞUNLARI SÖYLEDİ.,"BİLGİNİ VE YETENEKLERİNİ ARTIRARAK KENDİ ÇİZGİNİ UZATMAN, RAKİBİNİN ÇİZGİSİNİ BÖLMEYE ÇALIŞMADAN DAHA İYİDİR."
Mustafa EROL
Çarşamba, 08 Kasım 2017 20:18
İYİ AKŞAMLAR.
KARŞINIZA ÇIKACAK ZORLUKLARI AŞTIĞINIZ ZAMAN HEDEFİNİZE ULAŞIRSINIZ.
HİÇ BİR RADİKAL DEĞİŞİKLİK KOLAY DEĞİLDİR. BÖYLE BİR DEĞİŞİKLİK GELECEĞİ TAHMİN EDERKEN GEÇMİŞİ DEĞERLENDİRMEDİĞİMİZ ZAMAN GEREKLİDİR.
GEÇMİŞİMİZİN BECERİKSİZLİĞİNİ BİR KENARA BIRAKIRKEN, BUNA SEBEP OLAN TEHLİKENİN EN BÜYÜĞÜ, AİLENİN İYİLİĞİ İÇİN YENİ BİR YOL ÇİZEN AİLE REİSİNE TÜM KALBİNİZLE DESTEK OLMAMANIZ DIR.
İNSANI DÜZELTTİĞİN ZAMAN DÜNYA KENDİLİĞİNDEN DÜZELİR.
KARŞINIZA ÇIKACAK ZORLUKLARI AŞTIĞINIZ ZAMAN HEDEFİNİZE ULAŞIRSINIZ.
HİÇ BİR RADİKAL DEĞİŞİKLİK KOLAY DEĞİLDİR. BÖYLE BİR DEĞİŞİKLİK GELECEĞİ TAHMİN EDERKEN GEÇMİŞİ DEĞERLENDİRMEDİĞİMİZ ZAMAN GEREKLİDİR.
GEÇMİŞİMİZİN BECERİKSİZLİĞİNİ BİR KENARA BIRAKIRKEN, BUNA SEBEP OLAN TEHLİKENİN EN BÜYÜĞÜ, AİLENİN İYİLİĞİ İÇİN YENİ BİR YOL ÇİZEN AİLE REİSİNE TÜM KALBİNİZLE DESTEK OLMAMANIZ DIR.
İNSANI DÜZELTTİĞİN ZAMAN DÜNYA KENDİLİĞİNDEN DÜZELİR.
Mustafa EROL
Çarşamba, 01 Kasım 2017 19:46
İYİ AKŞAMLAR.
GEÇMİŞ UNUTMADAN GELECEĞİNİ PLANLAYANLAR MUTLULUĞU YAKALAMAYA EN YAKIN OLANLARDIR.
HERHANGİ BİR MAĞARAYA GİRMEDEN DE SERVET VE STATÜYÜ UÇUP GİDEN BULUTLAR OLARAK GÖRMEK MÜMKÜNDÜR. KİŞİLERİN YALNIZ BAŞINA DEMLENMESİ VE ŞİİRSELLİK İÇİNDE KAYBOLMASI İÇİN DERELERE, IRMAKLARA VE KAYALARA TUTKUN OLMASI GEREKMEZ.
İSTİYORLARSA BIRAKIN İNSANLAR BİRBİRİYLE YARIŞSINLAR, ONLARI KAFALARI DUMANLI OLMAKLA SUÇLAMA. İSTEDİĞİN KADAR DİNÇ VE AYIK OL, AMA YALNIZ BEN AYIĞIM DİYE DE BÖBÜRLENME. DÜŞÜNEN İNSANIN, BEDENCE VE AKILCA ÖZGÜR OLMAKTAN KASTETTİĞİ BUDUR.
AKILDA MADDİ ARZUNUZ YOKSA, ARŞIN ALTINDA Kİ DURGUN DENİZ GİBİSİNİZ. YANINIZDA BİR ENSTRÜMAN VE KİTAPLARINIZ VARSA DAĞLARDA, SURLARDA RAHAT EDECEĞİNİZ BİR SIĞINAĞINIZ VAR DEMEKTİR
GEÇMİŞ UNUTMADAN GELECEĞİNİ PLANLAYANLAR MUTLULUĞU YAKALAMAYA EN YAKIN OLANLARDIR.
HERHANGİ BİR MAĞARAYA GİRMEDEN DE SERVET VE STATÜYÜ UÇUP GİDEN BULUTLAR OLARAK GÖRMEK MÜMKÜNDÜR. KİŞİLERİN YALNIZ BAŞINA DEMLENMESİ VE ŞİİRSELLİK İÇİNDE KAYBOLMASI İÇİN DERELERE, IRMAKLARA VE KAYALARA TUTKUN OLMASI GEREKMEZ.
İSTİYORLARSA BIRAKIN İNSANLAR BİRBİRİYLE YARIŞSINLAR, ONLARI KAFALARI DUMANLI OLMAKLA SUÇLAMA. İSTEDİĞİN KADAR DİNÇ VE AYIK OL, AMA YALNIZ BEN AYIĞIM DİYE DE BÖBÜRLENME. DÜŞÜNEN İNSANIN, BEDENCE VE AKILCA ÖZGÜR OLMAKTAN KASTETTİĞİ BUDUR.
AKILDA MADDİ ARZUNUZ YOKSA, ARŞIN ALTINDA Kİ DURGUN DENİZ GİBİSİNİZ. YANINIZDA BİR ENSTRÜMAN VE KİTAPLARINIZ VARSA DAĞLARDA, SURLARDA RAHAT EDECEĞİNİZ BİR SIĞINAĞINIZ VAR DEMEKTİR
Mustafa EROL
Pazar, 29 Ekim 2017 11:47
BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN.
YILMAZ KÖKSAL I KAYBETMİŞİZ.
KENDİSİNE MESAJIMDIR.
ALLAH RAHMET EYLESİN. MEKANIN CENNET OLSUN. GENÇLİĞİMİZİN YİĞİT, MERT. HIRÇIN DELİKANLISI.
BU DÜNYA KİMSEYE KALMAYACAK. SULTAN SÜLEYMAN A KALMADI. BEŞERİYETİ. KUCAKLAYAN NUH A KALMADI.
BU GÜN MÜBAREK BİR GÜN CUMHURİYET BAYRAMI. ORADAKİLERE SELAM GÖTÜR. SORARLARSA TÜRKİYE CUMHURİYETİ SAĞLAMDA DE. MERAK ETMESİNLER. CUMHURİYETİ KORUYANLAR AYAKTA VE DİMDİK DURUYORLAR DE. ONA GELECEK HAİNLİĞE KARŞI GÖĞÜSLERİNİ SİPER ETMİŞLER BEKLİYORLAR SİZLER RAHAT UYUYUN MERAK ETMEYİN DİYE SELAMLARIMI GÖTÜR. ONLARA DA RAHMET DİLEDİĞİMİ İLET.
RUHUN ŞAD OLSUN.
YILMAZ KÖKSAL I KAYBETMİŞİZ.
KENDİSİNE MESAJIMDIR.
ALLAH RAHMET EYLESİN. MEKANIN CENNET OLSUN. GENÇLİĞİMİZİN YİĞİT, MERT. HIRÇIN DELİKANLISI.
BU DÜNYA KİMSEYE KALMAYACAK. SULTAN SÜLEYMAN A KALMADI. BEŞERİYETİ. KUCAKLAYAN NUH A KALMADI.
BU GÜN MÜBAREK BİR GÜN CUMHURİYET BAYRAMI. ORADAKİLERE SELAM GÖTÜR. SORARLARSA TÜRKİYE CUMHURİYETİ SAĞLAMDA DE. MERAK ETMESİNLER. CUMHURİYETİ KORUYANLAR AYAKTA VE DİMDİK DURUYORLAR DE. ONA GELECEK HAİNLİĞE KARŞI GÖĞÜSLERİNİ SİPER ETMİŞLER BEKLİYORLAR SİZLER RAHAT UYUYUN MERAK ETMEYİN DİYE SELAMLARIMI GÖTÜR. ONLARA DA RAHMET DİLEDİĞİMİ İLET.
RUHUN ŞAD OLSUN.
Mustafa EROL
Cumartesi, 28 Ekim 2017 21:14
CUMHURİYETİMİZ KUTLU OLSUN
Hafif esen ege rüzgarını ciğerlerine çekerken aklında bin bir soru ve acı hatıralar vardı. Bir kaç dakika sonra şehit olacaklarını bildikleri halde düşmanın üzerine panter gibi atlayan baba- oğul vardı. Kopmuş eller, ayaklar yanık etler, barut kokuları vardı.
Çiğli tepeyi alamadı diye beylik tabancasıyla intihar eden miralay Reşat vardı. Halbu ki tepe 45 dakika sonra alınmıştı.
Yanmış evler, köyler, camilere doldurularak yakılan çoluk, çocuk, kadınlar vardı. Uşaktan geçerken Basrim nerede diye soran, Yzb. Basri sini arayan anne vardı.
Sadece son derece kuvvetli şekilde değildi ki mücadele, Padişaha ve onunla iş birliği yapan İngiliz lere, şeyhülislamın idam fetvasına karşıda amansız mücadele vardı. Daha önemlisi kurulan TBMM de “nasıl olsa yenileceğiz ve padişahla buluşacağız diye millet vekilleri vardı.
Bütün yokluk ve olumsuzluklara karşı gerçekleştirilen 14 gün içerisinde yok edilen 250.000 kişilik bir ordu ve katedilen 400 km. Vardı. Herkesi şok eden inanılmaz bir zafer vardı.
O zafer sarhoşu değildi. Onun kafasında boğazlar ve bölgeyi iki tugay, 50 top, 36 uçak ve 16 savaş gemisiyle elde tutan İngilizler vardı. Güneydoğuda İtalyanlar, Fransızlar, Trakya da Yunan vardı.
Sabah kahvesini içti ve haydı çocuklar gidiyoruz dedi. Daha önce İsmet paşayla konuşmuştu. Çanakkale ve İstanbul üzerine yürüyerek İngilizleri de defedelim dedi. ZAFER KAZANMIŞ ORDULARIMIZI DURDURMAMIZ MÜMKÜN DEĞİL DEDİ. Çanakkaleye yürüyeceğiz ama savaşmak için değil. Müttefikleri ve özellikle ingilizleri bir anlaşmaya zorlamak için. Eger savaş isterlerse ilk kurşunu onlar atsın dedi.
General Pelle paşa çakmak gözlüyü ziyarete geldiğinde ordularını Çanakkale ve İstanbul ve Trakya da ki tarafsız bölgelere ordularını göndermemesini, barış anlaşması yapılana kadar askerlerini durdurmasını istedi. Çakmak gözlü ATA nın cevabı net ve kesindi. MUZAFFER ORDULARIMI NASIL DURDURABİLİRİM Kİ tarafsız bölge filan tanımıyoruz. Savaşın bitmesini istiyorsanız bir an önce anlaşma imzalanmalı. General bir emir almış gibi tedirgin olarak ayrıldı.
İzmir’e gelmenin en güzel yanı kahve, şekere kavuşmaktı. Keyf le bir kahve söyleyecekken İngiliz donanma komutanının geldiği ve görüşmek istediğini haber verdiler.
Gelsin dedi paşa.
Dağları ben yarattım havalarında bir amiral içeri girdi. Kıral koltuğuna oturur gibi koca kibiriyle beraber oturdu.
Paşa misafirperverlik gösterdi. Hal hatır etmek istedi ama Amiral hemen konuya girerek kendi vatandaşları ile azınlıkların durumlarını sordu. Paşa da suç işlemeyenlerin İzmir de kendisi kadar güvende olacaklarını, suç işleyenlerin de adaletin huzuruna çıkacaklarını söyledi.
Amiral sinirli bir havada, bir sömürge valisine hesap sorarcasına konuşmaya başlayınca Mustafa Kemal Paşa, Amiralin sözünü bıçak gibi kesti, Şu efendi devlet rolünü bir kenara koyunuz amiral milletleri de tehdit etmekten vaz geçiniz. İngiltere ve müttefiklerinin kıyameti koparıp koparmayacağını düşünmem, bunlar memleketimin iç işleridir. Kimsenin bu işlere karışmasına müsaade etmem. İngiltere Hükümetinin tebasını koruma hakkı devletler arası hukukunun teminatı altındadır. Arkaladığınız Yunan ordusunun denizde yüzen leşlerini herhalde görmüş olmalısınız! Türk ordusu asayişi sağlayacak güçte olduğu gibi, limanı boşaltacak güçtedir de. Donanmanızın en kısa zamanda limanı terk etmesini istiyorum!
Oturduğu yerde gittikçe küçülen ve herkesin karşısında elpençe divan durmasına alışık olan İngiliz amiral şaşkınlık içindeydi. Siz ingiltereye savaş mı açıyorsunuz” diye sordu.
Çakmak gözlü, siz yoksa sevr anlaşmasının hala yürürlükte olduğunumu sanıyorsunuz? Biz onu çoktan yırtıp çöpe attık. KARŞIMDA OTURUŞUNUZU, SİZİ KONUK SAYMAMA BORÇLUSUNUZ! Bizin gözümüzde barış anlaşması yapmamış iki devletiz. Savaş hukuku yürürlüktedir. Gemilerinizi derhal kara sularımızdan çekmenizi size ihtar ediyorum.
Amiral süklüm, püklüm ayrıldı. Odada bir ölüm sessizliği hakimdi.
Akşam otururken paşa ev sahibi hanıma “ siz fransızca yazar mısınız diye sordu. Evet cevabını alınca “24 saat içerisinde İzmir limanından çıkıp gitmesi için filo komutanına bir ültimatom yazalım dedi. Ültimatom yazıldı ve NE DEMİŞTİ ÇAKMAK GÖZLÜ MUSTAFA KEMAL GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER. İŞTE GEDİKLERİ GİBİ GİTTİLER.
BU CUMHURİYET KOLAY KAZANILMADI. CUMHURİYETE KAST EDEN DEVRİ SABIKLAR KARŞILARINDA AYNI İNANÇTA OLAN YÜCE TÜRK MİLLETİNİ GÖRMELİ HAREKETLERİNİ AYARLAMALILARDIR.
CUMHURİYET BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN.
YAZIM KURALLARI AFFOLA.
Hafif esen ege rüzgarını ciğerlerine çekerken aklında bin bir soru ve acı hatıralar vardı. Bir kaç dakika sonra şehit olacaklarını bildikleri halde düşmanın üzerine panter gibi atlayan baba- oğul vardı. Kopmuş eller, ayaklar yanık etler, barut kokuları vardı.
Çiğli tepeyi alamadı diye beylik tabancasıyla intihar eden miralay Reşat vardı. Halbu ki tepe 45 dakika sonra alınmıştı.
Yanmış evler, köyler, camilere doldurularak yakılan çoluk, çocuk, kadınlar vardı. Uşaktan geçerken Basrim nerede diye soran, Yzb. Basri sini arayan anne vardı.
Sadece son derece kuvvetli şekilde değildi ki mücadele, Padişaha ve onunla iş birliği yapan İngiliz lere, şeyhülislamın idam fetvasına karşıda amansız mücadele vardı. Daha önemlisi kurulan TBMM de “nasıl olsa yenileceğiz ve padişahla buluşacağız diye millet vekilleri vardı.
Bütün yokluk ve olumsuzluklara karşı gerçekleştirilen 14 gün içerisinde yok edilen 250.000 kişilik bir ordu ve katedilen 400 km. Vardı. Herkesi şok eden inanılmaz bir zafer vardı.
O zafer sarhoşu değildi. Onun kafasında boğazlar ve bölgeyi iki tugay, 50 top, 36 uçak ve 16 savaş gemisiyle elde tutan İngilizler vardı. Güneydoğuda İtalyanlar, Fransızlar, Trakya da Yunan vardı.
Sabah kahvesini içti ve haydı çocuklar gidiyoruz dedi. Daha önce İsmet paşayla konuşmuştu. Çanakkale ve İstanbul üzerine yürüyerek İngilizleri de defedelim dedi. ZAFER KAZANMIŞ ORDULARIMIZI DURDURMAMIZ MÜMKÜN DEĞİL DEDİ. Çanakkaleye yürüyeceğiz ama savaşmak için değil. Müttefikleri ve özellikle ingilizleri bir anlaşmaya zorlamak için. Eger savaş isterlerse ilk kurşunu onlar atsın dedi.
General Pelle paşa çakmak gözlüyü ziyarete geldiğinde ordularını Çanakkale ve İstanbul ve Trakya da ki tarafsız bölgelere ordularını göndermemesini, barış anlaşması yapılana kadar askerlerini durdurmasını istedi. Çakmak gözlü ATA nın cevabı net ve kesindi. MUZAFFER ORDULARIMI NASIL DURDURABİLİRİM Kİ tarafsız bölge filan tanımıyoruz. Savaşın bitmesini istiyorsanız bir an önce anlaşma imzalanmalı. General bir emir almış gibi tedirgin olarak ayrıldı.
İzmir’e gelmenin en güzel yanı kahve, şekere kavuşmaktı. Keyf le bir kahve söyleyecekken İngiliz donanma komutanının geldiği ve görüşmek istediğini haber verdiler.
Gelsin dedi paşa.
Dağları ben yarattım havalarında bir amiral içeri girdi. Kıral koltuğuna oturur gibi koca kibiriyle beraber oturdu.
Paşa misafirperverlik gösterdi. Hal hatır etmek istedi ama Amiral hemen konuya girerek kendi vatandaşları ile azınlıkların durumlarını sordu. Paşa da suç işlemeyenlerin İzmir de kendisi kadar güvende olacaklarını, suç işleyenlerin de adaletin huzuruna çıkacaklarını söyledi.
Amiral sinirli bir havada, bir sömürge valisine hesap sorarcasına konuşmaya başlayınca Mustafa Kemal Paşa, Amiralin sözünü bıçak gibi kesti, Şu efendi devlet rolünü bir kenara koyunuz amiral milletleri de tehdit etmekten vaz geçiniz. İngiltere ve müttefiklerinin kıyameti koparıp koparmayacağını düşünmem, bunlar memleketimin iç işleridir. Kimsenin bu işlere karışmasına müsaade etmem. İngiltere Hükümetinin tebasını koruma hakkı devletler arası hukukunun teminatı altındadır. Arkaladığınız Yunan ordusunun denizde yüzen leşlerini herhalde görmüş olmalısınız! Türk ordusu asayişi sağlayacak güçte olduğu gibi, limanı boşaltacak güçtedir de. Donanmanızın en kısa zamanda limanı terk etmesini istiyorum!
Oturduğu yerde gittikçe küçülen ve herkesin karşısında elpençe divan durmasına alışık olan İngiliz amiral şaşkınlık içindeydi. Siz ingiltereye savaş mı açıyorsunuz” diye sordu.
Çakmak gözlü, siz yoksa sevr anlaşmasının hala yürürlükte olduğunumu sanıyorsunuz? Biz onu çoktan yırtıp çöpe attık. KARŞIMDA OTURUŞUNUZU, SİZİ KONUK SAYMAMA BORÇLUSUNUZ! Bizin gözümüzde barış anlaşması yapmamış iki devletiz. Savaş hukuku yürürlüktedir. Gemilerinizi derhal kara sularımızdan çekmenizi size ihtar ediyorum.
Amiral süklüm, püklüm ayrıldı. Odada bir ölüm sessizliği hakimdi.
Akşam otururken paşa ev sahibi hanıma “ siz fransızca yazar mısınız diye sordu. Evet cevabını alınca “24 saat içerisinde İzmir limanından çıkıp gitmesi için filo komutanına bir ültimatom yazalım dedi. Ültimatom yazıldı ve NE DEMİŞTİ ÇAKMAK GÖZLÜ MUSTAFA KEMAL GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER. İŞTE GEDİKLERİ GİBİ GİTTİLER.
BU CUMHURİYET KOLAY KAZANILMADI. CUMHURİYETE KAST EDEN DEVRİ SABIKLAR KARŞILARINDA AYNI İNANÇTA OLAN YÜCE TÜRK MİLLETİNİ GÖRMELİ HAREKETLERİNİ AYARLAMALILARDIR.
CUMHURİYET BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN.
YAZIM KURALLARI AFFOLA.
Mustafa EROL
Salı, 17 Ekim 2017 11:54
DERNEĞİMİZİN KISA BİR TARİHÇESİDİR.
29.12.1962---05.04.1964 TÜRKİYE EMEKLİ ASTSUBAYLAR DERNEĞİ.
05.04.1964---18.10.1964TÜRKİYE ASTSUBAYLAR
YARDIMLAŞMA CEMİYETİ.
18.10.1964---16.08.1973 TÜRKİYE EMEKLİ MALÜL MÜSTAFİ YARDIMLAŞMA CEMİYETİ. (TEMAY).
16.08.1973---17.10.1983 TÜRKİYE EMEKLİ MALUL MUSTAFİ ASTSUBAYLAR DERNEĞİ. 1980 KAPATILMA DÖNEMİ DAHİL BÖYLE ANILMIŞTIR.
SONRA MALUL VE MÜSTAFİ HARFLERİ BİRLEŞTİRİLMİŞ TEK (M) OLARAK DEĞERLENDİRİLMİŞTİR.
GERÇEK TARİHÇEMİZİN BAŞLANGIÇ BÖLÜMÜNÜ
ARKADAŞLARIMIN DEĞERLENDİRİLMESİNE SUNARIM.
29.12.1962---05.04.1964 TÜRKİYE EMEKLİ ASTSUBAYLAR DERNEĞİ.
05.04.1964---18.10.1964TÜRKİYE ASTSUBAYLAR
YARDIMLAŞMA CEMİYETİ.
18.10.1964---16.08.1973 TÜRKİYE EMEKLİ MALÜL MÜSTAFİ YARDIMLAŞMA CEMİYETİ. (TEMAY).
16.08.1973---17.10.1983 TÜRKİYE EMEKLİ MALUL MUSTAFİ ASTSUBAYLAR DERNEĞİ. 1980 KAPATILMA DÖNEMİ DAHİL BÖYLE ANILMIŞTIR.
SONRA MALUL VE MÜSTAFİ HARFLERİ BİRLEŞTİRİLMİŞ TEK (M) OLARAK DEĞERLENDİRİLMİŞTİR.
GERÇEK TARİHÇEMİZİN BAŞLANGIÇ BÖLÜMÜNÜ
ARKADAŞLARIMIN DEĞERLENDİRİLMESİNE SUNARIM.
1222 Ziyaretçi defterindeki mesajlar