ASTSUBAYLAR HİÇ KÖLE OLMADILAR VE KÖLE KULLANMADILAR.

Yukarıda belirtiğim Gibi 1325 küçük zabitlikten itibaren kimseye köle olmamışlardır ve köle de kullanmamışlardır. O gün bu gündür kendiişlerini kendileri yapmışlardır. Aldıkları her görevi en üst seviyede yaparak her kademede takdir kazanmışlar ve başarı elde etmişlerdir.
Her sınıftan ve her rütbede ki görevlerinin uzmanı olmuşlardır. TSK her kuvvette Astsubaylara ihtiyaç duymuş ve adeta kuvvetin görevini Astsubaysız yapamaz oldukları bir gerçek haline gelmişlerdir.
TEMAD Genel başkanlığım döneminde ki görüşmelerimiz de bunu hep söylemişlerdir.
Büyük Atatürk ün kurmaylık okulunda çıkardığı gazetelerin yayımın da okul nazırı Ali Rıza Paşa sınıf Başçavuşu Asım’ı aramış ve, “söyle bakalı Asım bey ne dir bu durum. Başçavuş demek idarenin gören gözüdür, duyan kulağıdır.” Demiştir. Asım Başçavuş kısım kıdemlisi olarak kendisi de Atatürk ün çıkardığı Demokrasi Gazetesinin içerisindeydi. Çünkü Asım Başçavuş da biliyordu ve Memleket te olan bitenlerden memnun değildi.
Çanakkale savaşlarında 57. Piyade alayının takım komutanları içerisinde Başçavuşlar da vardı. Bizzat Kemal Atatürk ülkenin Kaderini değiştiren CONK BAYIRI TEPESİNİN ALINMASINDA, “Makinalı tüfeklerin başında erler ve Manga K. Astsubaylar ateş etmeye hazır bekleyeceklerdir.” Emrini vermiştir. “Ayrıca Astsubaylardan keşif kolları çıkarılıp düşmanın durumu keşif ve gözetlenecek ve bana bilgi verilecektir.” Emrini vermiştir.
Bu durumlarda açıkça Astsubayların Ülkenin kurtuluşunda emek ve söz sahibi olduğu bilinmektedir. Ama bu ülkenin Hazine ve bütçesini sevenler verilen özlük haklarının tamamını kendilerine almışlardır.
Aldıkları yüksek aile terbiyesiyle ve görev anında edindikleri yüksek kültür ve tecrübe nedeniyle görevli oldukları her bölge halkına da örnek olmuşlar ve o bölgenin yöneticisi durumuna gelmişlerdir. Hatta bulundukları birlikler de öğretici durumunda olmuşlardır. Alın terleriyle başları dik, alınları açık gururla emekli olduktan sonra da yaşadıkları yerleşkelerin yöneticisi durumunu devam ettirmişlerdir.
Meslek hayatlarında ipler üst kademenin elinde olunca onlar büyük bir iştah ve aç gözlülükle ödenekleri hep kendilerine almışlardır. Buna rağmen doyumsuzlukları devam etmiş, personele tahsis edilen tazminatları da kendilerine yontmuşlar ve bundan sıkılmamışlardır. Ellerinde fırsatları olduğu halde bu yanlışlarını düzeltmeyi düşünmemişlerdir.
Ve nihayet Emekli Astsubayı ikinci bir işte çalışmaya ve sokaklara çıkmaya mecbur etmişlerdir.
26 Mayıs 2024 Pazar günü TEMAD in ve şubelerinin ülkenin emeklileriyle yapılan göstere katılmaları dillere şayan bir durum yaratmıştır.
Dönemimde 7 ilde yapılan gösterilerden sonra, TEMAD dışında ki meslektaşlarımızın bu günlerde yaptığı toplantı ve gösteriler ses getirmiştir. TEMAD ın katıldığı 26 Mayıs Gösterisinin ses vermesi için TEMAD yetkililerle yapacağı görüşmelerden sonuç alamadıkça toplantı ve gösteri yürüyüşlerine devam etmelidir.
Eski Gn. Kurmay Başkanların dan S. İlker Başbuğ, Bizzat bana Özlük haklarınızı almak İçin siz büyük bir derneksiniz İktidar yetkilileriyle görüşmeniz gerekir, alamadığınız sürece Toplantı ve gösteri yürüyüşleri yaparak isteyiniz demiştir.
5 maaş alan bürokratın olduğu ülkemiz fakir değildir. TEMAD görüşmelerden sonra üye olan olmayan mensuplarımızın da desteğini alarak gösterilerine devam etmelidir. 30 Kasım 2024
İmla kuralları için Affola.

Mustafa Erol
E. Kad. KD. Astsubay Bçvş.
TEMAD Eski Genel Başkanı

Büyük insanlasın ulaştıkları ve korudukları yüksekliğe ani bir sıçrayışla erişilmiş değildir. Onları bu düzeye ulaştıran güç, yaşamsal amaçlarına ve doğruya inanışlarına olan sadakatleridir.

Dünyada gerçek kadar güçlü ve gerçek kadar garip bir şey yoktur..

Güç insanı yoldan çıkarır Mutlak güç ise insanı tamamen saptır..

Değerli arkadaşlarım.

Her zaman olduğu gibi dünde değişik sınıftan bazı meslektaşlarımızla bir araya geldik.
Elbette ki konuşmalarımızın büyük bir bölümüne TEMAD ın çalışmaları ile özlük haklarımız oldu.
Arkadaşlarım soruyorlar. TEMAD ne yapıyor? TEMAD özlük haklarımızın alınması için çalışıyor. Çok çaba sarf ediyor. Dedim. Doğrusu da bu devamlı bu konuda görüşmeler yapıyor. Kurum ve Makamlarla yakın ilişki görüyor. Özlük haklarını almak için çaba sarf ediyor.
Ama olmuyor. Demek ki TEMAD ın değişik çalışmalar yapması gerekiyor. Bana göre de mutlaka gösteri ve Toplantı yürüyüşü ile isteklerini anlatması gerekiyor. Başka türlü özlük haklarını alması olası değil gibi. Bende 10 yıl (TEMAD da çalışma sürem yeteri kadar gösterilmiyor ama o onlara ait bir eksiklik.) içerisinde 7 Büyükşehirde gösteri ve Toplantı yürüyüşü yaptım. Ayrıca TBMM nin dikmen kapısında ve GN. a karşı çok miktarda açıklamalar yaptım. Şu anda görevli olan MSB ile GN. Başkanlığı bıraktıktan 5 yıl sonra ikinci Bşk. iken bile randevu alarak dosya verdim. görüşmeler yaptım.
TEMAD Ülkemizin en güçlü STK 0lmasına rağmen hakları alması için değişik taktikler uygulaması lazım. Böyle devam ederse bir müddet daha uzayacak hakları olmak.
Arkadaşlarım, Bazı arkadaşlarımızın ULUS meydanında ki Toplantı ve Açıklamalarını da sordular. Katılım da gayet güzel oldu. cesaretle konulara değindiler açıklamalar yaptılar. Bazı arkadaşlar beni bilgilendirdiler. Bu olaya TEMAD da katkı yapsaydı. bir konuşmacı gönderse ve pankart açsaydı. Tamamen TEMAD ın adı anılırdı. Arkadaşlarımız da bunun için TEMAD ı çok önceden bilgilendirdiklerini söylediler. Ben de TEMAD Katkı sağlasın diye sayfamda yazdım ama katkı olmadı. Bu günün yarını da var. TEMAD üzerine düşeni yapacak diye düşünüyorum.
Sözleşmeli Öğretmenler, EYT. liler, Madenciler 20 kişi ile gösteri yaparak haklarını arıyorlar TEMAD 50.000 lerle neden yapamasın. Gerektiğinde yapar diye düşünüyorum.

Çalıştıkları her dalın uzmanı olan meslektaşlarıma sonsuz selamlar ve mutluluk içerisinde huzur diliyorum

Bulunduğu ortamda ilerlemeyenler mutlaka gerilerler.

Ankara nın çok güzel az bulutlu pazar gününden herkese günaydın.

SABAH SEN UYANSAN DA UYANMASAN DA GÜNEŞ DOĞAR.

DERİSİNİ DEĞİŞTİRMEYEN YILAN ÖLMEYE MAHKUMDUR.

( DÜŞÜNCESİNİ DEĞİŞTİRMEYEN İNSAN DA BAŞARISIZ OLUP TOPLUMCA DIŞLANMAYA MAHKUMDUR.)

HERŞEYİ BİLİRİM DİYENLER CAHİLLERİN LİDERİDİR.

Meslektaşlarıma iyi pazarlar diliyorum.
Değerli arkadaşlarım bu sayfamı 2012 yılında açtım ama bu güne kadar diğer işlerimin izin vermemesinden kullanamadım.
biraz rahatlamam üzerine bundan sonra hemen her gün fırsat buldukça açık kalacak ve arkadaşlarımım yazışmalarına açık olacaktır.
sayfamda insanı rencide edici ve yakışmayan, hakaret niteliğinde olmayan her paylaşım yayımlanacaktır.
herkese sağlık ve mutluluk diliyorum.

HUZURLU GELECEĞİ DÜŞÜNENLERE GÜNAYDIN
GÜL YAPRAĞI GİBİ YAŞANTILAR DİLERİM.

Gül Yaprağı Gibi Yaşamak
Uzakdoğu’da bir budist tapınağı, bilgeliğin gizlerini aramak için gelenleri kabul ediyordu. Burada geçerli olan incelik; anlatmak istediklerini konuşmadan açıklayabilmekti.
Bir gün tapınağın kapısına bir yabancı geldi. Yabancı kapıda öylece durdu ve bekledi. Burada sezgisel buluşmaya inanılıyordu, o yüzden kapıda herhangi bir tokmak, çan veya zil yoktu.
Bir süre sonra kapı açıldı, içerdeki budist, kapıda duran yabancıya baktı. Bir selamlaşmadan sonra sözsüz konuşmaları başladı. Gelen yabancı, tapınağa girmek ve burada kalmak istiyordu.
Budist bir süre kayboldu, sonra elinde ağzına kadar suyla dolu bir kapla döndü ve bu kabı yabancıya uzattı. Bu, yeni bir aracıyı kabul edemeyecek kadar doluyuz demekti.
Yabancı tapınağın bahçesine döndü, aldığı bir gül yaprağını kabın içindeki suyun üstüne bıraktı. Gül yaprağı suyun üstünde yüzüyordu ve su taşmamıştı.
İçerideki budist saygıyla eğildi ve kapıyı açarak yabancıyı içeriye aldı. Suyu taşırmayan bir gül yaprağına her zaman yer vardı.

MUTLULUK ONDA, BUNDA, ŞUNDA DEĞİL. MUTLULUK SENİN DÜŞÜNCEN DEDİR. BAKIŞINDA, GÖRÜŞÜNDE,DİLİNDEDİR.. ONA YÖNEL.

KÜÇÜK KIZIN BABASI ÜLKENİN EN AĞIR SİYASİ CEZA EVİNDE HAPİSTİR. FIRSAT BULDUĞU HER HAFTA SONU BABASINI ZİYARET İÇİN ANNESİYLE HAPİSHANEYE GİDER.
YİNE BİR ZİYARETE GİDERKEN BABASI İÇİN ÇİZDİĞİ RESMİ YANINDA GÖTÜRDÜ. ANCAK HAPİSHANE KURALLARINA GÖRE ÖZGÜRLÜĞÜ ÇAĞRIŞTIRAN HER TÜRLÜ ŞEYİN MAHKUMLARA VERİLMESİ YASAKTI.
BU SEBEPLE KAĞIDA ÇİZMİŞ OLDUĞU KUŞ RESMİNİ KABUL ETMEMİŞLER VE HEMEN ORADA YIRTIP ATMIŞLARDI.
ÇOK ÜZÜLMÜŞTÜ KÜÇÜK KIZ. BABASINA ANLATTI BABASI DA ÇOK ÜZÜLDÜ AMA ÜZÜLME KIZIN YİNE ÇİZERSİN DEDİ.
KÜÇÜK KIZ DİĞER BİR ZİYARETİNDE BABASINA YENİ BİR RESİM ÇİZİP GÖTÜRDÜ. BU SEFER KUŞ YERİNE BİR AĞAÇ VE ÜZERİNE SİYAH MİNİK BENEKLER ÇİZMİŞTİ.
BABASI KEYİFLE RESME BAKTI VE SORDU.
HIMM! ÇOK GÜZEL BİR AĞAÇ BU! ÜZERİNDE Kİ BENEKLER NE? PORTAKAL MI?
KÜÇÜK KIZ BABASININ KULAĞINA EĞİLEREK SESSİZCE ŞÖYLE DEDİ.
HIŞŞŞŞT! O BENEKLER AĞACIN İÇİNE SAKLANAN KUŞLARIN GÖZLERİDİR

MUTLULUK GEÇMİŞİ BİLEREK, GELECEĞİ PLANLAYARAK HEDEFE VARMAK İÇİN ÇALIŞMAK VE BAŞARMAKTIR. BAŞARIYA VARMANIN YOLLARI VE YÖNTEMLERİ ORTAMA UYGUN OLARAK HAREKET ETMEKTİR.
ÖN YARGI BAŞARININ EN BÜYÜK ENGELİDİR. DİYALOG DA ULAŞMANIN YOLUDUR.
BEN BİLİRİM, BEN YAPARIM DİYE DÜŞÜNENLERİN BAŞARILI OLDUĞU GÖRÜLMEMİŞTİR.

GÖZ YAŞI

KÜÇÜK BİR ERKEK ÇOCUK ANNESİNE SORDU: "NİÇİN AĞLIYORSUN?"
"ÇÜNKÜ BEN KADINIM." DİYE CEVAP VEDİ ANNESİ.
"ANLAMADIM!" DEDİ ÇOCUK. ANNESİ ÇOCUĞU KUCAKLAYIP
"HİÇ BİR ZAMAN ANLAYAMAYACAKSIN." DEDİ
BABASINA "BABA ANNEM NİÇİN AĞLIYOR?" DİYE SORDU.
BABANIN CEVABI: "BÜTÜN KADINLAR SEBEPSİZ AĞLAYABİLEN YAPIDADIR." OLDU.
KÜÇÜK ÇOCUK BÜYÜDÜ, YETİŞKİN ADAM OLDU, HALÂ KADINLARIN NİÇİN AĞLADIKLARINI KEŞFEDEMEDİ.

NİHAYET ÖLDÜKTEN SONRA CENNETE GİTTİĞİNDE ALLAH'A SORDU.
ALLAH'IM! DEDİ: "NİÇİN KADINLAR BU KADAR KOLAY AĞLAYABİLİYORLAR?"
ALLAH: "BEN KADINLARI ÖZEL YARATTIM. TÜM YAŞAMIN AĞIRLIĞINI TAŞIYABİLECEK KUVVETTE OLMASINA RAĞMEN BAŞKALARINA TESELLİ VERECEK KADAR YUMUŞAK OLURLAR, DOĞUMUN ACISINA OLDUĞU KADAR DOĞURDUKLARI EVLATLARININ NANKÖRLÜĞÜNE DAYANABİLECEK İÇ KUVVETİNİ VERDİM.
BAŞKALARININ KUVVETİNİN KALMADIĞINDA; DEVAM EDECEK AZMİ,AİLESİNİN HASTALIĞINDA; YORGUNLUĞA PABUÇ BIRAKMAYACAK KUDRETİ VERDİM.
HER TÜRLÜ ŞART ALTINDA, HATTA KENDİLERİNİ ÇOK KÖTÜ İNCİTSELER DE ÇOCUKLARINI SEVMEK DUYGUSALLIĞINI VERDİM.

BU DUYGUSALLIK HER YAŞTAKİ ÇOCUKLARININ YARALARINI SARMALARINA, SORUNLARINI DİNLEYİP PAYLAŞMALARINA YARDIM EDİYOR.

KOCALARINI TÜM KUSURLARIYLA SEVMEK KUVVETİNİ VERDİM.ONLARA İYİ BİR KOCANIN EŞİNİ ASLA İNCİTMEYECEĞİNİ FAKAT BAZEN DESTEK VE KUVVETİNİ DENEYECEK DAVRANIŞLARDA BULUNACAĞINI ANLAYACAK DUYARLI BİR ZEKA VERDİM.

TEK ZAYIFLIK OLARAK KADINLARA BİR GÖZ YAŞI VERDİM.... TAMAMEN KENDİLERİNE SAHİP OLDUKLAR, İHTİYAÇLARI OLDUĞUNDA KULLANMAK ÜZERE, İNSANLIK İÇİN BİR GÖZ YAŞI VERDİM..." DİYE CEVAPLADI.